Gölge çizgisine ulaşan ve orta yaş yolculuğuna hazırlanan biriyseniz besin seçimleriniz daha da önemlidir.
Kalp ve damarlarınızı, kemiklerinizi, kaslarınızı, belleğinizi kısacası tüm hücre ve dokularınızı iyi beslemek, sağlıklı yaşamanın ayrılmaz bir parçasıdır. Orta yaş yolculuğuna çıkarken yiyip-içtiklerinizi bir kez daha gözden geçirmenizde fayda var!
1- SOYA: Soya ile yapılmış ürünleri (soya sütü, kıyması, tofu ve benzeri besinleri) daha fazla ve daha sık yiyin. Soya yüksek kalitede protein ihtiva eden ucuz ve değerli bir besindir. Doymuş yağ oranı azdır, kolesterol içermez. Bu nedenle kalbiniz için ideal bir seçimdir. Soyada bulunan doğal sterol ve stanoller kolesterolü azaltıyor.
2- KALSİYUM: Kemik sağlığınız için daha sık yağı azaltılmış süt ve/veya süt ürünleri (yoğurt/peynir) tüketmeye, yeşil sebzelerden istifade etmeye özen gösterin. Kalsiyum kalbiniz, kaslarınız, cildiniz ve hücreleriniz için de önemlidir. Sağlıklı kilonuzu korumanızı destekler. Kemik kırılganlığını engeller. Kuru bakliyat ve kılçık ile yenilen balıklar da kalsiyum için güvenilir kaynaklardır.
3- ANTİOKSİDANLAR: Sebze ve meyveler süper besinlerdir. Özellikle taze ve renkli olanları. En kırmızı, yeşil, mor, mavi ya da siyahları! İşte "bol renkli" bir meyve-sebze sepetinin sağlık haritası:
Kırmızı: Domates, portakal, pembe greyfurt ve karpuz likopen depolarıdır. Likopen kalp damar sağlığımızı korur, prostat , meme kalın bağırsak kenserini engeller. Cildinize gençlik ve güzellik katar.
Turuncu/Sarı: Havuç, balkabağı, mango, kayısı tam bir karatenoid deposudur. Özellikle kanser savaşçısı beta karoten daima sarı renk ile beraberdir.
Koyu yeşil: Elma, turunçgiller (lahana, brokoli, karnıbahar), ıspanak, pancar, kıvırcık kanserden korur, kemikleri destekler. Sulfurafan en çok bu besinlerde bulunan bir kanser savaşçısıdır.
Koyu mavi ve mor: Siyah erik, vişne, kiraz, patlıcan, böğürtlen, yaban mersini Quversetinden, likopen, Resveratrolden zengindir. Kolesterolü azaltır, kanser direncini arttırır.
4- POSALI BESİNLER: Kuru bakliyat , tam tahıllar, sebze ve meyveler, yağlı tohumlar posa yüklü besinlerdir. Daha çok posa demek daha az kanser, hipertansiyon, hiperkolesteolemi, osteoporoz, kilo sorunu, kabızlık problemi demektir.
5- SU: Su hayattır. Vücudunuzun 3/4’ünü oluşturan destek yapıyı, kaliteli, temiz mineral zengini su içerek destekleyin. Su içmek kilo kontrolünü kolaylaştırır, kabızlığı önler, böbrekleri çalıştırır, kemikleri destekler (özellikle kalsiyum ve magnezyumu bol sular), vücudun temizlenmesini, besinlerin hücrelere girmesini kolaylaştırır. Su içmek bedensel arınmanın (detoks) en etkin ve ucuz yoludur. Uzmanlar yaşlandıkça susuzluk duygusunun duyarsızlaştığını belirtiyorlar. Bu nedenle su içmek için susamayı beklemeyin. Susamayı beklerseniz hücre ve dokularınızı farkında olmadan susuzluğa mahkum edebilirsiniz. Böbrek, kalp ya da karaciğer sorununuz nedeniyle bir kısıtlama koyulmadıysa düzenli su için. Ortalama su ihtiyacı yetişkin biri için: 2 litre (10 bardak) kadardır. Çay, kahve ile aldığınız sıvıyı bu miktara dahil etmeyin. Kahve ve çaydaki kafeinin idrar söktürücü etkisi, alınan su kadar su kaybı yapabilir. Alkol ile alınan sıvı da su ihtiyacınızı karşılamaz.
AKLINIZDA OLSUN
SAĞLIKLI ATIŞTIRMALAR
Salatalık dilimleri
Küçük domatesler
Dolmalık biber dilimleri
Havuç parçaları
Fındık, ceviz
Taze veya kurutulmuş meyveler
Yağsız yoğurt
BİR ÖNERİ
B 12 VİTAMİNİ BELLEK BOZUKLUĞUNA İYİ GELİYOR
B 12 vitamini noksanlığının ciddi bir kansızlık türüne yol açabileceğini biliyoruz. Hayatı tehdit edici nörolojik sonuçları olan bu kansızlık sorununda (pernisiyöz anemi) bellek bozukluğu önemli bir belirtidir.
Kansızlığa yol açmayacak düzeyde B12 vitamini noksanlıklarında bellek zayıflaması oluşabilir. Bellek problemi olanlarda B12 vitamininin azaldığı kan analizleri ile saptanmış, bu eksikliğin giderilmesi ile bellek sorununda ciddi iyileşmeler sağlanabileceği anlaşılmıştır.
B12 vitamini desteği, Alzheimer hastalığına bağlı bellek bozukluğunda herhangi bir yarar sağlar mı sorusunu yanıtlamak şimdilik mümkün değil. Araştırmalar, Alzheimer hastalarından bazılarında B12 eksikliğinin görülebileceğini, B12’yi yerine koyma tedavisinin bu hastalarda hastalığın seyrini yavaşlatabileceğini gösteriyor.
Homosistein isimli aminoasidin yüksek olduğu Alzheimer hastalarında hastalığın seyrinin daha hızlı ve ağır olduğunu düşündüren bulgular var. Bu hastalarda Folik asid, B6 ve B12 vitamini ile yapılan destekleme tedavisinin homosistein seviyesini azaltıp bellek kaybı başta olmak üzere hastalığın bazı belirtilerini yavaşlatması mümkündür.
İnatçı ve ilerleyici bellek kaybı olanlarda (özellikle yorgunluk, kansızlık, gibi sorunlar, beslenme problemi varsa) kan B12 seviyelerini incelemenin ve B12 azlığı saptananlara ek B12 desteği vermenin faydalı olacağı düşüncesindeyiz.
NASIL YAŞIYORLAR?
GÜNGÖR BAYRAK (Şarkıcı)
50 yaşındayım. 57 kiloyum ve 1.70 boyundayım. Kesinlikle şeker ve tuz kullanmıyorum. Unlu mamülleri seviyorum ve yiyorum. Kırmızı eti sadece yemek içinde yiyorum. Beyaz eti de malum son zamanlarda yemiyoruz. Balık çok seviyorum. Bol miktarda sebze tüketiyorum. Özellikle çekim olduğu zamanlarda bol bol salata yiyorum. Makarna, pilav tüketiyorum. Ara sıra çok nadir şarap içiyorum. Günde bir pakete yakın sigara kullanıyorum. Tek kötü alışkanlığım da bu. Düzenli olarak kalsiyum ilaçları kullanıyorum. Günümün en az 8 saatini uykuya ayırıyorum. Uyku düzenim yok. Geç yatıp, geç kalkmayı seviyorum. Çekim olduğu zamanlarda geç yatsam da çekim saatinde mutlaka orda oluyorum. Düzenli olarak spor yapıyorum. Genelde aletlerle çalışıyorum. Spor yapmaya vakit bulamadığım günlerde ise mutlaka en az 50 dakika yürüyorum. Çekim yaptığımız yerler genelde soğuk oluyor. Bu yüzden böbreklerim ağrıyor ve üşütüyorum. Bunun dışında mesleğimin sağlığıma olumsuz bir etkisi olmuyor. Ailemden gelen ırsi bir hastalık yok. Düzenli olarak kullandığım ilaçlar var.
PROF. MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMU
Sayın Güngör Bayrak, beslenme alışkanlıklarını iyi yönde geliştirmiş. Sigara içmekle yaptığı hatanın farkında ve umarım bu kötü alışkanlığını da bırakacaktır. Diğer yaşam tarzı alışkanlıkları da sağlığını koruyacak ve geliştirecek seçimlerle dolu. Gölge çizgisini sağlıklı bir bedenle geçip, mutlu bir orta yaş yolculuğu yapacağını düşünüyorum. Bu yaşlar antioksidan desteklerle, çoklu ve etkili vitamin-mineral karışımlarla (Polivit-Bion3, Pharmaton-Centrum-One A Day, Premium V 2000...) ve omega-3 desteklerle (Pulse, Efa 1200, Body Fish Oil...) bedenin daha da güçlendirilebileceği yaşlardır. Ayrıca Sayın Bayrak’ın kemiklerini korumak amacıyla kalsiyum desteklerinden de (Ostrocare, Calcimate, Kaldevita, Oyster Shell Calcium...) faydalanması gerekiyor. Sayın Bayrak’a sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.