ANKARA’dan yazan genç okurum Ahmet D. nişanlısının hiçbir kusuru olmadığı halde kendisini terk ettiğini nişanda taktıkları tek taş pırlanta yüzük, set ve altın takılarla, ünlü bir modaevinde 7 bin 500 YTL’ye diktirdikleri nişan elbisesi ile diğer hediyelerin kız tarafından iadesini isteyip istemeyeceklerini sormuş.
Mailinde, iki ailenin bu olay yüzünden kavgalı hale geldiğini, hediyelerin iadesine de yanaşmayan eski nişanlısı ve ailesine maddi-manevi tazminat davası açıp açamayacağını da öğrenmek istemiş. Bu soruların yanıtlarını ben de hukukçulara sordum. Bakın şöyle:
Tazminat istenebilir
Medeni Kanun’un 121. maddesine göre nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, "kusurlu" olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebiliyor. Çünkü nişanlanmanın amacı evlenmeye hazırlık ve bu dönem sonunda evlenmek. Bu nedenle haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozan kız ya da erkek tarafı tazminat ödemek zorunda kalabilir.
Davacı olabilirsiniz
Siz de kusurlu tarafın karşı taraf olduğunu savunduğunuz için davacı olabilirsiniz. Ekonomik değeri olan para ve altın takıların iadesini de isteyebilirsiniz. Ama kullanmakla ekonomik değerini yitiren nişan elbisesi, giysi, ayakkabı gibi hediyelerin iadesi mümkün olmayabiliyor.
Bir yıl içinde dava açabilirsiniz
Medeni Kanun’un 123. maddesine göre nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakkı sona ermenin üzerinden bir yıl geçince zamanaşımına uğruyor. Bu yüzden nişanın bozulması nedeniyle açılacak her türlü dava için (eşyaların geri iadesi, tazminat) bir yıl süreniz var. Aksi halde bu davalar zamanaşımına uğruyor. Haberiniz olsun.
Nişanlılardan birinin ölümü, gaipliğine hükmedilmiş olması, nişanlılardan birinin bir başkasıyla evlenmesi, cinsiyet değiştirmesi ya da aralarında kesin evlenme engellerinin ortaya çıkması gibi nedenlerle ise nişanlılık durumu doğrudan yani kendiliğinden ortadan kalkar. Nişanın bozulmasıyla ortaya çıkabilecek çeşitli hukuki durumlar ve açılabilecek olası davalarla sonuçlarının ayrıntıları da bakın şöyle:
Nişan hediyelerinin iadesi davası
Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. (Medeni Kanun 122) Hediye aynen veya milsen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Nişanın bozulması halinde nişanlı taraflar kız ya da erkek tarafı birbirlerine verdikleri mutad dışı hediyeleri geri isteyebiliyor.
Mutad dışı hediyeler olağan dışı, sıradan olmayan ve değerli hediyeler olarak tanımlanıyor. Örneğin bir altın set, burma bilezik, tek taş pırlanta, elmas kolye ya da ev otomobil. Bu tip nişan hediyeler iade kapsamında bulunuyor.
Hediyelerin istenebilmesi için tarafların nişanın bozulmasında kusurlu olması şartı da aranmıyor. Nişanın bozulmasını isteyen taraf kusursuz olsa dahi olağan dışı ve değerli olan hediyeleri talep halinde geri iade etmek zorunda. Hediyelerin iadesini sadece taraflar değil onların anne ve babaları da talep edebiliyor.
Maddi tazminat davası
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakárlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle de yükümlü. Örneğin düğün salonu kiralanması, düğün balosuna yönelik masraflar yapılması, beyaz eşya gibi ev eşyalarının alınması. Benzer ödemeler halinde nişanın bozulmasıyla mağdur olacak taraf bu konudaki masraflarını karşı taraftan talep edebiliyor. Tazminatın miktarı konusunda Medeni Kanun hákime takdir hakkı vermiş durumda. Hakim duruma göre uygun bir maddi tazminata hükmedebiliyor.
Manevi tazminat davası
Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini de talep edebiliyor.
Nişanın bozulması halinde manevi tazminat isteyebilmek için aranan şartlar ise şöyle:
a)Nişanı bozan tarafın kusurlu olması
b)Tazminat isteminde bulunan nişanlının nişanın bozulmasında herhangi bir kusurunun bulunmaması
c)Kusursuz olan nişanlının kişilik hakkının nişanın bozulması yüzünden saldırıya uğramış olması.
Nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat isteyebilmek için kişilik haklarının ağır şekilde saldırıya uğramış olması şart. Tazminat miktarını belirlemek konusunda ise takdir hakkı yine hakime ait.