Paylaş
Neticede de ciddi ölçüde kaygılı, fena ölçüde sıkışmış durumda ve müthiş bir “can sıkıntısı salgını” ile baş başayız. İşin kötüsü bu yeni ve farklı salgın neredeyse Omikron virüsünden bile daha hızlı yayılma eğiliminde. Peki, can sıkıntısı virüsünden nasıl kurtulacağız? Merak ediyorsanız -ki edin- buyurun....
KENDİ ATEŞİNİZDE ISININ
YAZAR Ernie Zelinski’ye göre, can sıkıntısını yenmenin en kolay ve etkili yolu, “Başkasının ateşinde ısınmak yerine, kendi ateşinizde ısınmayı denemeniz”dir. Aynı yazara göre, can sıkıntısıyla mücadelenin bir diğer yolu da, “Zoru ve konforlu olmayanı seçmek”tir. Eğer bunu başaramazsanız muhtemel bazı sağlık sorunlarının sizi beklediği kesindir.
İÇİNİZDEKİ GÜCÜ KULLANIN
PROF. Dr. Özcan Köknel Hoca’ya göre, -rahmetle anıyoruz- “bireyin kendisini algılaması, anlaması, tanıması ve içindeki ‘gizil gücü’ ortaya çıkarması, neticede de kendine iyi gelecek güdülerinden yararlanarak sevgiyi, özgüveni, yaratıcılık ve üreticiliğini ortaya çıkarması, neticede de kendini gerçekleştirmesi ve varlamasına yardımcı olabilecek iç güçler” aslında hepimizde zaten doğuştan mevcuttur. Bütün mesele hayattan kopmamak ve var olmada ısrarlı davranmaktadır.
CAN SIKILINCA NELER OLUYOR
RUH sağlığı uzmanlarına göre, can sıkıntısıyla baş edemeyenler...
1)Depresyon tuzağına daha kolay düşebiliyor.
2)Yaşadıkları sürekli kaygı hali nedeniyle eleştiriye daha hassas hale geliyor, daha çok ve çabuk öfkeleniyor.
3)Can sıkıntısıyla baş edemeyenleri bekleyen başka sorunlar da var. Bu kişiler stresle baş etme yetilerini önemli ölçüde kaybettiklerinden “fibromiyaljiden sinirsel kolite, gastritten reflüye, migrenden taşikardiye, uykusuzluktan kronik yorgunluğa” kadar değişebilen pek çok sorunla da mücadele etmek zorunda kalabiliyor.
BU ŞİİRİ EZBERLEYİN
ÖZETİ ŞUDUR: Can sıkıntısı bugünler için mühim bir meseledir. Pandemi uzadıkça da giderek daha da önemli bir sorun haline gelmektedir. Onunla nasıl baş edeceğimizi öğrenmek, bugünlerde hepimiz için öncelikli bir ev ödevi gibidir. Bu ödevi gerçekleştirmenin en kolay yollarından biri ise, kime ait olduğunu bulamadığım fakat internette sıkça karşımıza çıkan “SAĞLIK OLSUN” şiirini ezberleyip sık sık tekrarlamaktan ibarettir.
SAĞLIK OLSUN
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel
yine uyandım diye sevin
Pencereni aç, yağmur da olsa
fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma, adamakıllı
yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte
bir dilim ekmek kızart
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden
Hatta daha da eskiden yarım
ne kadar işin varsa hepsini tamamla
Ohhh şöyle bir hafifle
Bir güzel kahve ısmarla kendine
Seni mutlu eden sesi duymak için “Alo” de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın,
hatta üşü hava soğuksa
Yürü, yürürken sağa sola bak,
öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa
Çocuk görürsen yanağından makas al
Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı,
Sen çok darda iken kimler seni ferahlattı
Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı
Ne kadar uzun zamandır
aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil,
kucaklar gibi sor
Bu sadece onların değil, senin de
yüreğini ısıtacak
Yüzünde güller açtıracak
Günün güzeldi değil mi?
Akşamın da güzel olsun
Yemeğin ne olursa olsun, masanda
illa ki kumaş örtü olsun
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil
Vazife yapar gibi hiç değil,
Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete
lezzet katar gibi,
Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi
tadına var akşamının
Gece evinde, dostların olsun
Sohbetin yemeğin, kahkahan olsun..
Arkadaşım
Hayat bu, daha ne olsun?
Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!
Paylaş