Ankara ‘Türk Dünyası Arabuluculuk üssü’ oluyor

Türkiye “Türk Dünyası Arabuluculuk Üssü” olma yolunda ilk işbirliği protokolüne imza attı. Artık örneğin Bakü’de bir şirketle, Ankara’daki bir şirketin uyuşmazlığı, birliğe üye arabulucular kanalı ile tahkimsiz, mahkemesiz kısa sürede çözülebilecek. Bu arabuluculuk belgeleri mahkeme kararı gibi iki ülkede de geçerli olacak.

Haberin Devamı

Adalet Bakanlığı’nın ev sahipliğinde Türk Dünyası Arabulucular Birliği (TDAB) tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Arabuluculuk Şurası geçen hafta Ankara’da yapıldı. Birliğe üye ülkeler işbirliği protokolü imzaladı. Ankara’nın yoğun siyasi trafiğinde satır arasında kalan Türk dünyasından arabulucularla Türk meslektaşlarının buluştuğu strateji belirleyip, işbirliğini tartıştığı Şura ile ilgili notlarımı siz okurlarımla paylaşmak istiyorum. TDAB’nce düzenlenen Şura 28 Kasım 1 Aralık arasında Ankara Hâkimevi’nde yapıldı. Şura’nın ev sahipliğini Adalet Bakanlığı üstlendi.

Ankara ‘Türk Dünyası Arabuluculuk üssü’ oluyor

AZERBAYCAN’DAN DEV KATILIM

Haberin Devamı

Şura’ya, TİKA, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Türkiye Barolar Birliği, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı katkı sağladı. 10 ülkeden 135 arabulucu katıldı. Azerbaycan Arabuluculuk Kurulu Başkanı Doç. Dr. Nadir Adilov’un, Azerbaycan’dan 86 arabulucu ile Şura’ya katılması da notlarım arasındaydı. Adilov açılış konuşmasında, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çekti. Şura’ya Türk Ombudsmanı Şeref Malkoç, Azerbaycan Ombudsmanı Sabina Aliyeva, KKTC Ombudsmanı İlkan Varol katıldı. Kazakistan Arabuluculuk Kurumu Başkanı Jandilda Jakubov, Kırgızistan Arabuluculuk Merkezi Başkanı Gülsina Kojoyarova da “Türk dünyasında arabulculuğun gelişimi”nin tartışıldığı oturumunda konuşmacıydılar. İki gün boyunca arabuluculuğun yanı sıra Türk dünyasında arabuluculuk alanında yapılacak işbirliği tartışıldı. Şura programı, 1 Aralık Pazar günü Anıtkabir ziyareti ve Ankara gezisiyle tamamlandı.

BAKAN TUNÇ’TAN ORTAK VİZYON

Açılış konuşmacıları arasındaki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, Türk dünyasından katılımcı arabuluculara önemli mesajları yanında, “ortak vizyon” vurgusu dikkat çekiciydi: “Türk dünyasının arabuluculuk alanında uluslararası bir merkez haline gelmesi hedefi, hepimizin ortak bir vizyonu olmalıdır. Böylece bölgemizde ve dünyada barışa hizmet eden bu yöntemi geliştirmek, ülkelerimizin kültürel ve toplumsal bir başarı hikayesi olarak uluslararası arenada örnek gösterilmesine olanak sağlayacaktır. Şura’da alınacak kararlar ve geliştirilecek stratejiler, yalnızca üye ülkeler arasında değil, tüm dünyada uyuşmazlıkların çözümünde bir barış modeli örneği olacak.”

Haberin Devamı

KKTC DE PROTOKOLE TARAF

Şura’nın en önemli sonucu ise 30 Kasım Cumartesi günü yapılan imzalanan on ülkenin kurumsal işbirliği protokolüydü. Protokol imzalayan 10 ülke şöyle: “Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kosova, Letonya, Macaristan, Özbekistan, Türkiye.”

Türkiye ile birlikte Kıbrıs Türk Barolar Birliği’nin taraf olduğu belirtilen protokolün amacı ise şöyle çizildi: “Sözleşme’nin amacı; kurumsal işbirliği kapsamında Türk Dünyası Arabulucular Birliği ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği arasında, Arabuluculuk alanında mevzuat düzenlemeleri, eğitim, uygulama, bilimsel toplantılar ve diğer hukuk alanlarında birlikte, Türk Dünyası ve diğer ülkeler ile işbirlikleri yapmaktan ibarettir.”

Haberin Devamı

10 ÜLKE NASIL İŞBİRLİĞİ YAPACAK

Protokol kapsamında 10 ülke, arabuluculuk alanında eğitim, uygulama ve araştırma faaliyetlerinde iş birliği yapacaklar. Arabuluculuk yaz okulları, arabuluculuk ileri eğitimleri için ortak ve çift sertifika programları, ortak eğitim, uygulama, mevzuat geliştirme çalışmalarının teşvik edilecek. İşbirliğine dayalı ortak proje, araştırma ve bilimsel yayın yapılırken, kongre, sempozyum, konferans gibi ortak akademik ve bilimsel faaliyetler ile ortak akademik ve kültürel aktiviteler düzenlenecek.

TDAB BAŞKANI: HEDEFİMİZ DÜNYA MARKASI OLMAK

TDAB Başkanı avukat Yakup Erikel’le, Şura’yı ve sonrasındaki hedeflerini konuştum. Bakın ne dedi: “İlk kez düzenlenen Şura’mıza Azerbaycan’dan 86, Özbekistan’dan 13, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 11, Kazakistan’dan 10, Kırgızistan’dan 5, Macaristan’dan 4, Belarus’tan 2, Letonya’dan 1, Kosova’dan 1 hukukçu, avukat ve arabulucu katıldı. Türkiye’den 400’ü aşkın meslektaşımız geldi. İmzaladığımız işbirliği protokülü ile bölgesel büyük bir arabuluculuk sistemi için düğmeye bastık. Bu birlikle dünyada çok önemli bir oyuncu rolü üstlenirken, yeni bir model olmayı istiyoruz. Türk dünyası coğrafyasında yaşayan yaklaşık 500 milyon Türk’ün ihtilaflarını arabuluculuk yöntemi ile çözmeyi hedefliyoruz. Arabuluculukta dünya markası olmayı hedefliyoruz. KKTC’yi de arabuluculuk alanında bir marka haline getirmek istiyoruz. Yine Macaristan da TDAB olarak arabuluculuk alanında büyük bir eğitim sistemi kurmak ve Macaristan ile TDAB’ne  üye 10 ülkeden arabulucular ile yıllık 250 kişilik küçük gruplar halinde eğitim ve tarihi Budapeşte şehri ile bir hukuk turizmi oluşturacağız.”

Haberin Devamı

TÜRK DÜNYASINDA NOTERLİK İŞLEMLERİNDE DE DENKLİK HEDEFİ

Türk dünyasında sadece arabuluculuk değil noterlik alanında da çarpıcı bir işbirliği var. Geçen yıl ekim ayında, Türk Dünyası Noterler Birliği’nin Kurulması Hakkındaki Mutabakat Zaptı imzalandı. Bu işbirliğiyle de arabuluculuk gibi noterlik konusunda üye ülkeler arasında karşılıklı mesleki işbirliği, bilgi ve tecrübe paylaşımı yapılması konusunda mutabakat sağlandı. Artık üye ülkeler arasında yapılacak noterlik işlemleri sistemde aynı anda görülebiliyor. Hazırlanan noterlik işlem belgeleri diğer bir ülke noterliğinde örneği çıkartılarak ilgiliye verilebiliyor. Böylece, Türk dünyasında yapılan noterlik işlemlerinde katılımcı ülkeler arasında denklik sağlanması mümkün kılınıyor. Örneğin, Türk devletlerinden birinde düzenlenen bir vekaletname aynı anda diğer üye ülkede işlem görebiliyor. Artık yurt dışı temsilciliklerinden vekaletname aslı göndermeye gerek kalmıyor.

Haberin Devamı

Son bir not: Türkiye noterlik işlemlerinden sonra arabuluculukta da bölgesel güç olmak için önemli adımlar atıyor.

Ankara ‘Türk Dünyası Arabuluculuk üssü’ oluyor

MUSLİHUN KİTABI TANITILDI

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi arabuluculuk aslında 1000 yıl öncesine Selçuklu dönemine kadar uzanan “Muslihun” uygulamasına dayanıyor. Osmanlıca’da “Muslihun,” “Islah edenler. Düzeltip iyileştirenler. Terbiyeciler” anlamına geliyor. O dönemde “Muslihun” uygulaması günümüzdeki arabuluculuk gibi işliyordu. İstanbul, Edirne, Bursa arşiv belgelerine göre bu kişiler o yörenin ileri gelenleri arasından seçiliyordu. Taraflar “Muslihun”da anlaşıp sulh oluyorlar. Daha sonra bu anlaşma tıpkı bir arabuluculuk tutanağı gibi mahkemeye onaylatılıyordu. “Muslihun”da anlaşanlar şimdi olduğu gibi aynı konuda bir daha mahkemeye gidemiyordu. TDAB, bu arşiv belgelerinden “Muslihun” geleneği ve uygulamalarını da çıkarıp kitaplaştırdı. Bu kitap, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez’in ev sahipliğini yaptığı yemekte, Şura’nın katılımcılarına hem tanıtıldı hem de hediye edildi.

 

Yazarın Tüm Yazıları