Paylaş
Paket, sert tartışmaların ardından geçen perşembe komisyondan geçti. Ama tartışması bitmedi. En çok tartışma yaratan maddelerden birisi yeniden görüşme formülüyle önce reddedilen sonra geçirilen ‘beş yıllık idari hakimlerle, Cumhurbaşkanı’nın seçtiği Danıştay üyelerine sınavsız hukuk fakültesi yolu’ açılmasıydı.
Komisyonda kıyameti koparan bu düzenleme yasalaşırsa; idari yargıdaki 440 hukukçu olmayan hakim-savcı ile Danıştay’da Köşk kontenjanından seçilen ve yüksek mahkemenin dörtte birini oluşturan üyelerden beş yılını dolduranlara sınavsız hukuk fakültesi yolu açılacak. Bu kişiler emeklilik sonrası da avukatlık yapma imkanına kavuşacaklar. YÖK, yasa yürürlüğe girdikten sonra idari hakimler ve Köşk kontenjanından Danıştay’a giren bu üyeler için ek kontenjan ve gidebilecekleri hukuk fakültelerini belirleyecek.
ÖĞRENCİLERİN HAKKI YENMEYECEK
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise komisyonda maddenin bu kadar tartışılmasına gerek olmadığını, YÖK’ün ek kontenjan vereceğini ve hukuk fakültesini tercih edecek öğrencilerin bu nedenle hakkının yenmeyeceğini savundu. Bakan Bozdağ şu açıklamayı yaptı:
“Hukuk fakültesine devam zorunlu değil. İdari yargıda görev yapan ve hukuk fakültesi mezunu olmayan idari yargı hakim sayısı 440. Danıştay’da tetkik hakimi 153 kişi, bakanlık merkezinde 4 kişi, Anayasa Mahkemesi’nde bir kişi, HSYK’da 4 kişi olmak üzere toplam 602 kişi hukuk fakültesi mezunu değil. Toplam bin 464 kişinin 602’si hukuk fakültesi mezunu değil. Bunların çoğu yaşlı olanlar; çünkü eskiden hukuk, siyasal ya da iktisat ayırımı yapılmıyordu. Yeniler arasında kota olduğu için bu sayı oldukça az. Hukuk fakültesini tercih edecek öğrencilerin hakkı da yenmeyecek.”
CHP AYM’YE TAŞIYAMAYA HAZIRLANIYOR
Bozdağ, böyle savunurken, CHP sözcüleri yasalaşması halinde bu düzenlemeyi iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıyacaklarını söylediler. Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran’ı aradım, değerlendirmesini sordum. Canduran, “Bu düzenlemeyi içimize sindirmemiz mümkün değil. Anayasayanın eşitlik ilkesiyle, hukukun üstünlüğüne aykırıdır. Anayasa Mahkemesi’ne taşınarak, iptal edilmesi sağlanmalıdır” dedi ve şunları söyledi:
“Bir kere beş yılını dolduran idari hakimlerle, sadece Cumhurbaşkanı’nın seçtiği Danıştay üyelerine sınavsız hukuk fakültelerine girme yolu açılması hukukun üstünlüğü ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Belli gruplara, belli insanlara imtiyaz tanınması, cumhurbaşkanının yakınında olması nedeniyle ayrıcalık sağlanması hukuken kabul edilebilir bir düşünce değildir. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı. Anayasa Mahkemesi’ne taşındığında yüksek mahkeme bunu mutlaka iptal edecektir. CHP bu düzenlemeyi AYM’ye götürmek zorundadır.
Bazı insanlara emeklilik sonra böyle bir hakkın tanınması adına hukukun katledilmesini kabullenemiyoruz. Zaten biz hukukçu olmayan kişilerin idari yargıda ve Danıştay’da görev yapmalarını içimize sindiremezken, hiçbir sınava girmeden hukuk fakültesi okuyup hukukçu adı altında emeklilikleri sonrası da avukat diye karşımıza çıkmalarını kabullenmemiz hiç mümkün değildir.”
ANAYASANIN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
CHP’li öteki arkadaşları ve MHP’lilerle birlikte düzenlemeyi protesto ederek Komisyonu terk eden CHP’li Ali Rıza Öztürk ise Canduran’dan bile daha tepkili. Öztürk ise söyle dedi:
“Cumhurbaşkanı’nın atadıkları, idari mahkemelerindeki hukuk fakültesi hakimi olmayan beş yıllık hakimler hiçbir sınava girmeden Galatasaray Hukuk Fakültesi’ne, Ankara Hukuk Fakültesi’ne girip diploma alacaklar. Sonra da ayrılıp avukatlık yapacaklar. Bu savunulamaz. Bir hukukçu bunu nasıl savunabilir. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır bir kere. Hukuktan ve anayasadan önce ahlaka aykırıdır. Aslında Adalet Komisyonu’ndaki AK Partili arkadaşlarımız da bunu kabul etmemişlerdir. Ama siyasi baskıyla mecburen parmak kaldırmışlar ve madde Komisyon’dan ikinci kez görüşme açılarak geçirilmiştir.”
EĞİTİM SEN: AVUKATLIK HÜKÜMET’İN ARKA BAHÇESİNE ÇEVRİLİYOR
Eğitimcilere de sordum. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da düzenlemeyi eleştirirken, bakın şöyle dedi:
“Alınan karar hükümetin özellikle de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yargıya müdahalesinin son adımıdır. Yargıya müdahale ederek kontrol altına alma yaklaşımı böylelikle yeni bir safhaya taşınmış oldu. Avukatlık siyasi müdahaleyle hükümetin arka bahçesine çevriliyor. Avukat olmak için yıllarca dirsek çürüten insanların hakları gasp ediliyor. Yargıya yargı sürecine yapılan hiçbir müdahaleyi doğru bulmuyoruz. Bu düzenlemeler bumerang gibi bir gün dönüp siyasi iktidarı da vuracaktır”
Şimdi gözler TBMM’de. Bakalım kıyameti koparan bu düzenleme ne olacak?
Paylaş