YARGITAY içtihatlarına göre düğünde takılan takılar kadına ait ve boşanma sonrası koca tarafından geri alınamıyor.
Bu takılar, kadına bağışlanmış ve "kişisel mal" olarak nitelendiriliyor. Ankara’dan bana bu konuda mail atan erkek okurum Cem B’ye yanıtım, "Anlaşmalı boşandığı eski karısından düğün takılarını geri isteyemeyeceği" şeklinde.
İşte o mail
Önce okurumun mailine bir gözatalım:
"2007 senesinde evlendim. Eşim, 1 yıl dolmadan hamile kalmaya karar verdi ve kaldı. Aramızda geçimsizlik olunca aldırdı. 2007 yazında, iki ay annesinin yazlığında kaldı.Daha sonra ayrılmaya karar verdik. Kaynanam, nikahta altınların kız tarafına takıldığını öne sürerek geri vermedi. Ayrıca kaynanam, kendi adına kasa açtırıp, kasa kirasını bile benden almıştı.Ayrılacağımız gün, kaynanam ve kayınpeder evime geldi. Bana ve anneme hakaret ve tehditler savurdu.Ardından ben annemin evine döndüm. Eşim, eşyalarını toparlarken, benim aldığım avizeler,lambalar, abajurlar, balkon sandalye ve masası, ızgara, sehpalar gibi eşyalarıda alıp gitti. Boşanma davasını eşim açtı.Daha sonra karşılıklı anlaşmalı olarak boşandık. Bu arada olan bana oldu. Çünkü eşime nişanda alınan tek taşlı pırlanta yüzük, 500 ytl’sini kendimin ödediği 5 taşlı pırlanta yüzük, altınlarda gitti. Sizce, altınların kıza takıldığı doğru mudur. Bu durumda, kaybettiklerimi alabilir miydim. (Cem B)"
Kişisel mal
Medeni Kanun’a göre, ziynet eşyası (takı) tabiatı gereği kadına ait mallardan sayılıyor. Kadına akrabalar tarafından verilmiş "hediye" olarak nitlendiriliyor ve bu halde "kişisel mal" diye sınılandırılıyor. Hatta bunlar, erkek veya onun akrabalarının taktıkları yazılı delille ispatlanamadıkça, karının evlilik birliğine getirdiği "şahsi mal" sayılıyor. Sadece "kocaya bağışlama" hali hariç tutuluyor. Sonuçta da bu mallar boşanma sonrası kadından geri alınamıyor.
Ziynetleri geri verme yükümlülüğü yok
Yargıtay’ın 2002/10498 esas sayılı ve 27 Ocak 2003 tarihli kararı bakın şöyle:
"... Davacı M.G. davalı F.G. ile resmen evlendiklerini, evlenirken davalıya düğün hediyesi olarak ziynet eşyası taktıklarını, bir süre sonra davalının iktidarsızlık nedenine dayalı olarak boşanma davası açtığını, dava sonunda boşandıklarını ve davalının kızlığının bozulmadığını belirterek takılan ziynetlerin iadesini istemiştir. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Evlenme sırasında kadına armağan edilen ziynet eşyaları kadına aittir. Boşanma halinde geri verme yükümlülüğü yoktur. Mahkemenin davayı kabul gerekçesi olaya ve içtihatlara uygun değildir. Şu durumda, eşyaların geri alınması için bir neden olmadığına göre davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Evlenme sırasında kadına hediye edilen ziynet eşyaları kadına aittir. Boşanma halinde geri verme yükümlülüğü yoktur" Kadın kocasında kalan eşyaların bedelini isteyebilir
Yargıtay’ın yeni ve ilginç başka bir kararı da kadının boşandıktan sonra kocasında kalan kullanılmış eşyaların aynen iadesi yerine bedelini de isteyebileceği yönünde. Bu da Yargıtay’dan kadına takı yanında eşya desteği anlamına geliyor. Yargıtay’ın kocası tarafından evden dövülerek atılan kadının takılarını yanına almadığının da kabülü gerektiğini kayda geçiren bu kararı özetle şöyle:
"Dövülerek evden atılan kadının ziynet eşyalarını yanına alamadığı kabul edilmelidir. Toplanan delillerden davacı kadının fiziksel şiddete uğrayarak, evden ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyiz senedinde yazılı olup talep edilen ziynet eşyalarının da davalı kocada da kaldığı anlaşılmakla, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekir. Davacı kadın dava konusu diğer eşyalarına yönelik bedel isteminde bulunmuştur. Davacı kadın dava konusu olup davalı koca yanında kalan eşyalarına yönelik bedel isteminde bulunabilir. Mahkemece yapılacak iş dava konusu eşyaların dava tarihindeki yıpranma değerleri de düşülerek, bedele hükmetmekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru bulunmamıştır."