Merdiven altı estetik mağdurları, dikkat

Hukuk herkese lazım... Demokrasi ve hukuk su gibi, ekmek gibi ihtiyaç. Hepimize lazım. Bu köşede her hafta sizlerden hukuki konularda gelen sorulara yanıt arayıp, yeni yargı kararlarını yazacağım. Bana şu adresten ulaşabilirsiniz: oarmutcu@hurriyet.com.tr

Haberin Devamı

Botoks-dolgu mağdurlarının hukuki hakları nelerdir?

Adanalı 22 yaşındaki Hemşire Merve Keleş’in başına gelen dudak silikonu faciasını anımsadınız mı? Kendisini ‘medikal estetik uzmanı doktor’ olarak tanıtıp aralarında hemşire Keleş’in de bulunduğu 4 kişiye dudak dolgusu ve botoks yaparak hastanelik ettiği iddia edilen kuaför 34 yaşındaki Soner Gülnaz’a 5 yıla kadar hapisle geçen hafta dava açılmıştı. Tabiri caizse, bu davayla medikal estetik uygulamalarının merdiven altına inmesinin sonuçları gözler önüne serildi. Peki yanlış estetik mağdurları hakkını nasıl arayacak? İlk yapılması gereken başlarına geleni sineye çekmemeleri. Sağlık Bakanlığı’na şikâyetin yanı sıra ilgili savcılıklara bu ‘sahte uzmanlar’ hakkında suç duyurusunda bulunmaları gerekiyor. 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a göre “Diploması olmadığı halde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi etmek veya tabip unvanını takınmak” suç. Bu kişiler iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılıyor.

Haberin Devamı

Estetik mağdurlarının sayısındaki artış Sağlık Bakanlığı’nı da harekete geçirdi. Bakanlık 81 ildeki Sağlık Müdürlükleri’ne “Denetimleri artırın” talimatı verdi. Estetik mağdurlarının şikâyetlerini tek tek araştıran bakanlık; yetkisi olmadığı halde botoks, dolgu gibi estetik uygulama yapan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Bu ‘sahte uzmanlara’ da 2-5 yıl hapisle dava açılacak.

Bir de uygulamacı cephesine bakalım. 15 yıldır bu alanda çalışan ve güzelleşeyim derken merdiven altı estetik uygulamaları yüzünden özellikle yüzleri zarar gören mağdurlarla çok karşılaştıklarını vurgulayan Dermatoloji uzmanı Doç. Dr. Hakan Erbil’in kadınlara uyarıları şöyle:

“Doktor olmayan kişilerin bu tip tıbbi estetik uygulamaları yapması suç. ‘Basit bir uygulama ve daha ucuz’ diye merdiven altı dediğimiz yerlerde, doktor olmayan kişilere estetik uygulamalar yaptırılıyor. Bu çoğu zaman felaketle sonuçlanıyor. Mağdurları ise bize geliyor. Tedavide çok sıkıntı çekiyorlar hem de daha pahalıya mal oluyor. Kişiler çoğu zaman bilerek yaptırdıkları için şikâyetçi de olamıyorlar. Vatandaşlarımızın bu işlemleri yaptırırken dikkat etmeleri gereken, bu tür işlemleri bir sağlık kuruluşunda uzman hekimlere yaptırmalarıdır.”

Haberin Devamı

KAMUOYU YANLIŞ ALGILADI

Türk Dermatoloji Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu da günde 4-5 kişinin yanlış uygulama sonucu mağdur olduğu için derneklerine başvurduğunu söyledi. Çalıkoğlu bakanlığa şu çağrıda bulundu:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın 1.5 ay önce imzaladığı KHK ile güzellik salonlarında sadece IPL uygulamasına izin verildi. Ancak bu kamuoyunda yanlış algılandı. Güzellik salonlarında, kuaförlerde bile dolgu, botoks, PRP gibi tıbbi estetik işlemler maalesef yapılmaya başlandı. Denetimlerin belediyelerden alınıp il sağlık müdürlüklerine verilmesi son derece olumlu. Bakanlığın denetim ekiplerinin içinde dernekler olarak biz de yer almak istiyoruz. Bakanlığa mevzuat eksikliğini gidermek için komisyon kurulmasını ve bu komisyonda yer almayı öneriyoruz.”

Haberin Devamı

Merdiven altı estetik mağdurları, dikkat

‘ÖTEKİ KADIN’DAN ÇOCUĞA TAZMİNAT YOK

Evli kadın velayeti altındaki küçük çocuğu adına dava açıp, ‘öteki kadın’dan manevi tazminat alabilir mi?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun son örnek kararı bu soruyu ‘Hayır’ diye yanıtlıyor. 

Yerleşik yargı kararları ışığında, resmi nikâhlı kadın isterse kocasının sevgilisi ‘öteki kadın’a dava açabiliyor. O adamın evli olduğunu bile bile birliktelik yaşayan ‘öteki kadın’ manevi tazminata mahkûm ediliyor. İş, çocuklarına gelince değişiyor. Babaları, “evli olduğu annelerini aldattı” diye çocuklara manevi tazminat ise verilmiyor. 

Bu yeni yargı kararının kahramanı, aldatılan Şanlıurfalı resmi nikâhlı eş F. 

Kocasının iki çocuklarını bırakıp gittiği sevgilisi S.’ye kızan F., “Yuvamı yıktı” diye mahkemeye gidiyor. F. kendi adına 20 bin, velayeti altındaki iki küçük çocuğuna 10’ar biner liradan 20 bin lira toplam 40 bin lira manevi tazminat istiyor. 

Haberin Devamı

Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi diğer ‘öteki kadın’ tazminatı kararlarından farklı olarak, nikâhlı eşin yanı sıra, çocuklara da manevi tazminata hükmediyor. “Öteki kadının bilerek resmi nikâhlı koca ile birlikte yaşaması aile bütünlüğüne haksız saldırı” değerlendirmesi yapan mahkeme, nikâhlı eşe 5 bin, iki çocuğuna da  ikişer biner liradan toplam 9 bin lira manevi tazminata hükmediyor.

Davalı ‘öteki kadın’ ise temyize gidiyor. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 7 Mayıs 2015’te, annelerinin aldatılması nedeniyle iki çocuğa ‘öteki kadın’ın manevi tazminatla sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle mahkeme kararını bozuyor. 

‘Yansıma’ yoluyla manevi tazminat istenemeyeceği ve tazminat sorumluluğunun genişletilemeyeceğini vurgulayan dairenin bu kararına ise bu kez mahkeme direniyor. Direnme kararı üzerine konu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun önüne taşınıyor. Kurul, evlilikte sadakatsizliğin ‘haksız eylem’ niteliğinde olduğu, evli eşle bilerek ilişki kuran üçüncü kişinin haksız eyleme iştirak eden konumunda bulunduğu, aldatılan eşin kişilik haklarının zedelendiği, aldatan eşle, ilişki kurduğu üçüncü kişinin bu zarardan müteselsilen sorumlu olduğu, manevi tazminat verilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Ancak, çocuklar yönünden manevi tazminat istenemeyeceğine karar veriyor. Yeni içtihat ışığında durum şu: Bile isteye evli bir erkekle ilişki kuran ‘öteki kadın’ aleyhine dava açılması halinde, nikâhlı kadına manevi tazminat ödemekle yükümlü tutulacak. Ancak, çocuklarına karşı tazminat sorumluluğu ileri sürülüp manevi tazminat istenemeyecek.

Haberin Devamı

Meraklısına: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/03/2017 günlü Esas No: 2017/1334 Karar No: 2017/545

Yazarın Tüm Yazıları