Yediklerimiz mi önemli yemediklerimiz mi

Özellikle 50’li yaşların sonrasında sağlığımızı, neleri yiyip içtiğimizden çok neleri yemememiz konusu daha çok etkiliyor. Bu yüzden ne yiyeceğimizden çok nelerden uzak durmamız gerektiğini öğrenmeliyiz. Detaylar için buyurun...

Haberin Devamı

 Söz konusu sağlığımız olduğunda nedense hep “ne yiyip içelim?” sorusuna yanıt aramakla meşgulüz. “Ne yesem, içsem de daha sağlıklı, güçlü, formda ve zinde biri olsam?” sorusunun peşinden koşturuyor, “nasıl beslensem de bağışıklığıma güç versem, cinsel yaşamıma renk katsam, kalbimi, damarlarımı genç ve güçlü tutsam” sorularına cevap arıyoruz.
Oysa pratikte durum farklı. Özellikle 50’li yaşlar sonrasında sağlığımızı, neleri yiyip içtiğimizden çok neleri yemememiz konusu daha çok etkiliyor. Nedeni de şu: Yiyip içtiklerimizin çoğu kirli. Tıka basa toksin ya da kimyasallarla dolu.
Ayrıca bedenlerimiz de yaşlandıkça bizden yükte hafif pahada ağır ve doğal/temiz gıdalar bekliyor. Peki prensip ne olmalı?
Geleneksel besinlerden vazgeçmemek, yaş 50’yi geçince “can boğazdan gelir” deyimini, “can boğazdan gider” şeklinde değiştirmek ve “az ve öz ye” prensibini devreye sokmak en doğru yaklaşımlardır.  

Haberin Devamı

Lahana mı peynir mi? ,

Soruyu “hocam bu sorunun yanıtını vermekten daha kolay ne var, peynirdeki kalsiyum gücü lahanada ne arar?” şeklinde yanıtlayacağınızı ben de biliyorum ve zaten bu yanıtı beklediğim için sordum.
Ama birazcık durun ve beni dikkatle dinleyin: Tamam, haklısınız. “Peynir” mükemmel bir “doğal kalsiyum” kaynağı. Bu nedenle de “kemik dostu” besinler listesinin –yoğurtla birlikte- en tepesinde hep o var!
Ne var ki bu bilgi lahanayı pas geçmemiz anlamına gelmez. Hem de iki nedenle...
Birincisi, lahana da tıpkı peynir gibi müthiş bir kalsiyum deposu. İçinde ciddi miktarda kalsiyum var.
İkincisi daha da mühim. Eğer lahanayı “turşu” şeklinde yerseniz –ki böyle yapın- sadece kalsiyum değil, mükemmel “K2 vitamini” formlarından birini de “MK-7”yi, yani “menakinon-7”yi bedeninize kazandırmış olursunuz.
Ayrıca şunu da bir kenara not edin: Lahana turşusu bilinen en güçlü “probiyotik yemleri”nden yani “probiyotik besinler”den biridir. Probiyotik bakteriler ise ciddi birer K2 ve MK-7 üreticisidir.
Özeti şu:
Daha sağlam kemikler için
DAHA ÇOK EGZERSİZ
DAHA BOL D VİTAMİNİ
DAHA SIK VE BOL SÜT ÜRÜNÜ (PEYNİR, YOĞURT)
VE LAHANA TURŞUSU...

Haberin Devamı

İyi hayat için 5 tavsiye

- “Başkaları ne der?”e çok takılma.
- Dinlenmeyi ve bedenini dinlemeyi öğren.
- “Yapılmaması gerekenler”in “yapılması gerekenler”den daha önemli olduğunu unutma.
- Sonuçlarla değil, sebeplerle ilgilen.
- “Veren el”in “alan el”den daha
makbul olduğunu unutma.

Lahana turşusunda ne var?

70’lerin en güzel Türk filmlerinden birinde muhteşem oyuncular Münir Özkul ile rahmetli Adile Naşit bir turşucu dükkanında kavga ediyorlar. Kavganın konusu, turşunun nasıl yapılacağı.
Adile hanım iyi turşunun limon suyundan yapılacağında ısrarcı.
Münir bey ise sirkesiz turşunun lezzetli olamayacağını iddia ediyor. Peki hangisi haklı? Münir Özkul. Zira iyi turşunun ev yapımı iyi sirke ile üretilebileceği kesin. Eğer daha lezzetli ve daha çok probiyotik içeren –probiyotik zengini- bir lahana turşusu yapmayı düşünüyorsanız ev sirkesi kullanmanız en akılcı olanı.
“Peki, nedir lahana turşusunun sağlık hikmetleri, ne var içinde?” diyorsanız eğer, aşağıdaki kutuya buyurun...

Haberin Devamı

Lahana turşusunun besin değeri 

Bir servis, yani ortalama 150 gram lahana turşusu sadece 30 civarında kaloriye yani enerji değerine sahip. Yani kalori içeriği ihmal edilecek kadar az. Buna karşılık günlük kalsiyum ihtiyacının yüzde 40’ını, C vitamini ihtiyacının yüzde 35’ini, K vitamini ihtiyacının yüzde 25’ini, demir, manganez, bakır ve potasyum ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu, B6 ve folik asit ihtiyacının yüzde 9’unu karşılayacak kadar zengin bir mineral ve vitamin içeriği var.
Ayrıca içinde tıka basa da probiyotik ve prebiyotik var.

Lahana turşusunun sağlık yararları

- Probiyotik ve prebiyotik gücü ile bağışıklık gücünü artırarak bağışıklık sistemini destekliyor.
- Düşük kalorisi, bol posası (tok tutucu) ve yüksek probiyotik gücü sayesinde kilo vermeyi kolaylaştırıyor.
- Yine probiyotik gücü ile stresi azaltıyor, beyin sağlığını destekliyor, kaygı durumunu hafifletebiliyor.
- Bazı kanserlere karşı direnci artırıyor. Bunun nedenlerinden biri probiyotik gücü, diğeri güçlü lif/posa yapısı, diğeri de zengin sülforafan ve indol-3 yapılanmasıdır.
Lahana turşusunun kolon ve meme kanseri riskini azalttığını gösteren güvenilir yayınlar da var.
- Kemik yapısını güçlendirmesi de mühim bir ayrıntı ve bunun iki farklı sebebi olduğu biliniyor.
Birincisi kalsiyum zenginliği, diğeri K2 vitamininden güçlü yapısı.
- Kalp sağlığı konusunda da lahana turşusuna güvenebilirsiniz. Burada da probiyotik güç K2 vitamini zenginliği devreye giriyor.

Haberin Devamı

Evde lahana turşusu yapıyoruz

Havuç ve sarımsakları büyük bir kasede karıştırın. Lahananızın dış yapraklarını ayırın, lahananın göbeğini içeride bırakacak şekilde 4 eşit parçaya kesin.
Bu işlem rendelemeyi kolaylaştıracaktır. Lahana parçalarını, havuç ve sarımsağı karıştırdığınız büyük kasenin içine rendeleyin.
Tuz ekleyip, tuzlu su kasenizin altında birikmeye başlayıncaya kadar lahana karışımınızı karıştırın ve bu karışımı turşunuzu saklayacağınız 1 litrelik bir kavanoza alın.
Kavanoz içinde kalan hava, kötü bakterilerin büyümesi için ortam oluşturur. Bu nedenle bütün karışımın su içerisinde kaldığından emin olun.
1-4 hafta boyunca güneş ışığından uzak ve oda sıcaklığında saklayın. Eğer hazırladığınız tadı beklemekte sabırsızlanıyorsanız en az 7 gün bekledikten sonra da açabilirsiniz. Fakat ne kadar uzun süre fermente etmeye bırakırsanız tadı da o kadar güçlü olacaktır. DYT. Müge BAŞER BOZOK

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları