Paylaş
Hafta sonları genel sokağa çıkma yasağı, sosyal mesafe kuralları, diğer koronavirüs tedbirlerinin sitelerin bahçelerinde de geçerli olduğunu geçen hafta yazmıştım.
Okurlarımdan site bahçesinin “sokak” değil “ortak alan” olduğu, yasakların geçerli sayılamayacağı, polisin sitelere müdahale edemeyeceği itirazı geldi. Önce bir hukukçu okurumun itirazı: “Yasak adı üstünde ‘sokağa çıkma yasağı’. Site bahçeleri müştemilattır, sokak değildir. Sokaklar üzerinde kamu mülkiyeti olan yerlerdir. Site içerisindeki yollar ise orada oturan kişilerin ortak mülkiyetine ait paydaş mülkiyet konusu yaptıkları yerlerdir. Bu cezalar site bahçelerinde uygulanamaz.”
İki okurumun tartışmayı özetleyen soruları da şöyle: B.Ç.: “Yöneticilik yaptığım site ve ayrıca yaşadığım sitede bu durumdan dolayı büyük tartışma çıkıyor. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin ‘Dava konusu edilen apartman girişi ve merdivenler, ana taşınmazın ortak yerlerindendir ve kat malikleri anataşınmazın bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre maliktirler’ kararı nedeniyle çok fazla itiraz oluyor. Site içerisinin de yasak olduğuna ilişkin hukuki çerçeve nedir?
D.Y.: “Kaç kişilik sitelerden bahsedilmektedir? Villaların oluşturduğu sitelerde de insanların bahçelere çıkmamaları mı gerekiyor? Çok detaylı bir mevzu iken ‘Siteye çıkmak yasaktır, ceza uygulanacaktır’ cümlesi çok iddialı, doğru değil.”
VİLLA SİTESİNDE DE YASAK MI?
Okurum D.Y.’nin sorusuyla başlamak istiyorum. Kast ettiğim siteler yüzlerce kişinin yaşadığı, sosyal mesafe kurallarının uygulanması gereken kalabalık siteler. Bu site bahçelerinde maske takılmadan, sosyal mesafe kurallarına uyulmadan yürüyüş, spor yapılması, sohbet edilmesi, küçük çocukların, gençlerin her gün hiçbir şey yokmuş gibi topluca oynamaları. Villa siteleri değil.
PROF. GÜNGÖR: KANUN VE GENELGEYE DAYANIYOR
Hukuki çerçevesini ise uzmanına sordum. Ankara Üniversitesi’nden öğretim üyesi Prof. Dr. Devrim Güngör, şöyle değerlendirdi: “30 büyükşehir ve Zonguldak ilinde 23-24-25-26 Nisan tarihlerini kapsayan ve önümüzdeki hafta sonlarında da uygulanabileceği belirtilen sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili birtakım tereddütler yaşanıyor. Bu kısıtlama İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ile Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27 ve 72’nci maddeleri uyarınca yayınlanan İçişleri Bakanlığı genelgesine dayanmaktadır. Alınan bu önlemi, sokağa çıkma yasağından ziyade dışarı çıkma yasağı olarak adlandırılması amacını vurgulamak bakımından daha doğru olur.
AMAÇ TOPLUM SAĞLIĞINI KORUMAK
Bu kanunların bu şekilde bir geniş kısıtlamaya imkân tanıyıp tanımadığı hususundaki tartışmaları bir kenara bırakırsak, bir düzenleyici işlemin kapsamını belirlerken, ilkin amacına bakarak yorum yapmak gerekir. Sokağa çıkma kısıtlamasının nedeni insanlar arasındaki fiziksel teması ortadan kaldırmak veya en aza indirmek suretiyle hastalığın bulaşıcılığını önlemek ve böylece toplum sağlığını korumaktır. Bu itibarla, site içerisinde dolaşılmasının, apartman bahçesinde çocukların birbiriyle temas edecek şekilde oyun oynamasının anılan kısıtlamanın amacına aykırı olacağında tereddüt yoktur. Amaç sosyal izolasyonu sağlamaktır.
YASAK SİTE BAHÇESİNDE DE GEÇERLİ
Bahçe, apartman girişi, merdiven gibi yerlerin ortak mülkiyete tabi olması, bir başka deyişle herkesin bu tür yerleri kullanma hakkına sahip olması, söz konusu yasağın bu alanlarda geçerli olmadığı anlamına gelmez. Alınan önlemlere sıkı sıkıya uyulması suretiyle virüsün yayılmasının önüne geçilebilirse, bu kısıtlamalardan bir an önce kurtulmamız da mümkün hale gelir.”
VATANDAŞLIK GÖREVİ
Son bir not: Türkiye, salgınla mücadelede iyi bir noktada ve sona yaklaştık. Bu nedenle bu süreçte sokağa çıkma yasağı başta, tedbirlere harfiyen uymak her şeyden önce vatandaşlık görevi. Kendimizin, ailemizin sonuçta toplum sağlığını korumak hem kamusal hem de insani görevimiz.
Prof. Güngör’ün vurguladığı gibi bu yasaklar, İçişleri Bakanlığı’nın genelgeleriyle kanuni dayanakları gösterilerek açık ve net ilan edilmiş durumda. “Kamu sağlığı” ve “kamu yararı” söz konusu ve bir belirsizlik söz konusu değil. Uymamız gerekiyor.
İPTAL DAVASI AÇABİLİRSİNİZ
Bu konuların ve tartışmanın yargının süzgecinden geçirileceği de açık. Bir hak kaybı olmaması adına dava açma süreleri zaten 30 Nisan’a kadar durduruldu. Hukuka aykırı para cezası kesildiğini ne yapabileceğini soran okurlarıma gelince, adliyeler normal mesaiye döndükten sonra idari yargıya başvurup iptal davası açabilirsiniz.
Paylaş