Yargıtay hakimin gözüne güvenmedi

Hakimin “Dava zaman aşımına uğrar. Zaman ve masraf kaybı. Ben duruşmada gördüm” diye ısrarı da yeterli olmadı. Önce İzmir’den Ankara’ya Yargıtay’da temyize kadar uzayan bu davaya bakalım:

JİLETLE YÜZÜNÜ KESTİ

Ş.K adlı kadın İzmir’de T.A ile birlikteydi. 13 yıl karı-koca hayatı yaşadılar ve bir çocukları da vardı. Bir gün T.A, tartıştığı Ş.K’nın yüzünü kulağından itibaren boylu boyunca jiletle kesti. Bununla da kalmadı. Kezzap atıp öldürmekle tehdit etti. Dava açıldı. T.A, İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Duruşmada hakim kadının yüzündeki izi gördü ve doktor raporuna da baktı. Hakim, T.A’yı “yüzde sabit ize neden olacak şekilde yaralamadan” 1 yıl 15 günlük hapse mahkum etti. Sabıkalı olduğu için de cezasını ertelemedi.

YARGITAY BOZDU

Sevgilisinin yüzünde ömür boyu taşıyacağı sabit ize neden olan T.A 1 yıl 15 günlük mahkumiyetini temyiz etti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi sanık lehine kararı bozdu. Yargıtay, şiddete uğrayan kadının ATK’ya sevk edilip “yüzünde sabit iz kalmış mı” diye rapor alınmasını istedi. Dosya İzmir’e döndü. Hakim de “Dava zaman aşımına uğrar. Zaman ve masraf kaybı. Ben duruşmada gördüm. Kadının yüzünde sabit iz kalmış. Doktor raporu da var” diyerek direndi. Bunun üzerine kadının davası ikinci kez Yargıtay’a geldi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bilin bakalım ne dedi:
“Hakim değil ATK raporu isteyen Daire haklı.”

SABİT İZ İNCELEMESİ

YCGK direnme kararını da bozdu. Dosya yeniden İzmir 15. Asliye Ceza’ya gitti. Kurul kararı bağlayıcı olduğu için hakim kadını ATK’ya sevk edecek. Eğer rapor “Yüzde sabit iz kalmış” şeklinde gelirse yeniden aynı cezayı verebilecek. Tabi bu arada dosya zamanaşımına uğrayıp sanık sevgli de ceza almaktan kurtulmazsa tabi.
Kararın şiddet mağduru kadınlar için diğer bir yansıması da şu olacak. Örnek karar ışığında koca ya da sevgili şiddetine uğrayıp yüzünden sabit iz kalan şiddet mağduru kadınlar aynı tecavüz mağdurları gibi ATK’ya sevk edilecek. ATK, “Sabit iz raporu” verirse, sanıklara hakimlerce yaralamadan ceza verilmesi mümkün olabilecek.

ATK EZİYETİNDEN KURTULACAKLAR

5. yargı paketiyle ise tecavüz ve cinsel istismar mağdurları haklarında hastaneden rapor alındığı halde mahkemelerce bir de ATK’ya sevk edilip “ruh ve beden sağlığı bozulmuş mu bozulmamış mı” diye rapor alınması son erecek. YCGK 20 Mayıs’ta ise bu konuda ilginç bir karara daha imza attı. 6 yaşındaki bir çocuğa cinsel saldırı davasının temyizinde iki çocuk sanığa “tecavüze organları uygun mu” diye ATK’dan rapor istendi. Bu karar da bakın şöyle alındı:
2003’te parkta oynayan 6 yaşındaki E.E’ye cinsel istismar ve saldırıda bulunan beş çocuğa Bursa 3. Ağır Ceza’da dava açıldı. 2006’da çocuk hakkında delil yetersizliğinden beraat, biri hakkında 12 yaşından küçük olduğu için ceza verilmemesi şeklinde karar verildi. 12-15 yaş aralığındaki R.A ve S.Ç adlı sanıklar “çocuğa cinsel saldırıdan” 4’er yıl 2’şer aya mahkum edildi.

KUŞKULARI GİDERECEK RAPOR

Temyizde Yargıtay 5. Ceza Dairesi 12 Ekim 2010’da kararı eksik incelemeden bozdu. Daire, ATK’dan “sanıkların cinsel organlarının mağduru anal yoldan cinsel istimara maruz bırakmaya elverişli olup olmadığı” konusundaki kuşkuları giderecek şekilde rapor alınması istendi.

MAHKEME DİRENDİ KURUL BOZDU

Mahkeme ise mahkumiyet kararında direnince dosya ikinci kez Yargıtay'a gitti. Kurul, daire kararını yerinde bulurken, mahkemenin direnme kararını da bozdu. Kurul da Daire gibi 12-15 yaş grubundaki iki çocuk sanığın fiziksel olarak livata eylemini gerçekleştirebilecek olgunlukta olup olmadıkları konusunda ATK’dan rapor alınması gerektiğine hükmetti.
Yargı paketi yürürlüğe girdiğinde E.E “ruh ve beden sağlığı bozuldu mu?” diye yeniden ATK’ya gönderilmeyecek. Hastane raporları yeterli olacak. Ancak, Kurul kararı ışığında iki sanık çocuk ATK’ya sevk edilerek, haklarında rapor alınacak. Mahkeme de bu son rapor ışığında yeniden karar verecek.