Paylaş
Adli Tıp, ‘kızlık zarı esnek’ ve ‘bakire’ raporu verdi. Küçük kız daha sonra “Babam yapmadı” diyerek ifadesini değiştirdi. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, A.A.’nın yeni ifadesini inandırıcı bulmayıp babaya 12.5 yıl ceza verdi. Ancak Yargıtay, ‘bakire’ raporuna dayanarak mahkûmiyeti bozdu.
ÇOCUĞA yönelik cinsel istismar olaylarının, hele aile içi cinsel istismarın (ensest) büyük bir bölümünün yargıya intikal ettirilmediği ‘kol kırılır yen içinde kalır’ mantığı ile saklandığı bilinen acı bir gerçek. Yargıya intikal ettirilenler ise, “Sorun yasalardan ziyade uygulamada mı?” dedirtiyor. Bir örnek daha:
BABAM BENİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ
İstanbul Bakırköy’de yaşayan 13 yaşındaki A.A. babasının cinsel istismarına uğradığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Baba tutuklandı. A.A. savcılık ifadesinde, anne-babasının ayrı olduğunu, babasının eve geç saatte alkollü geldiğini ve zorla kendini yatağına aldığını, itiraz ettiği zaman da ölümle tehdit edildiğini söyledi. Bu yüzden evden kaçıp boşanma davaları süren annesinin yanına yerleştiğini belirtti. Gördüğü şiddet ve babasının tehditleri yüzünden üç yıl önce başlayan cinsel saldırı olaylarına ilişkin hiç kimseye bir şey anlatmadığını aktardı.
İFADE DEĞİŞTİRMESİNE RAĞMEN MAHKÛMİYET
Soruşturma sırasında A.A. muayene için Adli Tıp’a sevk edildi. Raporda, A.A.’nın, ‘bakire’ ve ‘kızlık zarının esnek’ olduğu belirtildi. Savcılık dava açtı. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada A.A. ifadesini değiştirdi. ‘Babasının cinsel saldırıda bulunmadığını, bir arkadaşının başına gelenleri kendi başına gelmiş gibi anlattığını’ söyledi.
A.A.’nın ifadesini değiştirmesine rağmen mahkeme babaya 12.5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, A.A.’nın iddia edildiği gibi sadece babadan kurtulmak için toplumda çok fazla tepkiye neden olabilecek böyle bir iftirayı atmasının mümkün olmadığını, aile içinde yaşanan taciz ve tecavüz olaylarının çoğu zaman kimseye anlatılmadığını gerekçe gösterdi.
‘ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR’ BERAATI
Temyizde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı sanık babanın beraati yönünde tebliğname yazdı. Tebliğnamede, sanığın mahkûmiyeti için ‘yeterli delil olmadığı’, Adli Tıp raporuna göre kızın, ‘bakire’ ve ‘kızlık zarının esnek olduğu’ vurgulanarak, “şüpheden sanık yararlanır” denildi. Yargıtay 14. Ceza Dairesi de tebliğnameye uygun ‘bozma’ kararı verdi. Ağır Ceza Mahkemesi mahkûmiyet kararında direnmezse, kızına cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen baba beraat edecek. Özeti, yargı süreci bitmedi. Yorumu siz okurlarıma bırakıyorum. Bu davalar zor ve hassas. Uygulama da uygulamacılar da çok önemli.
MİLYONLARCA DOSYA ENDİŞESİ
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de iki gün önce CNN Türk’te Hakan Çelik ile Hafta Sonu programında uygulamanın önemine dikkat çekti. Cinsel suçlarla ilgili hâkim ve savcıların “biraz daha farkındalık oluşturacak şekilde” sürekli eğitildiklerini belirtti. TCK’nın ‘takdiri indirim nedenlerini’ düzenleyen ve çocuk istismarı sanıkları yönünden kaldırılması tartışılan TCK 62. maddesiyle ilgili açıklaması çok önemli. Gül bakın ne dedi:
HÂKİM VE SAVCILARA EĞİTİMİN ÖNEMİ
“TCK 62. maddedeki bu indirimler mahkemelerce de uygulamada, aslında bazı istisnai yanlış uygulamalar var ama dünyanın her yerinde buna benzer hükümler var. İstismar, kadına şiddet hususunda asla bir tolerans gösterilmemesini biz de bekliyoruz. Türkiye’deki yüzlerce yıllık hukuk tarihinde olan ilkeler, bunları değiştirmek Yargıtay’daki milyonlarca dosyanın tekrar gelmesi ya da farklı şeylere sebebiyet verir ama bütün ilgili hukukçuların da teslim ettiği gibi kanunlarımızda değil de biraz uygulamada bazı eksiklikler olabiliyor.”
Hâkim ve savcılara, ‘farkındalık yaratacak’ hizmetiçi eğitimin önemini bu örnek davalar da kanıtlamıyor mu?
Paylaş