Elimde vitamin, mineral ve diğer besin destekleri üreten firmalara ait küçük bilgi broşürleri var.
Sayfalarını rastgele açıyorum. Karşıma çıkan ilk ürün Kromium Pikolinat, muz yaprağı özütü, Vanadil Sülfat, Alfa Lipoik Asit, Gimnea Sylvestris ve Maitake mantarı karşımı bir destek. Ürünün tanıtımında "Tatlı yemeye tatlı son... Kan şekerini dengeler, aşırı iştahı kontrol eder" yazıyor. Yine aynı firmanın broşüründe bir başka sayfada ısırganotu özütü içeren bir ürün için göğüs sağlığı, prostat sağlığı ve bahar nezlesi için yararlıdır uyarısı okunuyor. Başka bir firmanın ürün kitapçığı ise neredeyse farmokologların başucu kitapları "Martindale"den farksız.
Bu firmanın ürün kataloğunda zayıfsanız kilo aldıran, kilolu iseniz zayıflatan, kalbinize, karaciğerinize, kemiklerinize, eklemlerinize, kaslarınıza neredeyse "takla attıran", bağışıklık probleminizi tamamen ortadan kaldırıp, cinsel yaşamanızda mucizeler yaratan, varisinize, kalp-damar probleminize, prostatınıza, kabızlığınıza beş dakikada çare bulan, sellülit, filebit dahil her probleminizi ortadan kaldıran onlarca ürün var. Firma, Gotu Kola kapsülünün tanıtımında cerrahi yaraların tedavisinde yararlı olduğunu belirtmiş, hızını alamamış aynı ürünün venöz yetmezlik tedavisinde, varis sorununun çözümünde (kataloğu hazırlayanların varis ile venöz yetmezliğin aynı şey olduğundan haberleri bile yok), anal fissürde hatta hemoroitte bile geniş bir endikasyonu olduğu belirtmiş.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Eğer vitamin, mineral ve benzeri besin desteklerinden ya da bitkisel özütlerden yararlanmak, paranızı boşa harcamamak, daha da önemlisi vücudunuza zarar vermek istemiyorsanız, lütfen bu ürün kataloglarına bakarak alışveriş yapmaya kalkmayın. Besin desteklerinden hangilerine ihtiyacınız olduğu kararını bu kitapçıklara veya tezgahtarlara bırakmayın. Sıradan vitamin, mineral ihtiyaçlarınız (C vitamini, B vitamini gibi) dışında herhangi bir desteğe başlamadan önce doğru bilgilenmeye çalışın. Doğru bilginin en gerekli kaynaklarının doktorunuz ve eczacınız olduğunu da sakın unutmayın.
Organik yiyecekler: Hem lezzetli hem sağlıklı
Sağlıklı beslenme için besinleri çeşitlendirip dengelemek her zaman yeterli olmayabiliyor. Temiz ve sorunsuz besinleri tüketmek hergün biraz daha önemli hale geliyor. Yiyip içtiğimiz besinler muhtelif sebeplerle hormonlar, antibiyotikler, böcek öldürücüler gibi sağlığa zararlı toksinlerle kirlenebiliyor. Organik tarımla üretilen besinlerde bu tehlike daha az. Çünkü bu besinler doğal hallerine en yakın şekilde üretiliyor. Oganik ürün tüketmek vücudunuza daha az toksin yüklemek anlamına geliyor. Bunun için yapacağınız şey ürün etiketlerini dikkatlice incelemekten ibaret. Eğer ürünün etiketinde "sertifikalı organik ürün" yazıyorsa ve hangi denetim firmasının denetlediği belirtiliyor, tarım bakanlığının "organik tarım" amblemi bulunuyorsa o ürünün daha güvenli olduğunu düşünebilirsiniz.
HORMON, GÜBRE, ANTİBİYOTİK YOK
Organik ürünler genetiğiyle oynanmamış tohumlarla üretiliyor. Bu ürünlerde genetik manipülasyon söz konusu değil. Bu ürünler yetiştirilirken kimyasal madde (gübre, antibiyotik ve hormon) kullanılmıyor. Daha da önemlisi organik tarım sadece daha önce hiçbir ilaç veya kimyasal kullanmamış topraklarda yapılıyor.
VİTAMİN, ANTİOKSİDAN, MİNERAL DAHA ÇOK
Organik ürünler sadece daha temiz ürünler değil aynı zamanda daha lezzetli ve daha sağlıklı ürünler. Lezzet ve sağlıkları bu ürünlerin kendi olanaklarıyla yetişmelerinden kaynaklanıyor. Bu ürünler herhangi bir kimyasal koruma, güçlendirme veya destekleme almadıkları için doğal koşullarla mücadele ederek yani savaşa savaşa büyüyor, gelişiyor ve hayatta kalabiliyor. Bu, o ürünün çevresel şartlarla mücadele etmesi ve kendisini doğadaki mikroplar, böcekler, mantarlar ve kanserojen unsurlardan koruyabilmesi için daha çok antibiyotik yapısında anti kanser özellikte doğal kimyasal madde üretmesine yol açıyor. Antioksidan maddeler bu ürünlerde daha fazla bulunuyor.
Organik ürünlerin sadece daha güvenli olduğunu düşünmeyin. Bu ürünler hem daha güvenli hem de daha lezzetli ve koruyucu. Olanağınız varsa organik ürünlerden daha fazla yararlanmanızı tavsiye ediyoruz. ealtinel@yasasinhayat.org
Menapoz cilt yaşlanmasını
hızlandırıyor
Kadınlarda seks hormonları azaldıkça yağ bezlerinde bozulmalar başlar. Bunun ilk sonucu cilt kurumasıdır. Kuruma cildin kırışıklık ve buruşma süreçlerini daha da kötüleştirir. Hormonal azalma ve menopoz cildin sadece yağ içeriğini azaltmaz. Cildin incelmesine, kanlanmasının bozulmasına, elastik dokularının kaybolmasına, kollajenin hasar görmesine ve bariyer -engel- görevinin aksamasına da yol açar. Pek çok kadın hormon yerine koyma tedavisiyle bu değişiklikleri yavaşlatmayı düşünmüştür. Gerçekten de östrojen takviyesi cildin kalitesinde gözle görülür bir iyileşme ve daha genç kalma belirtileri oluşturur. Bununla birlikte hormon tedavisinin ciddi olabilecek tehlikeleri nedeniyle bu ürünlerin sadece cilt yaşlanmasını azaltmak amacıyla kullanılması asla tavsiye edilmiyor. Menopoz dönemi ile birlikte cildinize daha fazla önem göstermeye başlamalısınız.
Besin zehirlenmelerinden korunmak için neler yapılmalı
Yaz aylarında besin zehirlenmeleri artıyor. Aşağıdaki bilgiler böyle bir sorunla karşılaşma olasılığınızı azaltabilir.
l Sıcak havalarda çiğ hazırlanmış deniz ürünlerini, et, tavuk ve yumurta içeren besinleri tüketmekten kaçının.
l Çiğ balık, tavuk ve et sularının diğer besinlere temasını önleyin.
l Bozuk olduğundan kuşkulandığınız deniz ürünlerini ve tavuk ürünlerini kullanmayın.
l Besinleri belirtilen saklama koşullarında saklayın.
l Meyve ve sebzeleri temiz suda yıkamadan yemeyin.
l Elektrikler uzun süre kesildiğinde buzdolabındaki besinleri kontrol edin. Bozulan besinleri imha edin.
l Suşilerin, kabuklu deniz hayvanlarının buzdolabı ısısında bile bakterilenebileceklerini unutmayın. Bunları güvenilir restoranlar dışında yemeyin.
taltan@yasasinhayat.org
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00
Geçen sayıda diyet yapmanın zor olabileceği ile ilgili yazı yazmıştınız. Gerçekten kimi zaman zorlanıyorum. Peki, bu durumu nasıl kolaylaştırabiliriz?
Yaz diyetleri için top 10
Yaz döneminde diyetinizi sabote eden unsurlardan bahsetmiştik. Bu hafta diyetinizi korumaya yönelik ipuçlarını bir haftalık yazı dizisi şeklinde sunacağız. İşte sağlıklı beslenme ve kilonuzu korumaya yönelik ipuçları;
1. Yazın sebze ve meyve tüketmek için nedenleriniz artıyor. Diyetinize enerji katmanın en kolay yolu işte bu.
2. "Kendin pişir kendin ye" sloganı ile mutfaklarınızı biraz daha sık kullanın ve sağlıklı menüler deneyerek diyetinizi çeşitlendirin.
3. Sık sık dışarıda yemek diyetinizi bozuyor mu? O zaman hazırladığınız değişik tatları evde denemeye ne dersiniz?
4. Porsiyonlar büyüyorsa kontrolü tekrar kazanma vakti. Porsiyon kontrolü için öneriler haftaya.
5. "Kışın soğuktan yazın da sıcaktan spor yapılmıyor" diyenlerden olmayın. Yürüyüş ayakkabılarınız ile akşam serinliğinde yürüyüşe çıkın.
6. Diyet yaparken değiştirmeniz gereken alışkanlıkları listeleyin ve diyetisyeninizle paylaşın.
7. Açlığınızı geçiştirmeyin, ara öğünler açlığınızı bastırmak için değil kan şekerinizi kontrol altında tutmak için unutmayın!
8. Etiket bilgisi edinin, etiketlerde sadece kaloriye takılmayın, şekersiz olan light bir ürünün yağ içeriğini de gözden geçirin.
9. Tuz tüketimini sınırlayın.
10. Vücuttan su kaybının yüksek olduğu şu günlerde bol bol su için.
Kilo almak isteyenler için (4)
İştahınızı açan soslar
Akşamüzeri çayın yanına keyif ve sağlık katacak ekmek üzeri soslar: (Ekmek olarak çok tahıllı ekmek grubunu kullanabilirsiniz.)
SALÇALI SOS
l Salça (biber+domates) l Sarmısak l Baharatlar (karabiber, kimyon) l Zeytinyağı l Ceviz l Etimek (ezilmiş)
PEYNİRLİ SOS
l Yağlı beyaz peynir veya yağlı lor peyniri l Kekik l Kırmızıbiber l Zeytinyağı l Zeytin dilimlenmiş (ince) l Kırmızıbiber (rende halinde)
YOĞURTLU SOS
l Süzme yoğurt l Nane l Sarmısak l Zeytinyağı l Ceviz-fındık l Biraz tuz