Yaşamınızın kalitesini seçimleriniz belirler

Son 10 yılda yaşam biçimi değişikliklerinin sağlığı koruma ve geliştirmede, fiziksel ve ruhsal performansı arttırmada ne kadar önemli olabilecekleri daha iyi anlaşıldı.

Yaşam biçimi değişimlerinin sadece sağlığı koruyucu ve performansı arttırıcı değil, hastalıklardan korunma ve hatta tedavi edici olabilecekleri kavrandı.

ÇEVRESEL faktörlerin yaşam kalitesini bozan, yaşam süresini kısaltan temel sağlık sorunlarının en önemli belirleyicileri olduğundan kuşku duyuyorsanız, kansere bağlı ölümlerin çevresel etkenlerle ilişkisini gösteren tabloya bakmanız yeterlidir:

Çevresel faktörler içerisinde beslenmenin en önemli etken olduğu kuşkusuzdur. En önemli sağlık sorunlarından kanserin beslenme ile ilişkisi çok belirgindir. Beslenme-kanser ilişkisini belirleyen faktörlerin neler olduğunu şöyle sıralayabiliriz:

Besinlerdeki karsinojenler (Doğal karsinojenler, zararlı besin katkıları, üretimde uygulanan işlemler)

Yüksek kalori alımı

Yüksek vücut ağırlığı (Fazla kiloluk veya şişmanlık)

Düşük sebze-meyve alımı

Diyetsel yağların çok fazla alımı

Düşük lif-posa içeren beslenme tarzı

Fazla alkol tüketimi

Kalın bağırsaklarda doğal floranın bozulması

DOĞAL KANSER AJANLARI

Bilinçsiz beslenmenin kanser oluşumunu tetikleyebildiği de akıllı beslenmenin kansere karşı doğal bir baraj oluşturduğu da bilimsel bir gerçektir. Antioksidanların, fito-hormonların, bazı vitamin ve minerallerin, CLA gibi besin desteklerinin, antikarsinojenik (kanser oluşumunu engelleyici) etkileri olduğunu biliyoruz. Doğal antikarsinojenik ajanlar şunlar:

Antioksidanlar (Likopen ve resveratrol)

Hormonlara benzer etki gösteren bitkisel maddeler (Örnek: isoflavonoidler)

Bazı vitaminler (B6, folik asit, B12, E, C, A/beta-karoten)

CLA (Konjuge linoleik asit)

Bazı fitokimyasallar ve bitki özleri

Bazı mineraller (kalsiyum ve selenyum)

Doğru beslen hastalıktan korun

Beslenmenin sağlığınız üzerindeki olumlu veya olumsuz etkisinin sadece kanserlerle ilişkili olduğunu sanmayın. Doğru ve akıllı beslenerek şeker hastalığından, hipertansiyondan, koroner aterosklerotik kalp hastalığı ve guttan korunabilirsiniz. Eğer bu hastalıklardan herhangi birine yakalandıysanız iyi bir beslenme planı hastalıkla mücadelenizi kolaylaştıracaktır.

OLUMSUZ GENETİK MİRASA KARŞI BESİNLER SAĞLIĞINIZI NASIL EKTİLER

Genetik mirasında hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği veya insülin direnci sendromu (metabolik sendrom) bulunan biriyseniz sadece doğru beslenerek bu mirasi sonsuza kadar reddetmek veya olumsuz mirasın zararlarından daha az etkilenmek sizin elinizdedir.

Yukarıdaki sorunlardan herhangi birisi anneniz, babanız, kardeşleriniz veya diğer birinci derece akrabalarınızda varsa siz sadece beslenmenize dikkat ederek, beslenme planınızın toplam kalori içeriği, şeker yükü, kolesterol miktarı, tuz, potasyum, magnezyum ve lif-posa miktarına dikkat ederek bu olumsuz mirasları sahiplenmeyebilirsiniz.

Bu durumun tamamen tersi de geçerlidir. Eğer ailenizden size geçen bu genetik olumsuzlukların sağlığınızı bozucu sonuçlarına bir an önce kavuşmak istiyorsanız beslenmenize hiç özen göstermemeniz, yediğinize, içtiğinize dikkat etmemeniz yeterlidir.

Kilolarınızı giderek arttırıp, beden kitle indeksinizi her yıl biraz daha çoğaltarak, daha fazla kalori kullanıp, tükettiğiniz karbonhidratların glisemik indeks değerlerine bakmayarak, kolesterolü, tuzu, fazlaca kullanarak kötü genetik mirasınıza bir an önce kavuşabilirsiniz.

Kısacası yaşam biçimi seçimleriniz hayatınızı derinden etkiliyor. Doğru veya yanlış seçimlerle sorunları biraz da siz yaratıyorsunuz.

Hayat kriterinizi bozabiliyorsunuz. 2005’te daha doğru seçim-ler yapabi-lirsiniz. Karar sizin elinizde.
Yazarın Tüm Yazıları