Paylaş
Yazılı sınavların tümünü kazandı ama mülakatı geçemedi. Son girdiği mülakata ise dava açıp iptal ettirdi. Yargı kararının yasal süresi içinde uygulanmaması üzerine, Kara Adalet Bakanlığı’nı mahkemeye verdi. Önce Kara’nın sınav maratonuna bir gözatalım:
Kara, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2006’da mezun oldu. Adalet Bakanlığı’nın açtığı adli yargı hakimlik savcılık sınavlarına girdi. 23 Kasım 2007’de 75,067, 17 Nisan 2008’de 77,500, 20 Aralık 2008’de de 73,100 puanla yazılı sınavları kazandı. Ancak her seferinde mülakatta elendi. 3 Nisan 2009’da girdiği son mülakatta da “64” puan aldı ve başarısız sayıldı.
Dava açtı kazandı
Ankara 13. İdare Mahkemesi’nde mülükatanın iptali için dava açtı. Dava dilekçesinde, “mülakatın objektif kriterlere uygun yapılmadığı, sorulan soruların kişilere göre farklılık arzettiği, mülakat sonucunun gerekçesiz olduğunu” savundu. Mahkeme, 12 Kasım 2009 tarihli kararıyla Kara’yı haklı görüp mülakatını oybirliği ile iptal etti. Kararda, Kara’nın “Mülakatının tekrarlanması, görüntülü ve sesli olarak kayıt altına alınması, kendisine cevapları önceden belirlenmiş sorular sorulup, verilen puanın gerekçelendirilmesi” istendi.
Hukuk savaşı başlattı
Kara, yargı kararı yerine getirilmediği için hukuk savaşında yeni bir cephe daha açtı. Bakanlık aleyhine 30 günlük yasal süresi içinde yargı kararını yerine getirmediği için “ağır hizmet kusuru” iddiasıyla on bin liralık manevi tazminat davası açtı. 4 Ocak’ta idare mahkemesine sunulan dilekçede, Kara’nın hayali olan uğruna yıllarını heba ettiği mesleğe girişinin her defasında engellendiği, mesleki gelişimini sürdüremediği gelir kaybına uğradığı savunularak şöyle denildi:
“Müvekkil daha önce üç kez yazılı sınavı kazanmıştır. Fakat her defasında hiçbir gerekçe gösterilmeden mülakatta düşük puanlar verilerek başarısız sayılmış ve tüm çabalarına rağmen hak ettiği hakimlik ve savcılık mesleğine kabul edilmemiştir. Açtığı davalarda müvekkilin haklılığı verilen yürütmeyi durdurma ve dava konusu işlemlerin iptaliyle kanıtlanmışsa da bu kararlar davalı bakanlıkça uygulanmamıştır.
Müvekkil son olarak bu bir yıllık süre boyunca ağır acı elem ve ızdırap duymuştur. Çevresiyle ilişiklerinde durumu izahta zorlanmış, kendisine duyduğu kişisel güven azalmıştır. Hakim ve savcı olacağı inanç ve umuduyla hukuken yapmaya yetkili bulunduğu avukatlık mesleğini de yapamamıştır.”
Kara bakanlıktan ayrı, Başbakan Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kahraman’a da “kişisel kusurları” nedeniyle toplam 20 bin liralık ayrıca manevi tazminat davası açtı. Kara’nın, iki tazminat davası önümüzdeki günlerde idare mahkemesinde görülecek. Kara’nın davasıyla ilgili sözlerini de size aktarıyorum. Bakın şöyle:
“Her şeyi göz alıp bu davaları açtım. Benim durumunda başkaları da var, dava açmaya çekindiler. Beni artık hakim savcı yapmazlar ama başkaları haksızlığa uğramasın diye bu hukuk mücadelesine girdim.” Son sözü artık yargı söyleyecek.
Paylaş