Katilin temyizde avukatla temsil hakkı var müdahilin yok
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
YARGI, 1 Ağustos’ta adli tatile girdi. Ama yeni adli yılda işe çok ilginç bir başvuruyu görüşerek başlayacak.
Başvurunun sahibi Ankara adliyesinin emekli hakimlerinden, şu anda avukatlık yapan Beyazıt Boran.
Boran, 75 yaşında öldürülen bir adamın eşi ve oğullarının avukatı. İtirazı da çok ilginç. Boran, Yargıtay’daki, temyiz duruşmalarında, sanıklar avukatla temsil edilirken, müdahil tarafa (ölenin yakınları) aynı hakkın tanınmamasına itiraz etti.
ANAYASA VE AİHS’NE AYKIRI
Boran itiraz dilekçesinde, bu uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) "Adil yargılanma ilkesine" ve Anayasa’nın "Hukuk devleti" ilkesine aykırı olduğunu savundu. Bu ilginç itirazı, Yargıtay 2. Ceza Dairesi, yeni adli yılda karara bağlayacak. Bakın bu başvuru Yargıtay’a nasıl taşındı:
AİLENİN HUKUK SAVAŞI
Mardin’in, Savur ilçesinde, 75 yaşındaki Şeyhi Önkol, köy muhtarlığına kayıtlı kalaşnikof silahla, muhtar Mahmut Gökalp tarafından öldürülünce Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, kamu davası açıldı. Davaya Önkol’un, eşi ve oğulları suçtan zarar gördükleri için müdahil olarak katıldılar. Mahkeme, yargılama sonunda sanığı 15 yıl hapse mahkum etti. Davanın Yargıtay aşamasında da ailenin avukatlığı Beyazıt Boran üstlendi. Boran, Önkol ailesi ile birlikte hukuk savaşını da bu aşamada başlattı. Avukat Boran, yaptığı başvuru ve sonrasındaki itirazını şöyle anlattı:
İKİ TARAFTA TEMYİZ ETTİ
Mardin Savur’da yaşanan adam öldürme davasında, sanığa önce müebbet hapis ardından ’haksız tahrik’ hükümleri uygulanarak, 15 yıl hapis cezası verildi. Bu davanın avukatlığını ben Yargıtay aşamasında temyiz sürecinde üstlendim. Temyizde, müdahil taraf olarak biz, sanığın cezasının artırılmasını, sanık ise beraat talebinde bulundu.
DURUŞMAYA KATILMA TALEBİMİZ REDDEDİLDİ
Temyiz incelemesi sırasında, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne, müdahil vekili sıfatıyla duruşmaya katılmak için davetiye gönderilmesi talebinde bulundum. Ancak, Daire, müdahile duruşmaya katılma yetkisi veren CMK’nın 299 maddesinin yürürlüğe girmediği gerekçesiyle talebimizi reddetti. Ancak, itiraz hakkımız saklı kaldı.
ÖLEN TARAFIN AVUKATI DA DİNLENEMLİ
Ben de bunun üzerine, geçici kanun maddesinin iptalini sağlamak için hukuk savaşı başlattım. Bence katilin avukatları nasıl Yargıtay’daki duruşmaya davetiye gönderilip çağırılıyor ve dinleniyorlarsa, ölen tarafın avukatlarının da dinlenmesi gerekir.
HUKUK DEVLETİ BUNU EMREDİYOR
Hukuk devleti ilkesi bunu emretmektedir. Anayasamızın 90. maddesine göre hukuk sisteminizde uygulama alanı bulan AİHS’nin 6. maddesi çerçevesinde, geçici madde uygulanmayarak, müdahil avukatlara sanık avukatları gibi Yargıtay’daki duruşmada temsil hakkı tanınmalıdır. Bu konuda kamuoyunun da desteğini bekliyoruz."
İŞTE İTİRAZ
Böylece, Yargıtay aşamasında, katillerin temyizde avukatla temsil edilmelerine rağmen ölenlerin yakınlarına (müdahil taraf) aynı hakkın tanınmasının Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlük kanunu ile istinaf mahkemelerinin kuruluşuna kadar ertelenmesine ilk kez itiraz yapılmış oldu.
DAİRENİN ÖNÜNDEKİ ÜÇ SEÇENEK
Daire’nin, itirazla ilgili olarak önünde şu üç seçenek var:
1- Boran ve Önkol ailesinin itirazı kabul edilecek. Anayasa’nın 90. maddesi çerçevesinde, AİHS esas alınarak, müdahil taraf duruşmaya çağıracak. Müdahil tarafa temyizde temsil yolu açılacak.
2- İtiraz, yasadaki geçici hüküm nedeniyle reddedilecek.
3- Daire, CMK yürürlük ve uygulama şekli hakkındaki kanunun Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne götürecek. Olası bir iptal kararı verilmesi halinde, müdahil tarafa temyiz duruşmalarında temsil imkanı doğacak.
Yargıtay: Sadece sanık veya avukatı temyiz duruşmasına katılabilir
YARGITAY kararı özetle şöyle:"Müdahile katılma yetkisi veren CMK’nın 299. maddesinin, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlük ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 8/1 maddesi uyarınca henüz yürürlüğe girmediği temyiz incelemesi ile ilgili yapılacak işlemlerin 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun 305 ve 326. maddelerine tabi olduğu ve halen yürürlüğünün devam ettiği, duruşma usullerini düzenleyen Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun 318. maddesinin belirli konularda sadece sanık veya müdafiine duruşmalı inceleme hakkı tanıdığı, müdahiller veya vekillerine bu hakkın tanınmadığı görüldüğünden müdahiller vekilinin duruşmalı inceleme isteğinin bu bağlamda Yargıtay’da yapılacak duruşmaya katılma isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir."