Boşanan çift ortak velayet alabilir mi?

Türk hukukunda ortak velayete ilişkin bir düzenleme yok. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin iki yıl önce verdiği karar ışığında, boşanma halinde anne-baba anlaşırsa artık mahkemeler ortak velayete de karar verebiliyor.

Haberin Devamı

Erzurum’dan yazan okurum M.D., eşiyle boşanmak üzere olduklarını ve 7 yaşındaki kızının ortak velayetini alıp alamayacaklarını soruyor. Yanıtım “Evet”. Eşiyle anlaşmaları halinde mahkeme bu konuda karar verebilir.

Medeni Kanun’un (TMK) 336/1 maddesi gereği, evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanıyorlar. Velayet, anne ve babanın çocuğu üzerinde sahip olduğu, tarafların şahsına sıkı sıkıya bağlı bir hak. Kamu düzenine ilişkin olan velayet hakkı aynı zamanda bir yükümlülük.

Türk hukukunda evlilik devam ettiği sürece ergin olmayan çocuk, anne ve babasının velayeti altında. Ancak tarafların boşanması halinde velayet hakkı çocuk kendisine bırakılan tarafa, yani taraflardan sadece birine verilebiliyor.

Boşanan çift ortak velayet alabilir mi

Haberin Devamı

YARGITAY GÖRÜŞ DEĞİŞTİRDİ

Bu görüş iki yıl öncesine kadar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin kararlarına ve uygulamaya egemen olmuştu. Hatta Yargıtay yerleşik istikrarlı kararları ile ortak velayetin Türk hukukunda mümkün olmadığına ve ortak velayetin “kamu düzenine” aykırı olduğuna karar vermişti.

İki tarafı İngiliz vatandaşı evlilik dışı doğan çocuklarının velayetini almak için dava açan çiftin dosyasına kadar da kararlar bu yöndeydi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bu davada görüş değiştirdi. 20 Şubat 2017 tarihli 2016/15771 E. 2017/1737 K. sayılı kararında Yargıtay, her iki tarafı da Türk vatandaşı olmayan bu davada, evlilik dışı doğan ortak çocuğun velayetinin anne ve babaya ortak verilmesi talebini değerlendirdi. Yargıtay, “ortak velayetin” Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığı penceresinden hareketle konuyu inceledi. “Ortak velayet” düzenlenmesinin, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı ve Türk toplumunun temel yapısı ve temel çıkarlarını ihlal etmediğine hükmetti.

TEKİRDAĞ KARARI

Yargıtay’ın bu kararından sonra Tekirdağ Çorlu’dan, “ortak velayet” örnek kararı çıktı. Buna göre, 2010’da evlenen ve iki çocuk sahibi olan C.A.T. ile Y.H.T. çifti, şiddetli geçimsizlik nedeniyle anlaşmalı olarak boşanmak için başvurdu. Birbirinden hiçbir talepte bulunmayan ve anlaşmalı boşanmak isteyen çift, çocuklarının eğitim masraflarını birlikte karşılamayı ve ortak velayet istedi. Çorlu 1. Aile Mahkemesi de iki çocuğun da velayetinin anne C.A.T. ve baba Y.H.T.’ye “ortak verilmesini” karara bağlandı. Kararda özetle şöyle denildi:

Haberin Devamı

“Somut olayda her iki tarafın da velayet hakkından vazgeçmek istemediği, hazırladıkları protokolde velayeti ortak kullanmak istediklerini açıkça beyan ettikleri, çocukların ne zaman ve ne kadar süreyle kimin yanında kalacaklarını belirledikleri ve giderlere de beraber katılmak istedikleri, ortak velayet talebinin küçüklerin yüksek menfaatini ve güvenliğini tehlikeye düşürecek bir şekilde değil, fiziksel ve ruhsal gelişimlerine olumlu katkı sağlayacak şekilde

düzenlendiği, anlaşma şartlarının tümünün mahkememizce de uygun bulunduğu anlaşıldı.”

ANNE-BABA HER KONUDA ANLAŞMALI

Eski aile hâkimi avukat Mustafa Karadağ da okurum M.D.’ye anne-babanın her konuda anlaşmaları halinde, mahkemenin boşanmanın yanı sıra “ortak velayete” hükmedebileceğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

Haberin Devamı

“Türk Medeni Kanunu’nda velayetin ortak kullanılması sadece evlilik birliği içinde mümkündür. Boşanma halinde velayetin anne ya da babaya verilmesi asıldır. Ancak, uluslararası sözleşmelere göre Anayasa’nın 90. maddesi delaletiyle boşanma halinde de ortak velayet mümkündür. Ancak ortak velayetin hüküm altına alınabilmesi için anne ve babanın her konuda anlaşmaları gerekmektedir. Burada bilinmesi gereken şudur: ‘Ortak velayet’ düzenlemesinde de aynı velayetin anne-babadan sadece birisine verilmesi halinde olduğu gibi yine çocuğun mutad oturma yeri, diğer ebevyenle kişisel ilişki kurma zamanları, çocuğun giderlerine katılma şekilleri, nafaka konularında tam bir anlaşma içinde olmaları gerekir. Bunlardan herhangi birinde anlaşamamaları halinde ortak velayete ya da velayetin ortak kullanılmasına karar verilmesi mümkün değildir.”

 

Yazarın Tüm Yazıları