Paylaş
Doğal hayatta çok sayıda tehdit ve tehlike var. Sebze ve meyveler, mikropların, mantarların, kanser yapıcı toksik bazı unsurların saldırıları ile karşı karşıyalar.
Neticede onların da mikropları yok etmek için antibiyotiklere, kanserden korunmak için antioksidanlara, mantarları engellemek için antimantar maddelere ihtiyaçları var.
Ne var ki onların gelip alışveriş yapabilecekleri eczaneleri yok. Kendi ilaçlarını kendileri üretmek zorundalar.
Sebze ve meyvelerin bedenlerinde ürettikleri bazı doğal güçler ise bizim bedenimizde de aynı işlevleri üstlenebiliyorlar. Kimi kanser kalkanı (sülforafan), kimi mantar engelleyici (kapsaisin), kimi güneş koruyucusu (likopen) olan bu doğal mucizeleri bedenimize ne kadar çok kazandırırsak sağlığımız da o ölçüde güçleniyor.
Aşağıdaki kutuda bu doğal mucizelerin ilk 10’unu ve bulunabilecekleri besinleri özetlemeye çalıştık. Lütfen dikkatle okuyun, hatta mümkünse fırsat buldukça bakmak için kesip bir kenarda saklayın.
Yeşil eczanenin 10 doğal mucizesi
◊ Sülforafan: Bilinen en güçlü, doğal kanser koruyucu maddelerden biri olan sülforafanı lahana, karalahana, karnabahar ve turpta bol miktarda bulabilirsiniz.
◊ Antosiyaninler: Siyah, mor ya da koyu kırmızı sebze ve meyveler en zengin kaynaklar.
Son derece güçlü bir antioksidan, kanserden ve damar sertliğinden korumada oldukça faydalı bulunan bu maddenin yaban mersini, kiraz, vişne ve üzümde bol bulunduğu aklınızda olsun.
Karadut ve böğürtlen de çok güçlü birer antosiyanin kaynağıdır.
◊ Kuersetin: Bu antioksidan madde, özellikle kanserden korunma ve virüs enfeksiyonlarını önlemede etkili. En zengin olduğu besinlerin başında kırmızı soğan ve elma geliyor.
Bu nedenle her gün bir soğan ve bir elma yemek son derece mantıklı.
◊ Likopen: Kırmızı mucize olarak bilinen bu doğal antioksidan, kanserden damar sertliğine kadar pek çok soruna çare olarak gösteriliyor. Cilt yaşlanmasını geciktirdiği de doğru. En çok bulunduğu besinlerin başında domates ve domates ürünleri (salça, domates suyu) geliyor.
Diyetinize bol bol pişmiş domates ekleyin. Kayısı, karpuz ve pembe greyfurtta da likopen bulunuyor.
◊ Beta karoten: Beta karoten, A vitamininin öncü maddesi ve çok güçlü bir antioksidandır. Sarı, turuncu meyve ve sebzelerin çoğunda bulunuyor. Havuç ve kayısı ise en zengin kaynaklar.
◊ Kateşinler: Üzerinde en çok çalışılan antioksidan gruplarından biri. Çok sayıda kateşin var ve hepsi faydalı, hepsi değerli. En zengin kaynakları ise çay ve böğürtlengiller. Yeşil çayda siyah çaydan biraz daha fazla bulunuyor.
◊ Elajik asit: Yıldızı son yıllarda parlayan güçlü bir antioksidan. Üzüm, kiraz ve çilekte bulunuyor ama en zengin olduğu yiyeceklerin başında nar var. Her gün dörtte bir su bardağı kadar nar suyu ihtiyacı karşılıyor.
◊ Resveratrol: Üzüm ve şaraptaki siyah mucize olarak ünlenen bu değerli antioksidanın üzüm asmasının yaprağında, pekmez ve üzüm suyunda da bulunduğu aklınızda olsun. Üzüm yemek, üzüm suyu içmek ve pekmez yemek bu nedenle akılcı.
◊ Pektin: Kıymeti son yıllarda anlaşılan bir madde çok güçlü bir kolesterol azaltıcı olarak tanımlanıyor. Elma ve greyfurt en çok bulunduğu yiyecekler.
◊ Kapsaisin: Son yıllarda önemi daha da anlaşılan kapsaisinin metabolizmayı hızlandırdığı, kolesterol seviyesini az da olsa azalttığı, iltihabi süreçleri baskıladığı kanıtlandı. Kırmızıbibere acısını veren madde de aynı kimyasal. Kırmızı acı biber bu nedenle tavsiye ediliyor.
Demir depolarına (ferritin) ne zaman baktırmalı?
◊ Tırnaklarınız düzleşip çukurlaşıyor, kolay kırılıyorsa
◊ Saçlarınız cansız ve mat görünüyor. Kırılıp, dökülüyorsa
◊ Dilinizin üstündeki pütürler yok olmuş ve hassaslaşmışsa
◊ Ağzınızın köşelerinde çatlaklar varsa
◊ Kendinizi yorgun ve halsiz hissediyorsanız
◊ Unutkan ve dalgınsanız
◊ Depresyona eğilimliyseniz
◊ Çarpıntı, nefes darlığı gibi şikâyetleriniz varsa
◊ Cildiniz soluk ve kuruysa...
İyi kolesterol ne olmalı?
Damarlarda biriken kolesterol birikimlerini toplayıp yeniden karaciğere taşımakla görevli olan HDL kolesterol, İYİ KOLESTEROL olarak da bilinir. HDL damarları temizler. Plak oluşumunu engeller. HDL kolesterolün yüksekliği değil, düşüklüğü, yani azlığı problemdir.
Eğer HDL kolesterolünüz 50 mg’ın üzerindeyse içiniz rahat olsun. 35 mg ve altındaki değerlerin ise riskli olduğunu unutmayın.
35-45 mg arasındaki değerleri de sınır değerler sayın.
HDL kolesterolü azaltmak da, artırmak da pek kolay değildir.
Sigara içenlerde, kilo alanlarda, trigliserit yüksekliği olanlarda, hareketsiz bir hayat tarzı sürenlerde iyi kolesterol seviyeleri azdır.
Bununla birlikte bunların hiçbirisi genetik faktörler söz konusu olmadıkça tek başına iyi kolesterolünüzü 35 mg’ın altına indiremez.
HDL’nizi artırmak istiyorsanız sağlıklı bir kiloya inmeli, sigarayı bırakmalı, egzersiz çalışmalarınızı yoğunlaştırmalısınız.
B grubu vitaminlerden Niasin’in az miktarda da olsa HDL kolesterolü artırabileceği bilinmektedir.
Bu önlemlerle de HDL kolesterolünüzde en fazla 10-15 mg’lık bir artışı başarabileceğinizi hatırlatalım.
Omega-3’ün 10 marifeti
Neden daha çok omega-3 kazanalım? sorusuna yanıt arıyorsanız buyurun...
◊ Belleği daha güçlü tutmak için
◊ Kalp aritmilerini önlemek için
◊ Daha güçlü bir bağışıklık sistemi için
◊ Kanın akışkanlığını artırarak pıhtılaşmasını ve dolayısıyla kalp krizi, inme ve felç riskini azaltmak için
◊ İyi kolesterolü artırmak, trigliseridi düşürmek için
◊ Kanserli hücrelerin üreme potansiyelini azaltarak kansere karşı korunma için
◊ Yaşlanmaya bağlı görme bozukluklarını geciktirmek için
◊ Sağlıklı saçlar ve parlak bir cilt için.
◊ Yaşlanmanın en önemli nedeni olan mikropsuz iltihapları (inflamasyonu) önlemek, en azından geciktirmek için
◊ Daha geç yaşlanmak, daha uzun ve sağlıklı bir ömür sürmek için...
Paylaş