Paylaş
BORÇLAR Kanunu’nun yeni hükümlerine göre eşinizin rızasını gerektiren hukuki işlemler şöyle:
1- Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. (Borçlar Kanunu 349. madde)
2- Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir. (Borçlar Kanunu 584. madde)
RIZASIZ KİRA SÖZLEŞMESİ FESHEDİLEMEZ
İlk maddeye göre, eşlerin aile konutu olarak birlikte seçtikleri ev kiralanmışsa kiracı sıfatına sahip eş, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça kira sözleşmesini feshedemiyor. Bu madde aslında Medeni Kanun’un bir uzantısı.
BANKALAR EŞ İZNİ İSTEDİ
İkinci madde ise uygulamada sorun yarattı. Neden mi? Bakın şöyle:
Borçlar Kanunu’nun 584. maddesiyle ‘kefil’ olacak kişi evliyse; bono, çek, kambiyo imzalarken de eşinin rızasını alması zorunlu hale getirildi. Bu düzenleme ışığında, bankalardan kredi kullanmak isteyen şirket ortakları eşlerinin yazılı iznini bankaya vermek zorunda kaldı. Bono ve çeklerin yanı sıra kambiyo senetlerinde eş rızası aranıyor. Bu durum ticaretle uğraşan eşi, ev hanımlarını ya da başka sektörde çalışan milyonlarca kişiyi olumsuz etkiliyor. Bu konuda çok sayıda dava açıldı ve açılıyor.
MAHKEMELER FARKLI KARAR VERDİ
Bazı mahkemeler, yasanın ardından açılan davalarda “bono, çek ve kambiyo senetlerinde eş rızasının aranmasına” hükmederken, bazı mahkemeler ise Borçlar Kanunu’nun yeni hükümlerine göre eşin rızasının sadece “kefilliklerde aranması” gerektiğine karar verdi.
DAİRELERDE DE GÖRÜŞ AYRILIĞI YAŞANDI
Mahkemeler gibi temyize gelen dosyalarda Yargıtay daireleri arasında da görüş ayrılığı çıktı. Bazı daireler bono, çek ve kambiyo senetlerinde eşin rızasının aranması gerektiğine, bazıları tam aksi yönde “eş rızası aranmayacağına” hükmetti.
İÇTİHATLAR KURULUNA HAVALE
Aynı konuda daireler arasında görüş ayrılığı doğması üzerine içtihat oluşturulmasına karar verildi. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu önümüzdeki günlerde toplanıp eşleri de iş dünyasını da çok yakından ilgilendiren bu konuda karar verecek. “Bono, çek, kambiyo imzalarken eşinizin rızasını almanız gerekli mi?” konusu çözülecek. Bu içtihatla tartışma noktalanacak. İçtihat kararı daireler başta olmak üzere, mahkemeleri de bağlayacak. Yaşanan bu görüş ayrılığı yüzünden raflarda bekleyen dosyalar da indirilip karara bağlanacak.
KEFENSİZ 401 GÜN
401 gün süren Kurtuluş Savaşı’nın ardından Çanakkale’de yazılan destanı anlatan Osman Arslan’ın ‘Kefensiz 401 Gün’ isimli kitabı tiyatroya uyarlandı. Çok da güzel oldu. Gürol Salman’ın yönettiği ‘Kefensiz 401 Gün’ oyunu, Çanakkale Destanı’nın yazıldığı 18 Mart’ta ilk kez Ankara MEB Şura Salonu’nda seyirciyle buluştu. Ben de izleyiciler sırasındaydım.
Yapımcılığını Nihat Çevik’in üstlendiği oyunda, Mareşal Fevzi Çakmak’ın dilinden Çanakkale Zaferi anlatıldı. Gösterinin sonunda Mehmet Akif Ersoy’un dilinden ‘Çanakkale Şehitlerine’ şiirini dinledik. Oyun izleyiciden tam not aldı. Kitabın yazarı Arslan’ı kutladım ve projeyi sordum. Bakın ne dedi: “Bu çalışmanın sosyal sorumluluk duygusundan beslendiğini belirtmek isterim. Sadece geçmişe olan saygı ve şehitlerimize vefa duygusu değil geleceğe de mesaj verme kaygısını kaynak alıyor. Toplumumuzdaki yarılmaları ortadan kaldıracak yapıştırıcımız Çanakkale ruhunda saklı çünkü. Çanakkale’de tüm renkler, tüm ayrılıklar ortak kader paydasında birleşmişti. Bunu hatırlatmak istiyordum. Gördüğümüz ilgi ve ilk tepkiler başardığımızı gösteriyor. Turne ufukta gözüküyor. Umarım Çanakkale ruhu, ülkemizi ayrışmadan bütünleşme sürecine döndürecek bir etki doğuracak. Adım adım Anadolu’da bu ruhu diriltmeye çalışacağız. Onları unutmaya hakkımız yok.”
Paylaş