Çocuk kaçırmada icra müdürüne süper yetki de kalksın

Çocuk tesliminin icra sisteminden çıkarılması tartışılırken icra müdürüne uluslararası çocuk teslimine ilişkin mahkeme kararlarını süresiz erteleme yetkisi tanındığı ortaya çıktı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi eski üyesi avukat Mustafa Ateş, “Mahkemece verilen bir kararın icra müdürünce uzman raporuna dayalı süresiz ertelenmesi hukuken kabul edilemez. Bu mevzuat tümüyle elden geçirilmeli” dedi.

Haberin Devamı

ANAYASA Mahkemesi’nin (AYM) Türk vatandaşı eşinden olan kızını, Fransa’ya iade kararı uygulanmadığı için 4 yaşından 8 yaşına kadar hiç göremeyen Fransız vatandaşı babaya dönük ihlâl ve 34 bin liralık “hasret tazminatı” kararı bu konudaki mevzuatı yeniden gündeme getirdi.

Çocuk teslimi ve çocukla ebeveyn arasında “şahsi ilişki” kurulması, 1932 tarihli İcra ve İflas Kanunu’nun 24. maddesindeki “taşınır teslimi” hükümlerine göre yerine getiriliyor. Çocuk “taşınır mal” gibi icra müdürünce polis eşliğinde alınıp velayeti elinde bulunduran ebeveyne teslim ediliyor. 10 yaşındaki Yağmur’un gözyaşları üzerine Adalet ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlıkları harekete geçti. İcradan çocuk teslimi ayıbı muhtemelen ekimdeki yeni yasama yılında mevzuattan ayıklanacak.

Haberin Devamı

Çocuk tesliminin icra sisteminden çıkarılması tartışılırken icra müdürüne uluslararası çocuk teslimine ilişkin mahkeme kararlarını süresiz erteleme yetkisi tanındığı ortaya çıktı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi eski üyesi avukat Mustafa Ateş, “Mahkemece verilen bir kararın icra müdürünce uzman raporuna dayalı süresiz ertelenmesi hukuken kabul edilemez. Bu mevzuat tümüyle elden geçirilmeli” dedi. Ateş, AYM kararı ve uluslararası çocuk kaçırma mevzuatını bakın nasıl değerlendirdi:

TÜRKİYE SÖZLEŞMEYİ İMZALADI

“Velayet hakkı ihlâl edilerek sözleşmeye taraf bir ülkeden diğer bir taraf ülkeye götürülen veya alıkonulan çocuğun mutat (yaşanılan yer) meskeninin bulunduğu ülkeye iadesine veya şahsi ilişki kurma hakkının kullanılmasına dair 25 Ekim 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme TBMM’ce kabul edilerek iç hukuk halini aldı. 2007’de 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun kabul edildi.

Çocukların mutat meskene iadesi iki aşamalıdır. İlk aşama çocuğun iadesine ilişkin dava açılıp karar alınmasıdır. İkinci aşama ise kararın infazı, o çocuğun mutat meskenine fiilen iadesidir. Devlet belirlediği merkezî makam (Adalet Bakanlığı kanalıyla Cumhuriyet başsavcılıkları) aracılığı ile dava açmakta ve davayı takip etmektedir. Ancak devlet infaz aşamasında özellikle çocuğun bulunması konusunda velayet hakkını ihlâl edilen kişiye destek olmakta çekingen davranmakta, kamu gücünü kullanarak çocuğun bulunması ve mahkeme kararının yerine getirilmesi konusunda yeterli desteği vermemektedir. Bu durum mahkeme kararının infazını güçleştirmektedir. AYM’nin ihlâl kararının gerekçesi davanın uzun sürmesinden daha çok kararın infazının yapılamamasına dayanmaktadır.

Haberin Devamı

SÜPER YETKİ KALKSIN

22. maddede ise ilamın yerine getirilmesinin çocuğun fiziksel ve duygusal yönden gelişimini ağır bir tehlike altında bırakacağının uzman tarafından tespit edilmesi durumunda icra müdürünce talep üzerine veya re’sen söz konusu tehlike ortadan kalkıncaya kadar icranın ertelenmesi düzenleniyor. Bu durum kesinleşen kararların infazının önünde ciddi bir engeldir.

ACELE GÖRÜLMELİ

9. maddeye göre bu kanunun uygulanmasından doğan tüm dava ve işler basit yargılama usulüne göre öncelikli ve acele görülür. Bu davalara adli tatilde de bakılır. Mahkemeler, hatta İstinaf ile Yargıtay bu davaların öncelikle ve acele görülmesi düzenlemesine hassasiyet göstermemekte ve diğerleri ile aynı muameleye tabi tutmaktadır. Hâkimlerinin sık değiştirilmesi de bu tip davaların kısa sürede sonuçlandırılmalarının önünde engeldir.

Haberin Devamı

AYM’nin kararı doğrudur. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeden kaynaklanan davalarda sözleşmenin gereğinin yerine getirilmesi ülkemizdeki adalete olan güven duygusunu arttıracaktır.”

Yazarın Tüm Yazıları