Boşanırken, düğün takısı kadının

HEP boşanmak isteyen kadınlardan mailler alıyorum. Maalesef bu hafta da öyle iki maile yanıt yazdım. Önce o maillerden ilki:

“Eşim beni aldattığı için boşanma davası açtım. Maddi ve manevi tazminat talep ettim. Asgari ücretle çalışıyorum. Nafaka isteyebilir miyim?

Haberin Devamı

Düğün takılarının kadına ait olduğu doğru mu? Hukuken bu konuda ne yapabilirim?”
Aldatma Medeni Kanun’a göre boşanma nedeni. Eşiniz sizi aldattığı için boşanabilirsiniz. Kusurlu olduğu için maddi ve manevi talep etme hakkınız da var. Nafaka konusunda artık Yargıtay, asgari ücretli kadına da çalışmasına rağmen, ücret çok düşük olduğu için “yoksulluğa düşebileceği” gerekçesiyle “yoksulluk nafakası” bağlanması yönünde karar veriyor. Siz de asgari ücretle çalıştığınıza göre yoksulluk nafakası talep etmeniz mümkün.
Takılar için dava açabilirsiniz
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, “Evlenme sırasında kadına hediye edilen ziynet eşyaları kadına ait. Boşanma halinde geri verme yükümlülüğü yok”.
O nedenle düğünde takılan ziynet eşyaları için de dava açma hakkınız var. Takıların aynen iadesini olmadığı taktirde, cins adet ve değer olarak bildirdiğiniz takıların değerleri toplamının size ödenmesini isteyebilirsiniz. Düğünde takılan takılar da kadının kişisel kullanımınıza yarayan eşya anlamında “kişisel mal” ve “kadına bağışlanmış” kabul ediliyor. Ancak, düğün fotoğrafları, CD, tanık beyanları, başkaca delillerle bu takıların size takıldığını ispatlama yoluna gitmeniz gerekiyor.
Size son önerim de şu. Davanızın takibi sırasında, ziynet eşyalarına yönelik dava için bir avukattan hukuki destek alın. Hak, zaman kaybından gereksiz masraftan kurtulmuş olursunuz. Eğer maddi durumunuz elverişli değil ise Ankara Barosu’ndan adli yardım isteyebilirsiniz.
İkinci kadın okurum ise nişanlısından ayrıldığını, nişan takıları ile kendisine hediye edilen ayakkabı, elbise, gibi giysileri geri vermek zorunda olup olmadığını ve nişanlısına ailesinin taktığı altın saatin iadesini isteyip istemeyeceklerini sormuş. Nişanın sona ermesi biraz farklı. Medeni Kanunu’nun 122. maddesinde ayrıntılı şekilde düzenlenmiş durumda. Önce o madde:
“Nişan evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.”
Nişanlınızla karşılıklı anlaşarak, konuyu çözümlemeniz mümkün. Aksi halde, “Hediyelerin geri verilmesi davası” açılması gerekiyor. Bu konudaki Yargıtay içtihatlarına göre giyilmekle eskiyen ayakkabı, elbise gibi eşyaların, kullanmakla tükenen yiyecek türü şeylerin örneğin kız evine gönderilen baklavanın iadesi istenemiyor. Ancak, alışılmışın dışındaki, haksız zenginleşmeye yolaçacak hediyeler iade ediliyor.
Alışılmışın dışında hediye ne?
Yargıtay içtihatlarındaki “mutad dışı” hediye değerlendirmesi ise şöyle:
“Bir nişan hediyesinin mutad sayılabilmesi bunun yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması hususu yanında bu gibi hediyelerin maddi değerinin de günün koşulları itıbarıyla fahiş olmayan hediyelerden bulunmasına bağlıdır ki, bu fahişlik olgusuda daha çok tarafların mali ve sosyal durumlarıyla ölçülmek gerekir. Şöyle ki, özelikle sözkonusu hediyeyi veren nişanlının mali gücünü aşarak örneğin büyük borç yükü altına girerek ya da malvarlığını elinden çıkarmak suretiyle temin edip verdiği hediyenin onun yönünden mutad sayılması ve fahiş olmayacağının kabulü düşünülemez. Aksi takdirde hediye verilen nişanlının haksız zenginleşmesine de yol açılmış olur. O halde tarafların mali ve sosyal durumlarının da araştırılıp buna dair belirlemelerin usulünce tespit edilecek yöresel örf ve adet ölçüleri ile birlikte değerlendirilerek, uzman bilirkişiler aracılığıyla saptanacak dava konusu hediyelerin maddi değerinin günün koşullarına göre fahiş olup olmadığı hususu da gözetilmek suretiyle sonucu gidilmesi gerekir.”

 

Yazarın Tüm Yazıları