YARGITAY’ın, verdiği bir karar kadın derneklerini ayağa kaldırdı. Bu kararda Yargıtay, boşanma davası açıldıktan sonraki sadakatsizliği ağır şekilde cezalandırmıştı. Boşanma davası sürerken, bir başkasıyla birlikte olan davacı kadını haksız bulmuş ve mahkemenin tazminat ve nafaka kararını bozmuştu.
Örnek kararda, karı-koca aile mahkemesinde boşanıyorlar. Davacı olan kadına mahkeme tazminat ve nafaka da bağlıyor. Ancak, davalı koca, eşinin dava sürerken, başkasıyla birlikte olup kendisini aldattığını savunarak, temyize başvuruyor. Temyizde, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi davalı kocayı haklı bularak, kadına verilen nafaka ve tazminatı bozuyor. Bakın karar da, özetle şöyle:
"...Toplanan delillerden davacı kadının davanın devamı sırasında bir başkası ile gayri resmi şekilde birlikte olduğu kanıtlanmıştır. Eşler evlilik devam ettiği sürece birbirlerine sadakatle yükümlüdürler. Bu durumda davacı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, kabulü ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır, bozulmasına"
İşte kadın dernekleri bu karara tepki gösterdiler. Bakın tepkileri ise şöyle:
HOŞGÖRÜ KADINDA SIFIRLANIYOR
(KADER Başkanı Hülya Gülbahar) Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin, dava tarihinden sonraki olaylar davayı etkilemez diye yüzlerce kararı var. Aynı kararı herhangi bir erkek için vermeyeceklerini düşünüyorum.Hukuk sistemi kadının zinası konusunda inanılmaz acımasız bir tutum içinde.Toplumdaki aldatma, zina konusunda erkeğe gösterilen hoşgörü kadın sözkonusu olduğunda anında sıfırlanıyor.
ZORLAMA DENEBİLİR (Ankara Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı avukat Senay Ertem) 2. Hukuk Dairesi, normal şartlar altında boşanmaya neden olan olayları davanın açılmasından önceki duruma göre değerlendiriyor. Bu hem hukuk mantığı ve hem de düz mantığın da gereği. Ama öyle olaylar vardır ki, somut olayın özellikleri boşanma davası açıldıktan sonra da davanın seyrini etkileyebilecek ve dava öncesindeki olayları açıklığa kavuşturacak nitelikte görülebiliyor. Birinci seçenek daire bu şekilde bakmış olabilir. İkinci olasılıkta şöyle. Sadakatsiz kadınsa erkek egemen bakışla ve o pencereden bakılarak, aldatma bağışlanamaz sayılıp, davanın açılmasından sonra geriye götürülmüş olabilir. O zaman burada bir zorlama var denebilir.
BOŞANSA BİLE ERKEK KADINI KÖLESİ GÖRÜYOR
(Uçan Süpürge Genel Koordinatörü Halime Güner) Erkek boşansa bile kadını kölesi gibi görüyor. ’Eski karım başkasıyla gördüm’ diye dövüyor, hatta çekip vuruyor. Herşey erkeklerin kontrolünde, bütün dünya etraflarında dönüyor. Bu olayda ilişki bitmiş, boşanma davası sürüyor, nasıl kadın hala suçlanabilir? Bu hukuka uygun mu bilmiyorum ama mantığa ters. Bu dünyada erkeklerle eşit yaşamıyoruz. Eşit yaşamamanın getirdiği bu ve benzeri onlarca tatsız süprizle karşılaşıyoruz.
YASALAR KADINA EŞİT UYGULANSIN
(Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü) Gelişmiş ülkelerdeki gibi yasaların kadına eşit uygulanmasını istiyoruz. Hukuk kararlarında, kadına karşı ayrımcılık olmasın istiyoruz. Biz bir eğitim programı başlattık, kadınlara bile ayrımcılığı anlatırken güçlük çektik erkeklere nasıl anlatacağız. Lüften bu ayrımcılığa son verilsin. Hangi konumda olursak olalım, kadına karşı bakış açımızda ayrımcılık olmasın.
TEPKİ ÇEKEN KARAR: RIZA VARSA CEZA YOK
Yargıtay’ın 15 yaşını dolduran öz yeğeni F.Ö’nün, ırzına geçen "rızaya dayalı" cinsel ilişkiyi sürdürüp hamile bırakan, daha sonra da Antalya’ya kaçırıp-alıkoyan öz amca M.Ö’nün beraatini onayan kararına da tepki var. Kurul, "Mağdurenin rızası varsa, bu hukuka uygunluk nedenidir, ceza verilmez" şeklinde karar almıştı.
Yeni TCK 104’e göre, 15 yaşını tamamlayan çocuklara yönelik rızaya dayalı cinsel saldırı ve kaçırma eyleminin cezalandırılması için mağdurun şikayeti gerekiyor. Ancak, mağdur "Rızamla beraber oldum. Kendi rızamla kaçtım" derse, sanığa ceza verilmeyecek. Oysa, bu olayda mağdur kız, öz amcası sanıktan şikayetçi olsaydı, 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecekti. Tepkilere tercüman olan karşıt görüşteki muhalif üyeler ise bakın şöyle demişlerdi:
"Ahlaka aykırı bir davranış hiçbir zaman hukuki koruma altına alınmaz. Ahlaki olmayan fiilde rıza cezayı kaldırmaz. 15 yaşındaki çocuk ırzına geçilmiş hamile kalmış, amcası ile Medeni Kanun’a göre evlenemez. Kaçmaya rıza göstermeyip ne yapacak? Kız şikayet etseydi, TCK’nın 104. maddesindeki ’Reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılacaktı. Burada hukuka uygunluktan bahsedilemez"