Yaşlanmanın biyolojik işareti, belin ölçüsü

Karşılaştığı yaşlandırıcı sağlık sorunları (sigara, alkol, uykusuzluk, stres) ve hastalıklar (hipertansiyon, şeker hastalığı, ateroskleroz) nedeniyle bedeniniz sizden daha erken yaşlanabilir. İyi planlanmış bir sağlıklı yaşam tarzı ve kaliteli tıbbi destek ise sizi olduğunuzdan daha genç gösterebilir.

YAŞLANMANIN bazı biyolojik işaretlerini izleyerek biyolojik yaşınızı siz de tahmin edebilirsiniz. Yaşlanmanın biyolojik işaretleri içinde en basiti bel ölçüsüdür. Bel çevrenizin genişliği yaşlandıkça artmaktadır. Yakın görme yeteneğinin azalması da önemli bir belirtidir. Yeterli ve dengeli beslenmeye, egzersiz alışkanlığını sürdürmeye rağmen kilo almak, yaşlandıkça belirginleşen insülin direncinin ve artan vücut yağ oranının beklenen sonucudur. Kan basıncının yükselmesi, kas kitlesinin, kas direncinin ve gücünün azalması, beden ısısını ayarlamanın güçleşmesi ve soğuğa duyarlılığın artması, kan şekerinde, kan kolesterol düzeyinde yükselmeler, işitme sorunlarının ve bellek problemlerinin hissedilir hale gelmesi, cinsel güçte ve istekte azalma, çabuk yorulma, uyku sorunları, ciltte, saçta ve tırnakta sorunlar biyolojik yaşlanmanın kolayca fark edilebilen erken işaretleridir.

UZMAN KLİNİKTE TEST

Deneyimli ve uzman bir klinikte yapılan incelemelerle biyolojik yaşınız daha doğru olarak belirlenebilir. Bunun için oldukça detaylı laboratuvar incelemeleri, yeterli bilgi birikimi ve deneyim gerekir. Total antioksidan düzeyleri, insülin, testosteron, östrojen, progesteron, IGF-1, DHEA, total ve serbest PSA, Homosistein, Lipoproten (a), lipit peroksitler, CRP, Ferritin, Fibrinogen, TSH, kan şekeri ve daha birçok kimyasal analizlerle biyolojik yaş belirlenmeye çalışılır. Ayrıca kas gücü ölçümü, deri elastikiyeti ve gerginliğinin tanımı, kemik mineral yoğunluğunun tayini, karaciğer böbrek ve kalp fonksiyonları, sinirsel reaksiyon zamanının belirlenmesi, bağışıklık sisteminizin değerlendirilmesi, hafıza ve entelektüel fonksiyonlarınızın durumu, vücut yağ kitle oranı analizi yapılacak diğer araştırmalardır. Bilgisayar destekli bazı özel programlarla solunum, işitme ve uyarılara yanıt kapasitelerinizi birlikte değerlendiren ve daha objektif sonuçlara ulaşmayı sağlayan teknolojilerde geliştirilmiştir.

UZUN YAŞAM PROGRAMI

Doğru belirlenmiş biyolojik yaş seviyesi dikkatle hazırlanmış bir ‘‘Longevity’’ (uzun yaşam) programı ile birleştirilerek yaşlanma yavaşlatılabilir. Bütün bu programların mutlaka deneyimli uzmanlar denetiminde size özel ve sizin için hazırlanması, sürekli olarak gözden geçirilmesi zorunludur. Longevity programlarının etkinlik ölçütü sizin bedensel ve ruhsal bakımdan hissettiklerinizdir. Kendinizi daha genç, daha dinamik, zinde ve daha güçlü hissediyorsanız, enerji düzeyinizin ‘‘çok iyi’’ olduğunu düşünüyorsanız, rahat uyuyabiliyor, egzersiz yapabiliyor, beslenebiliyorsanız, bedensel ve ruhsal bakımdan keyifli ve mutluysanız doğru yoldasınız. İyi, güvenli ve sağlıklı bir yaşam yolculuğu yapacağınızdan emin olabilirsiniz.


Beynin egzersize ihtiyacı var


Beyninizi daha uzun süre güçlü tutabilmek için düzenli beyin egzersizleri yapın. Bu egzersizler (Neurobic egzersizler), size ileri yaşlarda bile sağlıklı ve verimli bir beyin sağlar. Kolayca uygulanabilecek bazı beyin egzersizlerini not alabilir, yaşamınıza hemen yerleştirebilirsiniz:

Yeni telefon numaraları ezberleyin.

Yeni yollar keşfedin. Yeni sokaklarla, yeni lokantalarla, yeni kafelerle tanışın. Buralardaki mönülerden yeni yemek isimleri, yeni şarap markaları, yeni tadlar öğrenin ve dostlarınıza aktarmak için bunları ezberleyin.

Yeni bir dil ya da bildiğiniz bir yabancı dilde yeni kelimeler öğrenin. Bunun için yabancı dilde romanlar, makaleler okuyun.

Yeni ürünler, yeni markalar, yeni kokular için farklı marketlerden alışveriş edin.

Bulmaca çözün. Gazeteler her gün bulmaca ekleri veriyor, faydalanın.

Satranç oynayın, briç oyununu öğrenmeyi deneyin.

Yeni kokularla tanışın. Nane, vanilya, tarçın gibi farklı şeyler koklamayı deneyin. Sabah uyanır uyanmaz vanilya koklamak uyanıklığı arttırır, belleğinizi güçlendirir.

Bitkisel desteklerden ve besin desteklerinden yararlanın.


KENDİ KENDİNE DEPRESYON TESTİ


Önceden zevk aldığınız işlerden artık zevk almamaya mı başladınız?

Son zamanlarda karar vermekte zorlanıyor musunuz?

Konsantre olmakta güçlüğünüz var mı?

Kendinize güveniniz azaldı mı?

Motivasyonunuzu kaybettiniz mi?

Enerjisiz, güçsüz ve yorgun musunuz?

Hoş olmayan şeyleri tekrar tekrar düşünmeye kendinizi zorluyor musunuz?

Kendinizi değersiz hissediyor musunuz, kendi kendinize sitem eder misiniz?

Gün boyunca ruhsal durumunuzda dalgalanmalar oluyor mu?

Cinsel isteğinizde azalma var mı?

Uyku düzeniniz bozuldu mu?

Kendinizi üzgün, keyifsiz, çaresiz hissediyor musunuz?

Ailenizde depresyonda olan, bağımlılığı olan veya intihara teşebbüs eden var mı?

İntiharı düşündünüz mü?

Bu sorulara yanıtınız çoğunlukla ‘‘evet’’ ise, ‘‘depresyon’’ sorunu sizi ilgilendiriyor olabilir. Depresyonun o büyük çöküşünü beklemeyin. Beklemeden ve korkmadan yardım isteyin:

Kendinizi izole etmeyin.

Sosyalleşin.

Dostlarınızla, arkadaşlarınızla daha sık birlikte olun.

Problemlerinizi anlatın. Arkadaşlarınızla, eşinizle, danışman öğretmeninizle veya ailenizle üzerinizde yük olan şeyler hakkında daha sık ve daha çok konuşun. Paylaşın!

Olumlu düşünün. İyimser olmaya özen gösterin.

Tıbbi yardım istemekten çekinmeyin. Doktorunuzdan yardım isteyin

(Men's Health'den yararlanılmıştır.)