Yeni bir başlangıç için öneriler

Değerli şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı’nın dillere destan olmuş dizesi “Yaş 35 yolun yarısı eder” ortalama ömür uzadıkça değişime uğradı: “Yaş 50 yolun yarısı eder.”

Haberin Devamı

Ömrün ikinci yarısına, tıpkı futbolcuların maçın ikinci yarısına çıktıkları gibi biraz yıpranmış ve yorulmuş olarak başlarız. O nedenle hem zamanımızı iyi değerlendirmemiz hem de bedenimizi iyi kullanmamız çok önemlidir. Siz de işe önce bir muhasebe yaparak başlayabilirsiniz. Bu hesaplaşmanın başına da sağlığınızı koymanızı öneririm.
Bugüne kadar neleri doğru veya yanlış yaptınız? İşinizde, sosyal yaşamınızda, ekonomik gücünüzde elde ettiğiniz kazançlarla birlikte sağlık hazinenizi de koruyup güçlendirdiniz mi?
Yoksa bunca yolu paha biçilemeyen sağlık hazinenizi azaltarak mı kat ettiniz?
Gerçekçi hedefler
Olumlu yanıtı ikinci soruya vermiş olsanız da üzülmeyin. Yapacağınız çok şey var! İlk adımı “Sağlıklı olmak için neler yapmalıyım?” sorusu ile atmalı, büyük hedefler yerine ulaşılabilir, gerçekçi hedefler koymalısınız.
Örneğin, önünüzdeki üç ayda 10 kilo vermeyi düşünmek yerine, ertesi sabahki kahvaltınızı hafif yiyerek ve asansörle değil de merdivenle çıkarak başlayabilirsiniz.
Kolesterol sorununuzu artık çözmeniz gerektiğini düşünüp doktordan bir ay sonraya randevu almak yerine bu öğle yemeğinden itibaren “az kolesterol içeren besinler” seçmeyi düşünebilirsiniz. Genetik mirasınızda kalp ve damar hastalıklarına eğilim varsa, sadece “kolesterol koruma programı” ile yetinmez, diğer önlemleri de bugünden itibaren hayata geçirip yaşamınızın bir parçası haline getirebilirsiniz.
Maçın ikinci yarısını başarıyla tamamlamak için sağlıklı bir kiloya sahip olmanın doğru, dengeli, nitelikli beslenmenin, fiziksel olarak daha aktif olmanın ve düzenli egzersiz yapmanın; verimli bir uyku uyumanın; sigarayı bırakmanın; doktorunuzun önerdiği aralıklarla tansiyon, şeker ve diğer değerlerinizi kontrol ettirmenizin önemine inanmalısınız.

Haberin Devamı

Bahar yorgunluğuna

Bahar yorgunluğunuzu hafifletmek, mevsim geçişine bedeninizi alıştırmak, nezle ve soğuk algınlıklarından korunmanızı sağlamak için iki tarifimiz var:
ENERJİ DEPOSU
- 2 dilim ananas
- Yarım salatalık
- Yarım elma
BAĞIŞIKLIK DOSTU
- 3 brokoli parçası
- 1 diş sarımsak
- 4 havuç
- 1 avuç ıspanak
Bu  enerek 1 lt’ye tamamlanacak.

Haberin Devamı

Duyguların esiri OLMAYIN!

Sıkıntılı, üzüntülü, stresli, öfkeli ya da gerginken kendinizi buzdolabının önünde yakalıyorsanız, şekerli, yağlı, unlu yiyeceklere eliniz beklediğinizden daha sık uzanıveriyorsa, üstelik siz daha bunun ayırdına bile varamadan hızla yiyip adeta çiğnemeden yuttuğunuz o lezzetli ama tehlikeli madde (!) midenize doğru tam gaz yola çıkmışsa siz de “duygusal yeme atakları” yaşıyor olabilirsiniz.
Duygusal yeme ataklarında sizi yemeye yönlendiren açlık dürtüsü değildir. Sorun, şu veya bu nedenle yönetemediğiniz duygularınızdır.
Açlık yavaş gelişir, kan şekeriyle ilgilidir, midenin boşalmış olması hissi önemli bir uyarandır. Buna karşın duygusal yeme atağı ani gelişir, birden bir şeyler yeme daha da ötesi çiğneme hissi ile kendini gösterir.
Eğer kendinizde duygusal yeme atakları olduğunu düşünüyorsanız, yakın çevrenizin de desteğiyle kendi kendinize yardım etmeyi deneyebilirsiniz.
İlk aşamada, yeme isteği belirdiği anda yaşadıklarınızı, duygu ve düşüncelerinizi tanımlayın. Örneğin, “Şu anda aç değilim. Yalnızca üzgün olduğum için yemek istiyorum. Hemen bir şeyler yersem bu geçici bir çözüm olacak, sonrasında kendimi çok daha kötü hissedeceğim” diyerek sizi rahatlatacak ya da dikkatinizi dağıtacak uğraşılara yönelin.
Söz gelimi bir arkadaşınıza telefon edebilir, bilgisayarda sörf yapabilir, televizyon seyredebilir, yürüyüşe çıkabilir ya da nefes egzersizleri yapabilirsiniz.
Ancak bazen duygusal yeme atakları kronik stres, depresyon, panik bozukluğun atak aşaması gibi psikolojik boyutu derinleşen sorunlardan kaynaklanabilir.
Bu durumda büyük olasılıkla kendi kendinize yardım etme çabanız yetersiz kalacağından bir uzmana (psikiyatr ve/veya psikolog) başvurmanız ve tıbbi destek almanız gerekir.

Dr. Evren ALTINEL

Yazarın Tüm Yazıları