Çalışan kadın yoksul sayılır mı?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun “çalışan kadına nafaka ödenmez” şeklindeki kararının ardından çok sayıda mail aldım.

Haberin Devamı

Biri 16, diğeri 19 yıldır boşandıkları ilk eşlerine nafaka ödeyen iki erkek okurum, “Eski eşlerimiz asgari ücretle çalışıyor. Bizden fazla gelirleri var. Ömür boyu nafaka mı ödeyeceğiz?” diye sormuşlar.
Önce, 4.5 ay evli kaldığı eski eşine 19 yıldır yoksulluk nafakası ödediğinden nafakanın kaldırılması için açtığı davanın reddedildiğinden yakınan İ.Ö.’nün o maili:
MİRAS KALDI, ÇALIŞIYOR

“Eski eşim boşandıktan hemen sonra asgari ücretle işe girdi. Babasından dul ve yetim maaşı alıyor. Ölen babasından 12 bin 500 lira nakit, bir otomobil ve 300 bin lira değerinde bir evin 1/4 hissesi miras kaldı. Evi annesinin üzerine geçirdi. Bunları ispatladım. Bu evde oturduğu için kira ödemiyor. İki yıl önce yoksulluk nafakasının kaldırılması için açtığım dava ise “karım yoksul” diye reddedildi. Yargıtay da bu kararı onadı.
1700 LİRA GELİRİ VAR

Haberin Devamı

Şu anda eski eşimin 830 lira maaş, 370 lira dul-yetim maaşı, 100 lira ek ücreti, benden aldığı 200 lira yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 1500 lira geliri var. Ortak kızımıza ise aylık 200 lira iştirak nafakası veriyorum. Ellerine 1700 lira para geçiyor. Benim ise 1930 lira emekli maaşı, 270 lira kira geliri olmak üzere toplam 2 bin 200 lira gelirim var. 400 lirasını nafaka olarak verince elimde sadece bin 800 lira para kalıyor.
İKİ ÇOCUK, ÇALIŞMAYAN EŞ

İşin komik tarafı ben yeniden evlendim. Yeni evliliğimden okuyan iki çocuğum ve çalışmayan bir eşim var. Mahkeme 1500 lira geliri olan ve kira vermeyen bir kişiye ‘sen yoksulsun’ diyor. Dört kişilik bir aileye ise ‘1800 lira yeter’ diyor. 1500 lirayı asgari ücret seviyesinde sayıp 1800 lirayı asgari ücretin üzerinde kabul ediyor. Bakmakla zorunlu olduğum üç kişiye her öğün çay ve simit yedirsem her öğün 1 liradan aylık 270 lira masrafım olacağını dikkate bile almıyor.
KIZIM DAVA AÇTI

Biz tüm bu olanlara adaletin bir bildiği vardır, çocuğumuza gidiyor diye ses çıkarmadık. Ancak ortak kızımız 18 yaşına girip üniversite kazandığı için nafaka artırım için dava açmış. Durum böyle olunca ben yine bir araştırma içine girdim. Biz en azından annesine verdiğimiz yoksulluk nafakası iptal edilsin de ortak kızımıza verelim diye uğraşıyoruz.
19 YILDIR ÖDÜYORUM

Haberin Devamı

Bu arada sizin yazınızı gördüm. İnanın ne kadar sevindiğimi anlatamam. Çünkü 4,5 aylık süren evliliğimizde 19 yıldır nafaka ödemekteyim. Yeni davam da reddedilir diye çok korkuyoruz. İşin ucunda mahkemenin daha önce vermiş olduğu bir karar ve kaybedersek avukatlık ücretleri de var.
NAFAKA MAĞDURUYUM

Yanımda kalan iki çocuğumun diğer masraflar hariç sadece 385 lira servis gibi okul masrafları var. Ayrıca oğlum zeki bir çocuk olduğundan özel eğitimde almak zorunda. Sizin yazdığınız kararda asgari ücret geçseydi, işimiz daha da kolaylaşacaktı. Ama maalesef hakimlerin geniş bir takdir hakkı var. Nafaka mağduruyum. Medeni Kanun’un bu hükümleri bir hata sonucu bir kez evlenip boşanan erkeklere ceza mı? Bir çare arıyorum?”

Haberin Devamı

9 AY EVLİ KALDI

Diğer okurum A.S. de emekli. Hikayesi benziyor. 9 ay evli kalıp boşanmış ve ikinci kez evlenmiş ve bir oğlu var. O’nun eşi de boşandıktan bir yıl sonra asgari ücretin biraz üzerinde bir maaşla çalışmaya başlamış. 300 lira karısına, yoksulluk nafakası, 200 lira da oğluna nafaka ödüyor. Oğluna değil, asgari ücretle çalışan eski eşine ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılması için dava açmak istiyor. Mailler böyle. Yanıtım da bakın şöyle:
SON SÖZÜ YARGI SÖYLEYECEK

Yargıtay içtihatlarında asgari ücret alan kişi “yoksul” sayılıp nafakaya vize veriliyordu. Ama Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bu yaz verdiği çalışan kadına nafaka verilmeyeceği yönündeki kararı içtihat değişikliği şeklinde yorumlandı. Medenî Kanunu’nun 176. maddesinde sayılan yoksulluk nafakası nafaka alacaklısı kadının “evlenmesi” ya da “taraflardan birisinin ölümü” halinde kendiliğinden kalkıyor. Nafaka alacaklısı kadının “evlenmeden fiilen evli gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi” ve “nafaka yükümlüsünün ödeme gücünün tamamen yitirilmesi” durumlarında ise mahkeme kararıyla yoksulluk nafakası kaldırılıyor.
İki okurum da tek yolu Yargıtay’ın son içtihat kararını örnek göstererek, Medeni Kanun hükümleri ışığında yeniden dava açmak. Son sözü de yine yargı söyleyecek.

Yazarın Tüm Yazıları