BİR hakime açtığı "Haksız karar verdiniz" davasını kaybeden avukat G.Ç’nin, Ankara’da Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na kadar uzanan hukuk savaşı, temyizde avukatlara "nezaket kriteri" getiren ilginç bir karar verilmesiyle noktalandı. Kurul, nezaket kriterlerine uymayan temyiz dilekçesini, "münasebetsiz evrak" diye hiç incelemeden reddetti. Bu karar bakın nasıl verildi?
Avukat G.Ç, bir müvekkili hakkında "haksız karar verdiği" iddiasıyla, davanın hakime tazminat davası açtı. Dava, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nde görüldü. Daire, hakime tazminat istemini reddetti. Bu duruma içerleyen G.Ç yılmadı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda temyize başvurdu.
İŞTE O DİLEKÇE
G.Ç dilekçesine şunları yazdı:
"Mahkeme kararlarına karşı kanun yollarının tanınmış olması, hakimlerin nasılsa kanun yolları tanınmıştır mantığından hareketle keyfi kararlar verebileceği anlamına gelmemektedir. Şekil keyfiliğin can düşmanı, özgürlüğün ikiz kardeşidir. Bunu söyleyen düşünürün haklılığı bugün de gün gibi ortadadır. Mahkemenin verdiği karar keyfiliğin hukuken himaye görmesi, özgürlüğün ise yok edilmesidir. Karardan sonra müvekkilin korkuları daha da büyümüş, adalete ve hukuka güveni kalmamıştır. Artık herkes korkmalıdır. Hatta korkudan titremelidir. Ret kararını veren hakimler de korkmalıdırlar. Çünkü bir gün onlar aleyhine de haksız ve keyfi bir karar verilebilir. Halbuki hukuk herkese lazımdır. Hukuk hakimler için de gereklidir."
"MÜNASEBETSİZ EVRAK" DİYE REDDEDİLDİ
G.Ç’nin temyiz dilekçesini Kurul, ifadeleri, "itiraz sınırlarını aşan, hakkın ortaya çıkarılması yönünden etkili olmayan, icapsız sözler" olarak nitelendirdi. Yeniden dilekçe hazırlaması için de on gün süre verdi. Yargıtay, yeni dilekçenin "nezaket ve saygı kuralları" içerisinde kalınarak ve hukuk kuralları dışına çıkılmadan hazrlanması halinde inceleneceğine de hükmetti. Avukatlara ders veren ve "nezaket kriteri" getiren ilginç karar da şöyle:
"Temyiz dilekçesinde yer alan ifadelerin, adli yazışmalarda ve özellikle Yargıtay’a verilen dilekçelerde alışılmış olmayan, itiraz sınırlarını aşan, davanın aydınlığa kavuşması, hakkın ortaya çıkarılması yönünden etkisi ve yazılmasında zorunluluk bulunmayan gereksiz (icapsız) sözler olduğu, bu nedenle ’münasebetsiz evrak’ niteliğinde bulunduğu kabul edilmiştir.
Nezaket ve saygı kuralları içerisinde kalınarak icapsız sözlere yer verilmeden ve hukuk kuralları dışına çıkılmadan sadece hukuki nedenlerin açıklanıp belirtilmek suretiyle, 10 gün içinde yeni bir dilekçe düzenlenmesi halinde inceleneceği sonucuna varılmıştır."
Ertosun haklı değil mi?
Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin evi soyulan üyesi Ali Suat Ertosun, hüküm ertelemesiyle ilgili affa karşı çıkmış ve af düzenlemelerinden sonra cezaevlerindeki hükümlü tutuklu sayılarına ilişkin bazı rakamlar vermişti. Bu rakamların bazıları ise gazetemizde yanlış yeraldı. Eski Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü de olan Ertosun’un ağzından, af düzenlemelerinin ardından cezaevlerindeki kişi sayılarındaki değişimler bakın şöyle:
"Kamuoyunda ’Rahşan Affı’ olarak adlandırılan 4616 sayılı kanun çıkmadan önce cezaevlerinde 73 bin kişi vardı. Bu aftan sonra cezaevlerindeki mevcut sayısı 49 bine indi. 5237 sayılı yeni ceza kanunu yürürlüğe girmeden önce cezaevlerinde yine 73 bin kişi vardı. Bu affın yürürlüğe girmesiyle sayı 51 bine indi. Rahşan affından 24 bin kişi, yeni TCK ile getirilen af gibi düzenlemeden 22 bin kişi faydalandı. Şimdi cezaevlerinde 95 bin kişi var. 8 Şubat’taki hüküm ertelemesi ile yine af getiriliyor. Rakamlar ortada. Bu tip düzenlemeler yanlış ve çok sakıncalı. Vatandaş artık isyan ediyor?"
Sizce de Ertosun haklı değil mi?
Çek suçlusuna af yok
n Soru: Ankara’da karşılıksız çek vermek suçundan cezaevinde yatıyorum. 8 Şubat’ta yürürlüğe giren düzenlemeden ben de yararlanabilir miyim? Öğrenmek istediğim bir başka şey de benim durumumda kaç kişi olduğu.
n Yanıt: Yanıtım malesef hayır. Hüküm ertelemesi yoluyla getirilen örtülü af karşılıksız çeki kapsamıyor. Çek Kanunu çerçevesinde, çek karşılığı ödendiği zaman dava ortadan kalkıyor. İkinci sorunuzun yanıtı da şöyle. Yargıtay’daki çek davalarının sayısı yaklaşık 60 bin. Devreden dosya sayısı 28 bin. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bekleyen dosyaların toplam rakamı ise 25.