Apartman hukuku ile ilgili iki ayrı yazı yazdım. Mailler hala yağıyor.
Yargıtay kararlarının esas numaraları talep ediliyor. Ben de bu haftaki yazımda öncelikle ve yoğun istek üzerine bu kararların özetleri ve numaraları yayınlıyorum.
APARTMAN hukuku ile ilgili iki ayrı yazı yazdım. Mailler hala yağıyor. Yargıtay kararlarının esas numaraları talep ediliyor. Ben de bu haftaki yazımda öncelikle ve yoğun istek üzerine bu kararların özetleri ve numaraları yayınlıyorum:
BOŞLUK BAHÇE DEĞİLSE OTOPARK VİZESİ
Dava konusu arsa boşluğu, anataşınmazın imardan onaylı mimarı projesi ve yönetim planında "bahçe" olarak nitelendirilmemiş olduğundan Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddede, öngörülen koşullara uyulmak kaydıyla buranın otopark olarak kullanılmasında yasal sakınca bulunmamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 9.06.1993 gün 1993/18-64 esas ve 1993/425 karar)
TEDBİR ALIN OTAPARK OLARAK KULLANIN
Kat malikleri kurulunun arsa payı ve paydaş çoğunlu ile aldıkları 29.01.1990 tarihli karar apartmanın üzerine inşa edildiği arsanın bir bölümünün otopark olarak kullanılması öngörülmüştür.
Bilirkişi tarafından incelenen mimarı proje ile dosya içine konulan yönetim planında bu boşluğun bahçe olarak tahsis edildiği konusunda hiçbir kayıt bulunmamaktıdır. Yönetim planının "Apartman bahçesinde ve ortak yerlerinde kümes hayvanı dahil herhangi bir hayvan beslenemeyeceğine" ilişkin altıncı maddesinde bahçeden sözedilmesi park olarak kullanılan yerin bahçe tahsisli olduğu anlamına gelmez.
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanması bakımında tahsis ancak ya proje ile ya da yönetim planı ile veya kanundan doğan zorunluluk sebebi ile mümkündür. O nedenle mahkemece yönetim planının altıncı maddesindeki ifadeye dayanarak park yeri olarak kullanılmasına karar verilen yerin "bahçe tahsisli" olduğu kabul edilerek davanın reddi doğru değildir. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesi hükmü karşısında ilke olarak "bahçe" olarak tahsisi bulunmayan bu yere otopark yapılmasının kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karar verebilecekleri ve bu konuda verilen 29. 01.1990 tarihli kararın geçerli olduğu kabul edilmelidir.
Ancak arsa boşluğunun otopark olarak kullanılması halinde ona yakın bağımsız bölüm sakinlerinin rahatsız olmamaları da sözkonusudur. Bilirkişi raporunda halen par yeri olarak kullanılan yerin apartman dış duvarına 10 metre mesafede bulunduğu belirtilmiş ise de bu konunun ne suretle sağlandığı anlaşılmamıştır. Mahkemece otoların park ettiği yer ile ana gayrimenkulün dış duvarı arasında 8-10 metrelik masefe boşluğunu sağlayacak tedbirin ne olabileceği bilirkişiden sorulmalı ve bu tedbirin uygulanması da sağlandıktan sonra otopark olarak kullanımın yasal bir sakıncası bulunmadı(Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 27.05.1992 ve 3250 esas-4671 karar)
PROJEDE BAHÇE YAZILIYSA
Dava ortak yerlerden olan bahçenin otopark olarak kullanılmasının önlenmesi isteminden ibarettir. Dava konusu yer, anayapıya ait projede, ortak yerlerden "bahçe" olarak ayrılmış ve yönetim planının sekinci maddesinde de bu gibi ortak yerlere arabaların park edilemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle davaya konu olan bahçenin otopark olarak kullanılabilmesi yönetim planındaki sözü geçen sekizinci maddenin değiştirilmesi ile mümkün olabileceği düşünülmeden kat malikleri kurulunca oyçokluğu ile verilen karara dayanarak hüküm verilmesi doğru bulunmamıştır. (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 14.04.1976 tarih ve 2089 esas, 4465 karar)
Başkent’te yaşamak suç mu?
AŞTİ servisleri ile ilgili hala Büyükşehir Belediyesi’nden talepler sürüyor. İşte jinekolog operatör Doktor Aysel Yavuz’un (Şengüler) bu konudaki maili:
"Günlerdir yazılıyor. Ama maalesef gazete satırlarına gömülüyor servis konusundaki haklı isteğimiz.Ankara halkı olarak servislerimizi geri istiyoruz. Ankara memur şehri, dar gelirliler çoğunlukta. Ankara’da ikamet eden birisi ya başını dinlemek veya özlediklerini görmek için otobüsle seyahat etmek isterse yandı. Bilete verdiği paranın bazen birkaç katını taksiye ödemek zorunda kalıyor. Birkaç bavulla metroya binen yanıyor. Çankaya, Bahçelievler gibi yakın semtlerde oturanlar da mesafe yakın ücret az diye taksiye alınmıyorlar. Kalabalık zamanlarda taksi bulmak imkansız. Bunları da duyan yok. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ben şunu öğrenmek istiyorum. Türkiye’nin birçok yerine servisler çalışırken, Başkentte yaşayanların günahı ne? Ankara’daki servisler niye kaldırıldı. AŞTİ’ye asılan pankartı gördüm Şaşırdım. "Servisler Aşti esnafının isteği üzerine kaldırılmış". Belediyenin bu konuda hiçbir suçu yokmuş. Bunu kabul edelim. Peki onlar öz bizler üvey evlat mıyız? Neden mağdur edilen Ankara halkının sesi duyulmuyor? İstekleri derhal yerine getirilen AŞTİ esnafının bizlerin bilmediği özellikleri nedir? Lütfen, Ankaralıların sesini duyun. AŞTİ’deki bu keşmekeşi, servislerimizi yeniden koyarak durdurun.
KADERCE
BU da ne diye sormayın. Zafer Çarşısı’ndaki mahkumların el sanatları sergisine gidin görün. Adalet Bakanlığı’nın geleneksel hale getirdiği sergi de artık Çanakkale Cezaevi İş Yurdu’nun özel ürettiği cam temizleyici ve bulaşık deterjanı da satılıyor. Markası "Kaderce." Fiyatları 1, 1.5 YTL. Piyasadakilerden çok daha iyi ve ucuz olduğu konusunda iddialılar. Önümüzdeki Pazar gününe kadar açık olan sergide, Midyat Cezaevi’nin gümüş takılarını ve eşyalarını 5-450 YTL’ye, Kartal Cezaevi’nin el emeği ebru baskılı kravatlarını on YTL’ye bulabilirsiniz. İnanın çok güzel. Ben de yeniyıl-bayram armağanı olarak aldım. Nevşehir ve Kütahya Cezaevi’nin çinileri de iyi birer seçenek. Hatay Kırıkhan Cezaevi’nin saf ipek, fular, kravat, şal, masa örtüleri de ilk kez bu yıl sergide görücüye çıkmış. Sergide yok yok. Ünlü İmralı Cezaevi’nin zeytin ve zeytinyağlarını, Foça’nın peynirlerini de alabilirsiniz. Ayaş Cezaevi’nin erkek ayakkabılarına da talep çok yüksek. Sergide yumurtadan, kilim ve sehpaya kadar mahkumların el emeği göz nuru ürünlerini bulabilirsiniz. Hem uygun bir armağan seçeneği hem de onlara destek açısından anlamlı olur...