Paylaş
İLK 5
1- GİNSENG: Bu bitkisel besin takviyesinin yorgunluğu azalttığını, dayanıklılığı, fiziksel ve zihinsel performansı artırdığını gösteren güvenilir bilimsel çalışmalar mevcut. Bununla birlikte, aynı bitkinin uykunuzu kaçırabileceğini, tansiyonunuzun fırlamasına neden olabileceğini, kalp ritim bozukluğuna neden olabileceğini de lütfen göz önüne alın!
Özellikle çocuk ve gençlerin, kan sulandırıcı ilaç kullananların ginseng içerek multivitamin haplarından uzak durmaları gerektiğini unutmayın.
2- MAGNEZYUM: Yorgunluk söz konusu olduğunda her nedense kalsiyuma göre ikinci planda tutulsa da önemli bir mineraldir ve eksikliği kendinizi bitkin, halsiz hissetmenize neden olur. Yorgunluk desteği olarak günde 300 miligram magnezyum takviyesi almayı düşünebilirsiniz. Magnezyum, sitrat, glisinat ve taurat tuzlarını tercih edin. Seçimi ise siz değil doktorunuz yapsın.
3- D VİTAMİNİ: Herkes yorgunluğa karşı C vitamini kürü yapmaya kalkışır ama düşünülenin aksine yorgunluk söz konusu olduğunda ihtiyacınız olan D vitaminidir. D vitamininiz 50’den düşükse takviye almayı düşünün.
4- B12: B grubundan bu önemli vitaminin eksikliği de tıpkı demir eksikliği gibi kansızlığa ve dolayısıyla da yorgunluğa yol açabiliyor. Kanda B12 değerini ölçtürün ve bu değerin 500’ün altında olmamasına dikkat edin. Laboratuvarlarda normal olarak nitelendirilen B12 değeri 300 civarıdır, buna güvenmeyin. Özellikle, 40 yaşından sonra bu değerin 500’ün altına düşmemesi gerektiğini unutmayın! Metilkobalamin içeren B12 vitamini ürünlerini tercih edin.
5- DEMİR: Özellikle kadınlarda demir eksikliğine bağlı kansızlık, yorgunluğun en sık rastlanan nedenlerinden biridir. Uzun süreli ve ağır âdet kanamaları, yetersiz beslenme, demir eksikliğinin başlıca sebepleridir.
Bu arada demiri doktora danışmadan almayın, çünkü gereğinden fazlasını almanız halinde vücudunuzda depolanır ve ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Demir eksikliğiniz yoksa demir içeren ürünleri kullanmayınız.
İKİNCİ 5
1- ARI POLENİ: Kansızlıktan romatizmaya, hepatitten cinsel iktidarsızlığa kadar geniş yelpazede birçok hastalık grubunda kullanılan arı poleni, kronik yorgunlukta da çok etkilidir. İçerdiği yüksek miktardaki B grubu vitaminleri ile sinir hücrelerini destekler. Kan yapımını artırıcı etkisini de unutmayalım. Vitamin, mineral, demir, bazı önemli amino asitler ve fermentler içeren arı poleninin Vikinglerin uzun yaşam sırrı olduğu söylenir.
2- MEYAN KÖKÜ EKSTRESİ: Çin tarihinde önemli bir yere sahip olan meyan kökü ekstresinin, yüzyıllar boyunca Çin imparatorları tarafından enerji verici özelliği yüzünden kullanıldığı biliniyor. Çin tıbbında ve mutfağında halen pek popüler olan bu bitkinin vücudu toksinlerden arındırdığı da düşünülüyor.
3- KOENZİM Q10: Bir enerji üretim merkezi gibi çalışan hücre organcığı mitokondriyalarda bulunan ve enerji üretimini artıran bu değerli madde, aynı zamanda güçlü antioksidan özelliklere de sahiptir. Arabaya koyduğunuz benzinin performansını artırmak için kullandığınız özel karışımlar gibi, düzenli besleniyor olsanız da, yılda bir-iki defa iki aylık bir koenzim Q10 kürü yapmak akılcı bir anti-yorgunluk stratejisidir.
4- DHEA: Bir gençlik çeşmesi gibi pazarlanıyor olsa da asla ve asla kan ölçümleri yapılmadan, meme ve prostat kanseri riskleri araştırılmadan kullanılmamalıdır. Bu desteğin kadınlarda sivilcelere ve yüz kıllanmasına yol açabileceğini de hatırlatmak istiyorum.
5- EFEDRA: Yorgunluk desteği olarak kullanılan efedra maddesinin tehlikeleri artık biliniyor. Zaten bu yüzden yasaklandı! Ama karşınıza farklı şekillerde, bazı karışımların, formüllerin içinde çıkabilir. Aman dikkat! Yine yorgunluğa iyi geldiği iddia edilen kreatin maddesinin hiçbir etkisi olmadığı anlaşıldı, bitkisel bir destek olan guarana ise uyku bozukluğu ve tansiyon fırlamasına neden oluyor.
AKLINIZDA OLSUN
1- SUSUZLUK YORUCUDUR
Kronik yorgunluğunuzun arkasında yeterince su içmemek kadar basit ve çözülmesi kolay bir sorun da yatıyor olabilir. Vücuttaki tüm fonksiyonlar için elzem olan su, yokluğunda yorgunluğa neden olur. Düzenli olarak su içmeye başladığınızda da yorgunluk problemi çözülür.
2- OBURLUK YORAR
Özellikle fazla kilolu, göbekli, insülin direnci problemi olan biriyseniz, fazla miktarda şeker, un ve nişasta tüketmek, bir oturuşta çok fazla yemek yemek, bir öğünde alınan toplam kalori miktarını abartmak da yorgunluğa neden olabiliyor. Tatlıları, özellikle de unlu-şekerli tatlıları mümkünse unutun.
Ekmeği, pirinç pilavını olabildiğince azaltın. Hamur işlerinden uzak durun, hayvansal yağları terk edin. Birçok araştırma fazla miktarda hayvansal doymuş yağ ve hamur işi tüketenlerde yorgunluk ve halsizlik şikayetlerinin daha sık olduğunu ortaya koymaktadır.
3- EKSİKLİKLERE DİKKAT
Bedenimizde bazı vitamin ve mineraller azalırsa yorgunluk hissi başlar. Özellikle demir, potasyum, kalsiyum eksikliği, folik asit ve B12 vitamini noksanlığında ilk, hatta çoğu zaman tek belirti dinlenince bile hafiflemeyen bir yorgunluk halidir.
Vücuttaki tuz seviyesinin düşmesi ya da daha tıbbi bir dille söylemek gerekirse sodyum azlığı da yorgunluğa neden olur.
4- TEMBELLİK PASLANDIRIR
Çok yoğun bedensel aktiviteler nasıl insanı yorarsa, gereğinden fazla tembellik de yorgunluk, bitkinlik hissini tetikliyor. Unutmayın; uzayan bir tatil, televizyon karşısında geçirilen boş saatler ve gereğinden uzun istirahatler de insanı yorabiliyor.
Paylaş