Paylaş
Benim sağlık tavsiyelerimin ilk dördü içinde “düzenli günlük yürüyüşler” mutlaka vardır. Diğerleri de “dengeli, sağlıklı ve yeterli beslenme, kaliteli ve yeterli uyku ile huzura odaklı bir stres yönetimi”dir.
Yürüyüşün zamanlaması, temposu, süresi ve atılan adımların sayısı ise işin detaylarıdır. Yürümenin üzerinde bu kadar ısrarla durmamın nedeni şu: Kanaatime göre bedenlerimiz hareket etmek üzere planlanmış cihazlardır, sağlıklı bir beden için en uygun egzersizse düzenli yürüyüş yapmaktır.
Eğer usulüne göre yapılır, kişisel değişimlerle doğru planlanır ve gereksiz ayrıntılar bir yana bırakılırsa düzenli yürüme alışkanlığının ömür uzatmasa bile yaşam kalitesini iyileştirdiği, zindelik ve iyi hal hissi verdiği tartışılmazdır. Detaylara gelince...
7500 adım yeterli mi?
Geçen akşam sohbet ettiğim koroner kalp hastası ve bypass’lı bir dostum, Cleveland Klinik’ten ünlü Kardiyolog Murat Tuzcu’nun sağlıklı yaşam için kendisine günde 7500 adımın yeterli olduğunu, daha fazlasının ömrü uzatma bakımından bir fark yaratmayacağını aktardığını söyledi.
Yukarıda bahsettiğim Prof. I-Min Lee ve ekibinin çalışması da benzer sonucu vermiş. 7500 adımdan sonrası ömrü uzatma bakımından ciddi bir fark yaratmamış. Ne var ki daha sağlıklı kalp ve dolaşım sistemi, daha güçlü kemik ve kaslar söz konusu olduğunda Dr. Tuzcu ile aynı kanaatte olduğumu söyleyemem.
Bana göre fırsat buldukça beden (eklemler, kaslar...) müsaitse günde 10 bin adım hedeflenmeli. Bunun için tabii ki sağlam kaslara, diz ve kalça eklemlerine sahip olmanız lazım. Hedefi tutturacağım diye aşırı bir zorlama içine girmeniz de gerekmiyor.
Ayrıca bana sorarsanız adımları saymak bile kişiyi motive ediyor. Ancak yine de belli bir hedef belirleyip o hedefi tutturamadığınız zaman da çok fazla üzülmemek gerekiyor.
Unutmayın ki herkesin beden yapısı farklı, sağlık sorunları değişik, imkânları aynı değil. Bu nedenle daha önce sık tekrarladığım temel hedefi esas alıp detaylarda boğulmamakta fayda var. O temel hedefleri aşağıda yeni bir kutuda hatırlatacağız.
Yürüyüş için temel hedefler
Yürüme temposunun her türlüsü sadece bedene değil ruha da iyi geliyor.
Sadece kasları, kemikleri, kalp ve damarları değil, beyni, belleği ve ruhu da besliyor.
Yürüyüşlerde mesafe hedefi olarak da şu üçlü motivasyon rakamını bir kenara not etmek gerekiyor:
Paslanmamak için: Her gün 5000 adım
Yağlanmamak için:Her gün 7500 adım
Fit ve formda yaşlanmak için: Her gün 10 bin adım
Daha çok adım daha uzun ömür...
Harvard’lı Profesör I-Min Lee ve ekibi 70’li yaşlarda 16 bin kadın üzerinde günlük adım sayısı ile herhangi bir ölüm ihtimali arasındaki ilişkiyi inceleyen ciddi bir araştırma yapmışlar.
Araştırma 4 yıl 3 ay sürmüş. Netice şu: Günde 4 bin ve daha fazla adım atan kadınların hayatta kalma ihtimali günde 2 bin 700 civarında adım atanlara kıyasla çok daha fazla.
Anlaşılan o ki 1300 adımlık fark bile sadece yaşam kalitesini değil süresini bile ciddi ölçüde etkileyebiliyor.
Makarna kilo yapar mı?
Yazdıklarımızı okuyanların içinde “Ben makarna sevmem hocam!” diyebilecek çok az kişi olabileceğini biliyorum. Makarnadan yine de çekinir, hatta biraz da korkarak yeriz. İtalyanların neredeyse her gün tüketmelerine rağmen kilo almadıkları makarnayı ciddi bir “kilo faktörü” olarak kabul eder, söz konusu kilo vermek olduğunda önce ekmeğin sonra da makarnanın üstünü çizeriz.
Peki ya haklı mıyız? Konu glüten duyarlılığı değil de sadece kilo ise ve söz konusu hakiki ve kepekli makarnaysa haklı olduğumuzu söylememiz biraz zor. Nedeni şu: Makarna açısından standart porsiyon yaklaşık 80 gram pişmemiş makarnadır.
Piştiği zaman ağırlığı yüzde 100- 120 civarında artarak 160-200 grama ulaşır. Eğer makarnayı bu miktarda tüketiyorsanız (ki yeterlidir) ve üzerine fazlaca yağ eklemiyorsanız (ki eklemeyin) makarnadan korkmayın.
Özellikle al dante yani diri kalacak şekilde pişiriyorsanız korkunuzu daha da düşük dozlara indirin. Sıcak değil de soğuk yerseniz, tercihinizi kepekli makarnadan yana kullanırsanız içiniz daha da rahat edebilir.
Makarna ölçülü tüketildiği ve üzerine aşırı yağ eklenmediği takdirde doğru planlanmış herhangi bir beslenme modelinin parçası olabilir. (*)
* Marcello Ticca- Beslenme Hakkında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar- Kolektif Kitap- İstanbul
Kulakları çınlatan 10 şey!
- İç ve orta kulak hastalıkları
- Sinüzit ve benzeri sorunlar
- Yaşlanma ve damar sertliği
- Alerjik faktörler
- Hipertansiyon
- Beyin tümörleri
- İlaçlar (aspirin)
- Çene eklemi sorunları
- Kulak tıkaçları
- Kansızlık
Paylaş