Vejetaryen beslenme hayvansal besinleri kısıtlama veya tümüyle reddetme anlamına geliyor.
Özellikle gençler ve kadınlar arasında yaygınlaÅŸan bu yeni beslenme trendi bazen aileleri endiÅŸelendirebiliyor. Anneler, babalar çocuklarında beslenme eksikliÄŸi oluÅŸumundan korkabiliyor. Ä°nanç ve yaÅŸam tarzı alışkanlıklarıyla iliÅŸkili bir seçim olan vejetaryenliÄŸi hafif veya çok katı ÅŸekilde uygulayanlar var. Bazıları iÅŸi daha da ileri götürüp organik olmayan veya biyoteknoloji ile teması olmadığı kanıtlanmayan ürünlere elini bile sürmüyor. Vejetaryenlerin sayısı çoÄŸalıyor ama kendini vejetaryen olarak tanımlayanların çoÄŸu sadece kırmızı et yemiyor, balık ve kümes hayvanları etini yemeye devam ediyor. Bir kısmı ise bu son ikisini de kullanmıyor, sadece süt ve süt ürünleri ile yetiniyor. Bizim düşüncemiz ılımlı vejetaryenlikten korkmamanız gerektiÄŸidir.  Â
PROTEÄ°N KALÄ°TESÄ°NE DÄ°KKAT
Vejetaryenler bu tutumlarının sağlıklarını ne yönde etkilediğini merak ediyor. Vejetaryen beslenmenin yağ ve karbonhidrat tüketimi bakımından bir problem yaratması pek söz konusu değil. Eğer süt, süt ürünleri ve yumurta yiyen bir vejetaryenseniz önemli bir protein eksikliği ile de karşılaşmazsınız. Katı bir vejetaryenseniz yani sadece bitkisel besinler yiyorsanız protein eksikliğinden çok protein kalitesi ile ilgili bazı sorunlarınız olabilir.
VİTAMİN MİNERAL EKSİKLİĞİ OLUŞABİLİR
Vejetaryen beslenmede esas sorun bazı mineral ve vitaminlerin vücuda eksik kazandırılmasından kaynaklanır. Demir ve çinko eksikliği ihtimali son derece önemli bir sorundur. Bunun için demir yönünden zengin yiyeceklere yönelebilir, demir destekleri kullanabilirsiniz. Bu beslenmeyi uygulayanlarda kalsiyum ve D vitamini alımı da düşüktür. Bu nedenle çinko, kalsiyum ve D vitamini ile zenginleştirilmiş besinleri tercih etmeniz ya da bu besinleri içeren besin desteklerinden faydalanmanız öneriliyor. Vejetaryen beslenmenin yaratabileceği en önemli sorunlardan biri B12 vitamini noksanlığıdır. Hayvansal kaynaklı besinlerde bulunan bu vitaminin eksikliğinden korunmak için B12 vitamininden zenginleştirilmiş yiyecekleri yemeli ya da B12 desteği almalısınız.
Vejetaryen beslenme çok fazla abartılmadığı zaman önemli bir besin eksikliğine yol açmıyor. Eğer ölçülü tutulur ve bilinçli yürütülürse ılımlı bir vejetaryenliğin sağlık açısından bir sorun yaratmayacağını hatta bir miktar fayda da sağlayabileceğini söyleyebiliriz.
Baş ağrınız migren mi
Migren tipi baş ağrıları çok sık rastlanan bir tablodur. Bu ağrılar yaşamınızı etkileyebilecek kadar şiddetli olabilmekte, üretkenliğinizi ve yaşam kalitenizi düşürmektedir. Peki, hangi tip baş ağrılarını "migren" olarak tanımlamaktayız?
Tipik migren ağrısının özellikleri:
- Orta şiddette ya da şiddetli baş ağrısı.
- Ağrı genellikle başın bir yarısında belirgindir.
- Ağrı zonklayıcı ya da oyucu karakterdedir.
- Ağrı fiziksel aktivitelerle artış gösterir.
- Bulantı ve kusma eşlik edebilir.
- Işık ve seslere karşı aşırı duyarlılık vardır.
- Tedavi edilmezse ağrılı dönem 72 saate kadar uzayabilir.
Migrenlerin hepsi aynı şekilde gelişmezler. Bir grup hastada "aura" dediğimiz yakınmalar ağrıya eşlik eder. Aura genellikle ağrıdan önce ortaya çıkıp, ağrı boyunca da devam edebilirler. Aura dönemi sırasında hastalar ışık çakmaları, kırık çizgiler, karanlık noktalar gördüklerini, kol ve bacaklarında karıncalanma-iğnelenme hissettiklerini tarif ederler.
n Ne yapmalı
Migren kronik bir hastalıktır. Yukarıda tanımlanan tipte baş ağrılarınız varsa, doktorunuza başvurmadan önce ağrılarınızın sıklığı, ağrınızı nasıl geçirdiğiniz gibi bilgileri not etmeli ve muayene sırasında doktorunuza iletmelisiniz.
n Tanı nasıl konur
Ağrılarınız tipik migren ağrıları ise ya da ailede migrenli hastalar mevcutsa, doktorunuz hastalık öykünüz ve muayene bulgularınıza dayanarak tanınızı koyacaktır. Daha ileri tetkiklerin yapılmasına genelde ihtiyaç duyulmaz.
aaltintaÅŸ@yasasinhayat.org
Elleriniz yaşlanmasın
GENÇ KAL GÜZEL OL
Ellerinizi yaşlanmanın etkilerinden korumak veya leke oluşumu, kemik ve damarların belirginleşmesi, kırışıklık artışı gibi yaşlılık izlerini gidermek için ürünler kadar medikal estetik yöntemlerinden de istifade etmeniz mümkündür. El sırtında kaybolan yağ tabakasını yerine koymayı hedefleyen dolgu tedavileri kemikli görüntüyü azaltabiliyor, kırışıklık, damar ve tendonları gizlemeye yardımcı oluyor. Lazer tedavileri yaşlılık lekelerini azaltıyor.
Kimyasal peelingler de leke tedavisinde faydalı ancak bazı uzmanlar bu tedavinin eller için yıpratıcı olabileceğini belirtiyor. Ellerindeki damarları aşırı belirgin bulanlar için varis tedavisinde kullanılan yöntemler yarar sağlayabiliyor. Ancak el sırtındaki damarlar damar yolu açılması gereken durumlarda kullanıldığından birçok doktor bu yönteme sıcak bakmıyor. Ellerinizin yaşlanmasını istemiyorsanız öncelikle onları güneş, sigara, egzoz dumanı, hava kirliliği gibi çevresel zararlılardan koruyun. Yüzünüze gösterdiğiniz bakımı ellerinize de uygulamayı ihmal etmeyin. Yaşlılık izleri çok belirgin hale geldiyse cilt doktorunuza danışmayı unutmayın.
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00
Makarna yemeyi çok seviyorum. Ekmek yerine makarna yenebileceğini biliyorum ama nasıl tavsiye edersiniz?
Makarna nasıl yenmeli
Çok güzel bir soru. Karşımda beslenme programını düzenli uygulayan ve arada çeşitliliği sağlayabilmek için araştıran, merak eden biri olduğunu anlıyorum. Günlük ekmek tüketiminizi azaltarak eşdeğer ölçüde makarna ile yer değişikliği yapabilirisiniz. Hatta kepekli makarnayı tercih ederseniz glisemik indeksi düşürmüş olacaksız. Hadi gelin bir de bunun içine öyle şeyler ekleyelim ki o glisemik indeksi yüksek olan şişmanlatacak diye korktuğumuz makarna biraz daha masum ve yararlı hale gelsin.
- Yoğurtlu sos: 2 yemek kaşığı haşlanmış mercimek, 2-3 yemek kaşığı az yağlı yoğurt, 1 diş sarmısak, nane, kırmızı pul biber.
- Peynirli sos: 1 kibrit kutusu az yağlı beyaz veya kaşar peyniri ve 2 yemek kaşığı yağsız lor (makarna sıcakken ilave edin), kekik, kırmızıbiber.