Tüketici hakem heyetine başvuru sınırı 8 bin 480 TL’nin üstü mahkemeye

2019’da hangi tutara kadar olan işlemler için tüketici hakem heyetine başvurulabilecek? Tüketici mahkemesine başvuru yapabilmek için parasal sınır nedir? Tüketici uyuşmazlıklarında arabulucuya gitmek dava şartı haline getirildi mi? İşte milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren sorulara uzman yanıtları...

Haberin Devamı

KONYA’dan yazan erkek okurum K.M., 5 bin 700 liraya aldığı ve dört ay içinde ayağı kırılıp kumaşı solan koltuk takımı için hakkını nasıl arayabileceğini ve il tüketici hakem heyeti mi ilçe tüketici hakem heyetine mi başvurması gerektiğini soruyor.

Yanıtı da Sincan Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti üyesi avukat Buğcan Çankaya’dan. Çankaya, 2019 yılı tüketici hakem heyetine başvurunun parasal sınırlarını bakın nasıl anlattı:

PARASAL SINIR YÜZDE 23.73 ARTTIRILDI

“6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68’inci maddesinde, il ve ilçe tüketici hakem heyetlerine başvuru parasal sınırının, her yıl ilgili yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ilan edilen yeniden değerleme oranıyla güncellenerek uygulanacağı düzenlenmiştir. 2018 yılı için yeniden değerleme oranı olarak yüzde 23.73 belirlenmiştir.

Haberin Devamı

BAŞVURUDA DİKKATE ALINACAK MİKTARLAR

Tüketici hakem heyetine başvuru sınırı 8 bin 480 TL’nin üstü mahkemeye

Buna göre 2019 yılında tüketici hakem heyetlerine başvuruda dikkate alınacak parasal sınırlar şu şekilde:

- İl ve ilçe tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurularda, 5 bin 650 Türk Lirası’nın altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetleri, büyükşehir statüsünde olan illerde 5 bin 650 Türk Lirası ile 8 bin 480 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 8 bin 480 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 5 bin 650 Türk Lirası ile 8 bin 480 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, parasal sınırlar bazında görevlidir.

YERLEŞİM YERİ YA DA SATICININ ADRESİ KRİTER

Başvuru, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerde görevli olan tüketici hakem heyetine yapılabileceği gibi, mal veya hizmeti sunan satıcının adresindeki yer tüketici hakem heyetine de yapılabilecektir. Tüketici yukarıda açıklanan seçim hakkına sahiptir. Bir örnek ile konuyu açıklamak gerekir ise İzmir Torbalı’da oturan tüketici Ankara Çankaya’dan aldığı bir hizmetin ayıplı olduğundan bahisle, ister Torbalı Tüketici Hakem Heyeti’ne, isterse Çankaya Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunabilir. Ancak başvurunun mükerrer yapılmaması ve aynı uyuşmazlık hakkında bir defa yapılması esastır. Okuyucunuz da aldığı malın bedeli ilçe tüketici hakem heyeti başvuru sınırının üzerinde olduğu için Konya İl Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunmalıdır.”

Haberin Devamı

TÜKETİCİ UYUŞMAZLIĞINA ARABULUCULUK GELDİ Mİ?

Ankara’dan e-posta gönderen okurum S.T. iş ve ticari davalar gibi tüketici uyuşmazlıklarında arabulucuya gitmenin 1 Ocak itibarıyla dava şartı haline getirilip getirilmediğini soruyor. Yanıtım ‘Hayır’. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük eylem planına göre tüketici uyuşmazlıkları da arabuluculuk kapsamına alınacak. Avukat Çankaya’ya bu çalışmayı da sordum. Yanıtı şöyle:

“6502 sayılı yasada tüketicilerin sıklıkla yaşadığı ayıplı hizmet ve mal alımlarına ilişkin şikâyetlerinde, öncelikle satıcı/sağlayıcıya başvuru yapılarak ayıbın değerlendirilmesi süreci beklenmekte, akabinde olumsuz bir yanıt alınması halinde yasal yollara başvurulmaktadır.

Haberin Devamı

Zorunluluk içeren arabuluculuk sistemi ile tüketici öncelikle satıcı/sağlayıcıya başvuru yapmak zorunda kalacak, alacağı olumsuz yanıtı takiben bir kez daha satıcı/sağlayıcıyla, arabulucu nezdinde görüşme yapmak zorunluluğunu yaşayacak ve bu sürecin de olumsuz olması halinde yasal dava hakkını kullanabilecektir.

Tüketici uyuşmazlıklarının kısa sürede çözülmesi amacıyla gündeme alınan zorunlu arabuluculuk sistemi, süreci hızlandırmayacağı gibi tüketicinin sorunlarının çözülmesi noktasında karmaşık ve uzun bir süreç ortaya çıkacaktır.

Bu haliyle yapılması düşünülen düzenlemenin tüketicinin yararına olmayacağı açıktır.”

 

Yazarın Tüm Yazıları