DÜŞÜK maaşla çalışan kadın boşanırken kocasından yoksulluk nafakası isteyebilecek.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, boşanmada kusursuz ve asgari ücretin bile altında düşük maaşla çalışan kadınlara boşanma halinde, yoksulluğa düşecekleri gerekçesiyle nafaka ödenmesine ilişkin yeni bir içtihat kararı verdi. Gerekçesi yazılan Yargıtay 10 Kasım tarihli, bu karar benzer boşanma davaları için örnek niteliği taşıyor. Kocaeli’nden Ankara’da Yargıtay’a kadar uzanan nafaka savaşı davasında karar bakın şöyle alındı:
Kadın boşanma davası açtı
Kocaeli’nde yaşayan ve satış elemanı olarak çalışan N.U adlı kadın erken doğum yaptı ve bebeğini kaybetti. Kocası M.U, “Annene git, orada biraz dinlen” diye karısı annesine yolladı. Ardından, “Annenin evinden gelme, seni istemiyorum” diye telefon açtı. Kocanın pişman olup, “Tekrar deneyelim” telefonu üzerine N.U evliliğini kurtarmak için evine döndü. Çift biraraya geldikten bir ay sonra kocasının başka bir kadınla ilişkisi ortaya çıkınca, N.U eşyalarını toplayıp annesinin evine döndü. 22 Eylül 2006’da kocası M.U’ya kendisi ile ilgilenmediği ve aldattığı için boşanma davası açtı. 300 TL nafaka, 30 bini maddi, 30 bini manevi 60 bin lira tazminat talep etti. Kocası M.U mahkemede, başka bir kadınla ilişkisi olmadığını, maddi sıkıntısına rağmen karısının rahat etmesi için sobalı evden kaloriferli eve taşındıklarını, daha iyi bakım göreceği için annesinin evine de kendi istediği ile gittiğini savundu. Nafaka ve tazminat taleplerinin reddini istedi.
Mahkemeden hem tazminat hem nafaka
Kocaeli 1. Aile Mahkemesi, 15 Kasım 2007 tarihli kararında, davalı kocanın başka kadınlar ile el ele kol kola gezerken görüldüğünü, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle tam kusurlu olduğu sonucuna vardı. Çiftin boşanmasına, altı bin lira tazminat yanında, kadına çalışıyor olmasına rağmen kusuru olmadığı ve “yoksulluğa düşeceği” gerekçesiyle 100 TL nafaka bağladı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, temyizde boşanmayı onarken, 100 TL yoksulluk nafakasını bozdu. 26 Mayıs 2009 tarihli bozma kararı da şöyle: “Davacı kadının çalıştığı, düzenli ve yeterli gelirinin olduğu tarafların gelirlerinin birbirine denk bulunduğu anlaşılmaktadır. Medeni Kanun’un 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. O nedenle davacının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” Dosya yeniden yerel mahkemeye geldi. Mahkeme, bir markette satış elamanı olan kadının 350 lira maaş aldığı, annesi ile oturdukları evin kirasının 300 TL olduğuna ve başka bir malvarlığı bulunmadığına dikkat çekti. Mahkeme, kadının boşanmada kusuru olmadığına da vurgu yaptı ve boşanma sonucunda yoksulluğa düşeceğinde ısrar edip ilk kararında direndi. 12 Kasım 2009 tarihli direnme kararında mahkeme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun iki yıl önceki, “Asgari ücret seviyesinde gelir yoksulluk nafakası bağlanmasına engel sayılmaz” içtihatına dayandı.
Kurul, mahkemeyi haklı buldu
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da nafaka savaşı davasını 10 Kasım’da görüştü. Kurul davacı kadın lehine yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleştiğine hükmetti. Mahkemenin direnme kararını uygun bulup onadı ve dosyayı daireye geri gönderdi. Daire, kadına Kurul kararı ışığında 100 TL yoksulluk nafakası bağlayacak. Tüm kadınlara duyurulur...