Yağmacıya merdiven kriteri

YARGITAY Ceza Genel Kurulu (YCGK) satır arasında kalan çok önemli bir içtihat kararına imza attı.

Apartman merdiveni, girişi, kapı önü ve sahanlığı "konut" kapsamında görmedi. Bu bölümler "konuta" dahil edilseydi, büyükşehirlerde sık sık rastlanan apartman içi "yağma" suçuna en az on yıl hapis cezası yolu açılacaktı. Mersin’den, Ankara’da Yargıtay’a kadar uzanan davada karar bakın şöyle alındı:

Mahkeme, yağmaya teşebbüsten cezalandırdı

Mersin’de Mehmet Y. adlı sanık üçüncü kat merdiveninde evine çıkmakta olan kadının çantasını almak istedi. Ancak, mağdurun bağırması üzerine komşular müdahele etti ve suç teşübbüs aşamasında kaldı ve zanlı yakalandı. Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi, eylemi TCK’nın 148. maddesindeki "Yağma" olarak nitelendirdi ve suç teşebbüste kaldığı için sanığa sadece 2 yıl hapis cezası verdi.

Yargıtay: Merdiven konuta dahil 15 yılla yargılanmalı

Kararı hem sanık avukatları hem de savcı temyiz etti. Temyizde, Yargıtay 6. Ceza Dairesi, apartman merdivenlerinin konutun eklentisi niteliğinde ve konuta dahil olduğunun gözetilmediğini, sanığa yağma suçunun nitelikli halini düzenleyen TCK’nın 149/1-d maddesinden 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi istemiyle mahkeme kararı bozdu.

Mahkeme direndi: Yasada konut var, eklentisi yok

Mahkeme, "nitelikli yağma" suçundan ceza verilemeyeceğini yasada açıkça "konut" ifadesinin yeraldığını ancak "eklentisinden" bahsedilmediğini bu nedenle de kıyasa yolaçacak şekilde geniş yorumla, bu maddenin uygulanamayacağını savundu. İki yıl hapis şeklindeki ilk kararında direndi.

Kurul, mahkemeyi haklı buldu

Dosya bunun üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na taşındı. Kurul, TCK’da "konut" ve "konut eklentisi" kavranmalarına bazen ayrı ayrı bazen birlikte yer verildiğini, eklentide işlenen suçların ayrıca yaptırıma bağlamayı düşünüldüğünde açıkça bu ibareye yer verildiğine dikkat çekti. Yargıtay, yerel mahkemenin direnme kararını oyçokluğu ile onadı. Kararda şöyle denildi:

"Büyükşehirlerde yağma suçlarının genellikle apartman içlerinde merdiven boşluklarında işlendiğinden hareketle yasa koyucunun vermediği bir yetkinin kullanılması yasallık ilkesine açık aykırılık oluşturacaktır. Mahkeme suç konusunun önem ve değeri meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre asgari hadden uzaklaşarak adil ceza verebilir. Yerel mahkeme kararı isabetli."

Konut ve işyerini yağmaya en az on yıl

TCK’nın 148. maddesi yağma suçunu altı yıldan on yıla kadar hapisle cezalandırıyor. Teşebbüs halinde ceza dörtte birine kadar iniyor. Ancak, 149. madde "nitelikli hali" düzenliyor. Yağmanın "Yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde" yapılması halinde eylemin nitelikli halinde 10 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırıyor. Kurul, Daire görüşünü benimseydi, yağmacıya en az on yıl hapis yolu açılacaktı.

Karşı görüşte ne deniyor

Bazı Yargıtay üyeleri apartmanın bu bölümlerinin "konut" sayılması gerektiğini aksi halde, TCK’da yeralmadığı için yazın ikamet edilen çadıra girilmesinin bile suç teşkil etmeyeceğini savunarak, karşı çıktılar. Karşı oyda, "Aynı çatı altında yeralan tüm bağımsız bölümler merdiven, asansör, sahanlıklar mağdurun konut kavramı içerisindedir" denildi. Karşı oyda şöyle denildi:

Çadırlar ne olacak

"TCK 116’da ’konut ve eklentileri’ denilmesi ve TCK 149/1-d maddesinde ise sadece ’konut’ kelimesinin bulunup ’eklenti’ kelimesinin bulunmadıağına göre örneğin bu suç mağdurenin ikametgah olarak kullandığı çadırında veya deniz kenarında yapılmış sadece yaz mevsiminde ikametgah olarak kullanılan tahtadan yapılı barakada ya da sabitlenmiş karavanda işlense 149/1-d maddesinde ’çadır, baraka, karavan vs’ gibi kelimeler bulunmadığından gerçekte, ’konut’ olarak kullanılan bu yerler ’konut’ olarak sayılmayacak mı idi.

Kıyas değil genişletici yorum

Bu yerleri de ’konut’ saymak ’kıyas’ değil ’genişletici yorum’dur. TCK’da kıyas, kıyasa yolaçacak geniş yorum yasaklanmıştır. Kıyasta benzetme ile yasal boşluk doldurulmaktadır. Genişletici yorumda ise var olan bir hükümden yola çıkılarak, yasa koyucunun iradesi saptanmaktadır.

Çadır hırsızlıkları suç sayılmaz

Aksi takdirde yaylada, deniz kenarında bulunan ev gibi kullanılan iki üç bölmeli çadıra dahi girilmesi suç teşkil etmeyecektir. Çünkü TCK’nın 116. maddesinde konut ve eklenti ile işyeri ve eklentisinden bahsedilmiş çadırdan söz edilmemiştir. Çadırın konut olarak kabulü genişletici yorumdur ve TCK’nın 2. maddesi gereğince bu mümkün değildir. Çünkü sanık aleyhinedir.O halde, çadır karavan gibi yerlere girmek suç değildir sonucuna ulaşılır. Bu durum ise kabul edilemez bir sonuçtur. Olayda, yağma suçunun nitelikli halinin uygulanmaması şeklindeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları