Vitamin-mineral ve besin desteklerinin doğru zamanda ve uygun miktarlarda kullanılması çok önemlidir. Yağda eriyen A, D, E ve K vitaminleri vücutta depolanır. Bu vitaminlerin yüksek dozlarda ve uzun süreli olarak kullanımları zararlı sonuçlar yaratabilir. Bu önemli bir noktadır.
BAZI insanlar ne kadar fazla vitamin ve mineral kullanırlarsa o kadar çok yarar sağlayabilecekleri gibi yanlış bir düşünceye sahipler. Doğal olan şeylerin genellikle yararlı olduğu doğrudur, ama doğal kaynaklı bir ürünün zararlı olmayacağı düşüncesi yanlıştır. Vitamin-mineral ve besin desteklerinin kullanımını ciddiye almalı, onları ne bir hoşluk olsun diye, ne de çok yüksek bir beklentiyle kullanmamalısınız. Bu ürünlerin bazen yarar yerine zarar bile verebileceğini unutmamalısınız.
Sonuçlarını görmek için ne kadar zaman geçmesi gerekiyor?
Bir besin desteğine (vitamin-mineral veya bitkisel ürün olabilir) başladıktan sonra sonuçlarını birkaç gün ile birkaç hafta sonra görebilirsiniz. Ancak olumlu sonuçlar almak birkaç hafta ile birkaç ay sürebilir. Soğuk algınlığı gibi durumlar için üretilen bitkisel formüller veya çinko pastilleri hızla rahatlık sağlar, ama uzun süreli rahatsızlıklar için (artrit için glikozamin veya chondroitin) birkaç hafta geçmesi gerekir. Daha da uzun süreli rahatsızlıklarda tamamlayıcının başlangıç alımından itibaren 2-3 ay geçmelidir.
Tamamlayıcılar içindeki unsurların kalitesi güvenli mi?
Cevaplaması en zor soru budur, çünkü üretici firmaların bir kısmı ürünü oluşturan unsurları ve kaynaklarını pek açıklamak istemezler. Ancak, şu noktaları akılda tutun: Yoğun rekabet ortamında büyük firmalar standardı düşük veya saf olmayan unsurlardan oluşan ürünleri pazarlamaya cesaret edemezler. Bilinen, güçlü firmaların ürünlerini tercih etmenizde yarar var.
Hangisinin en iyi ürün olduğunu nasıl anlayacaksınız?
Fiyat, bu ürünün en iyi olduğuna karar vermek için her zaman güvenli bir kriter değildir. İşte en iyisini seçmeniz için bilmeniz gereken noktalar:
Sadece fiyatına göre ürün seçmeyin!
İçerikleri aynı, markaları farklı birçok tamamlayıcı olabilir. Fiyatı, içeriğinin göstergesi olmayabilir. Bir süre aynı üründe devam edin. Fiyatı nedeniyle ürün değiştirmek doğru değildir.
Alacağınız ürünler hakkında bilgi toplayın.
Doktorunuzdan veya eczacınızdan yardım isteyin.
Süper, mega, ultra diye sunulan tamamlayıcılardan uzak durun!
Ekstra güçlendirilmiş iddialarla markalanıp etiketlenmiş tamamlayıcılar genellikle tavsiye edilen günlük miktarları oldukça aşan dozlarda vitamin ve mineral içerirler. Tehlikeli olabilirler veya fazlasını vücut atabilir, dolayısıyla paranız boşa gider.
Sahte ve cezbedici bilgilere ve isimlere kanmayın.
Doğal veya organik karışımlar hakkındaki iddiaları önemsemeyin, çünkü "doğal"ın standart bir tanımı yoktur. Bazı doğal tamamlayıcılar gerçekte pekçok sentetik besin unsurunu içerebilir.
Son kullanma tarihini kontrol edin.
Etiket üzerindeki son kullanma tarihi geçmişse veya son kullanma tarihi yakınsa daha uzun süreli bir başkasını arayın.
Destekler nasıl muhafaza edilmeli?
Güneş ışınları, sıcak ve nem, desteklerin etkinliğini azalttığından serin, karanlık ve kuru bir yerde saklanmalıdır. Nemli olduğu için banyoda, şişe açıldıktan sonra da buzdolabında saklamak doğru değildir. Açıldıktan sonra buzdolabında saklanan ürünlerin içinde zarar veren nem yoğunlaşır. Şeffaf olmayan bir kutuda saklamaya çalışın.
BİR PORSİYON NE KADARDIR?
1 Porsiyon meyve
1 küçük boy elma,
1 orta boy portakal,
1 büyük boy mandalina,
12 adet çilek,
10 adet yeşil erik,
3 adet kuru kayısı,
Yarım su bardağı doğranmış meyve,
1 çay bardağı taze sıkılmış meyve suyu
1 porsiyon sebze
2 su bardağı doğranmış marul, kıvırcık, iceberg, semizotu gibi çiğ tüketilen yapraklı sebzeler
Vitamin-mineral eksikliğine karşı alınacak önlemler
Beş temel besini düzenli olarak almaya dikkat etmelisiniz.
Meyveler, sebzeler, baklagiller, yağsız etler, hububatlar, tahıllar, az yağlı ve yağsız süt ürünleri temel besinleridir. Eğer çoğunlukla besin değeri düşük tost, sandviç veya düzensiz-karışık gıdalarla, fast-food ürünlerle besleniyorsanız, o zaman vücudunuza vitamin ve minerallerden yoksun boş kaloriler giriyor demektir.
Meyve ve sebzelere yoğunlaşmalısınız.
Her gün ortalama beş porsiyon uygun miktarlarda meyve ve sebze yenmelidir. Çoğunlukla en koyu renkli ve en taze sebze ve meyveler en zengin flavonoid, vitamin ve mineral kaynaklarıdır. Bunlar mevsimine göre kavun, portakal, şeftali, domates, ıspanak, havuç, kayısı, böğürtlen, kiraz, çilek ve siyah üzüm olabilir.
Gıdaların pişirilmesi çoğu vitamin ve minerali uzaklaştırır.
Onun için meyve ve sebzeleri mümkünse doğal haliyle çiğ olarak veya işlenmemiş durumda çok az pişirerek yiyin. Taze meyveler, çiğ veya buharda pişirilmiş sebzeler ve salata yemeye çalışın.
Kaynatmayı bırakmalısınız: Diğer pişirme yöntemlerine göre kaynatma, yiyeceklerden vitamin ve mineralleri uzaklaştırır. Fırın veya sıcak suda ne kadar az kalırsa o kadar iyidir. Buharda veya mikrodalga fırında pişirme tavsiye edilir.
Uygun koşullarda saklamalısınız.
Yiyeceklerin havaya maruz kalması vitamin ve minerallerin kaybına neden olabilir. Koyu ışık, cam kavanozu geçerek gıdalardaki vitamini bozabilir. Bu nedenle gıdaları saklamada vakumlu, hava geçirmez kaplar, karton kaplar tercih edilmelidir. Yiyecek veya meyve sularını uzun süre saklamak için dondurma işlemi denenmelidir.