Paylaş
“Bu nasıl adalet. Birbirlerini sevdiler şimdide evlendiler. Oğlum niye cezalandırılıyor” diye isyan ediyor. Önce o mail:
“Gelinim 20 yaşında gibi görünüyordu. Oğlum da yaşının küçük olduğunu bilmiyordu. Biri cezaevinde öteki kucağında bebekle evde kaldı. Ailemiz perişan oldu. Kararı temyiz ettik. Yargıtay’ın kararları nasıl?”
ÇOCUK GELİN KARARLARI
Malesef Yargıtay Ceza Genel Kurulu’ndan geçtiğimiz aylarda okurumun oğlunun durumundaki sanıkların lehine değil aleyhine bir dizi çocuk gelin kararı çıktı. Kurul, ondan fazla dosyada beraber oldukları “çocuk yaştaki kızların yaşlarını küçük olduğu bilmiyorduk” veya “15 yaşından büyük görünüyordu” şeklindeki sanık savunmalarına itibar edilmeyeceğine hükmetti. Bu savunmalar hafifletici neden olarak değerlendirilmeyecek. Emsal kararlar çocuk gelin davaları açısından kritik önem taşıyor.Bu kararlar da bakın şöyle verildi:
MAHKEMELER MAHKUM ETTİ
Sakarya, Kaş, Niğde ve İzmir’de 15 yaşını doldurmadan rızalarıyla kaçıp cinsel ilişkiye giren bir süre sonra evlenen “çocuk gelinlerin” kocaları, “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” ve “çocuğu cinsel amaçlı hürriyetten yoksun kılma” suçlarından mahkum oldular.
YARGITAY BOZDU
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, sanık kocaları sevindirdi ve mahkumiyet hükümlerini bozdu. Daire, hükümden önce mağdurelerle resmi nikahla evlenen sanıkların, savunmalarında eşlerinin gerçek yaşının 15’ten küçük olduğunu bilmediğini söylemeleri nedeniyle, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 30. maddesindeki hata halinin mevcut olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğine karar verdi. Mağdurenin suç tarihi itibarıyla görünüm olarak 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılıp anlaşılamayacağının, içinde bulundukları sosyal ve kültürel durumları da dikkate alınarak sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşmesinin mümkün olup olmadığının araştırılmasını isteyen daire, eksik incelemeyle hüküm kurulmasını bozma gerekçesi yaptı.
BAŞSAVCILIK İTİRAZ ETTİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Dairenin bu yöndeki kararlarına itiraz etti.
İtirazda 765 sayılı eski TCK’nın 434. maddesindeki, kaçırılan veya alıkonulan kız veya kadın ile mahkum arasında evlenme durumunda koca hakkında verilen cezanın tecilini öngören düzenlemenin bir benzerinin 5237 sayılı TCK’da bulunmadığı vurgulandı. Bu durumda aile birliğini sağlamaya yönelik bir uygulamanın, hukuki olmaktan ziyade vicdani olarak değerlendirildiği kanaatini uyandırdığı vurgulanan itirazda şöyle denildi:
“Aynı durumda olup resmi evlilik gerçekleştirmeyen sanıklar yönünden haksızlık oluşturabilecek bu uygulama, cinsel saldırı veya çocukların cinsel istismarı suçunu cebir veya tehdit ile gerçekleştiren sanıklar açısından da uygulanabilirliği düşünüldüğünde, bu nitelikteki suçları işleyenlerin daha az ceza almaları veya eylemlerinin şikayete bağlı suça dönüşme ihtimali karşısında, adaletsiz ve kamu vicdanını zedeleyen kararların verilmesine yol açabileceği düşünülmektedir”
KURUL İTİRAZI HAKLI BULDU
Çocuk gelin davaları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun önüne geldi. Kurul, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Dairenin bu yöndeki kararlarına yaptığı itirazları haklı buldu ve kabul etti.
Paylaş