Paylaş
Kimi hafif, kimi katı şekilde uyguluyor bu tarzı. Bu beslenmede esas sorun ise bazı mineral ve vitaminlerin vücuda eksik kazandırılmasından kaynaklanıyor.
Herkesin beslenme tercihleri farklı ve bu son derece doğal bir şey. İsteyen istediğini yer, içer. Beğenmediği, lezzetsiz bulduğu, sağlığına iyi gelmediğini düşündüğü ya da inançlarına uygun olmayan yiyecek içecekleri elinin tersiyle iter.
Vejetaryen beslenme de böyle bir tercih. Esas olarak hayvansal besinleri kısıtlamak veya tamamen reddetmek anlamına geliyor.
Kimi hafif, kimi katı şekilde uyguluyor bu tarzı.
Kimi işi daha ileri götürüp organik olmayan ya da genetiği ile oynanmadığı net ve açık olarak kanıtlanmayan hiçbir ürüne elini dahi sürmezken, kimi sadece kırmızı et ve tavuk/kanatlı hayvan etlerinden uzak kalarak sürdürüyor tercihini.
Sadece kırmızı etten uzak durup da tavuk ve kümes hayvanları yiyen, bunların tamamını reddedip sadece süt ürünleriyle yetinenler de oluyor.
Bu tür beslenmenin yağ ve karbonhidrat dengesi bakımından ciddi bir problem yaratması beklenmez.
Özellikle süt ürünleri ve yumurta yiyorsanız önemli bir protein eksikliğiyle ya da esansiyel yağ asidi noksanlığıyla, vitamin, mineral eksikliğiyle karşılaşmazsınız pek.
Ama eğer katı bir vejetaryenseniz ve sadece bitkisel yiyecekler yemekte ısrarlıysanız, kâfi derecede kaliteli protein tüketemeyebilir, yaşamsal bazı aminoasitleri, B12 vitamini ve demiri gereği kadar karşılayamayabilirsiniz.
DEMİR VE B12 VİTAMİNİNE DİKKAT!
Vejetaryen beslenmede esas sorun, bazı mineral ve vitaminlerin vücuda eksik kazandırılmasından kaynaklanır.
Demir ve çinko eksikliği ihtimali son derece önemlidir. Bunun için demir yönünden zengin yiyeceklere yönelebilir, demir destekleri kullanabilirsiniz.
Bu beslenmeyi uygulayanlarda kalsiyum ve D vitamini alımı da düşüktür. Bu sebeple çinko, kalsiyum ve D vitamini ile zenginleştirilmiş besinleri tercih etmeniz ya da bu besinleri içeren besin desteklerinden faydalanmanız tavsiye ediliyor.
Vejetaryen beslenmenin yaratabileceği en önemli sorunlardan biri B12 vitamini noksanlığıdır. Hayvansal kaynaklı besinlerde bulunan bu vitaminin eksikliğinden korunmak için B12 vitamininden zenginleştirilmiş yiyecekleri yemeli ya da B12 desteği almalısınız.
Vejetaryen beslenme çok fazla abartılmadığı zaman önemli bir besin eksikliğine yol açmıyor.
Eğer ölçülü tutulur ve bilinçli yürütülürse ılımlı bir vejetaryenliğin sağlık açısından bir sorun yaratmayacağını, hatta bir miktar fayda sağlayabileceğini bile söyleyebiliriz.
BİR BİLGİ
Koyu yeşil sebzeler gözlere iyi geliyor
Bol sebze ve meyve tüketmek, daha güzel, net, berrak görmenize de yardımcı oluyor!
Anneannenizden duyduğunuz “Kızım biraz havuç yemelisin” tavsiyesi çok doğrudur.
Havucun, böğürtlenin, ıspanağın birer göz dostu olduklarından hiç şüphe edilmiyor.
Eğer yaşlanınca katarakt ve makula dejenerasyonu gibi görme sorunlarıyla karşılaşmaktan korkuyorsanız, bol bol sebze ve meyve yiyin. Özellikle koyu yeşil renkli sebzelerden istifade edin.
C ve E vitamininden beta karoten veya A vitamininden zengin besinler de gözü koruyor.
UNUTMAYIN
Meyve ve sebzeler sağlığın garantisidir
Meyve ve sebzelerin hiçbirisinde kolesterol yok.
Avokado, Hindistan cevizi gibi birkaç istisna dışında bu besinlerin yağ içerikleri de çok düşük. Özellikle kolesterolü artıran doymuş yağlar yok denecek kadar az. Daha da önemlisi bu yiyeceklerde bulunan bitkisel steroller, başka yiyeceklerle alınan kolesterolün emilmesini azaltıyor. Kısacası, sebze ve meyvelerin kolesterol avantajları “çifte kavrulmuş” bir avantaj sağlıyor.
Bunlara bir de bu besinlerin kolesterolün emilmesini azaltan liflerden zengin olmaları eklenince, meyve-sebzeler neredeyse kolesterol düşürücü ilaç gibi etki ediyor.
Ayrıca daha fazla meyve-sebze tüketmenin kabızlık gibi çok yaygın olan bir sağlık sorunu ile mücadelede faydalı olabileceğini unutmayın. Meyve ve sebzelerin dondurulmuş veya konservelerinden değil, tazelerinden istifade etmeye çalışın.
Öyle görünüyor ki ot yiyen bir kuzu olmak, et yiyen bir kurt olmaktan daha avantajlı. Hiç olmasa 50’sinden sonra!
Paylaş