Paylaş
Modern hayatın şartları, hareket etmemize izin vermiyor.
Yürümemize, merdiven ya da yokuş tırmanmanıza müsaade etmek bir yana bizi koltuklara yapıştırıyor.
Spora zaman ayırma ise adeta “lüks tüketim”e giriyor.
Genelde bahanemiz aynı: “İşten güçten vakit ayıramıyorum!” Oysa çalışırken yani işte de yapılabilecek hareketler var.
“Evet, işyerinde asansör yerine merdiven kullanmalıyız. Telefon etmek yerine doğrudan gidip konuşmak da adım sayımızı artırıyor” dediğinizi duyar gibiyim.
Lütfen uzun süre oturmayın. Hiç olmazsa saat başı kalkıp 3-5 dakika tur atın!
Aktaracağım yeni bir araştırma, bu önlemlerin bir “tık” ötesinde. Ne mi yapacağız? Buyurun yandaki kutuya...
AYAĞA KALKIN!
Özellikle son birkaç ayda yayınlanan ciddi bilimsel çalışmalar bakın ne diyor.
* Günde 5 binden fazla adım atanlarda ne kilo sorunu var ne de ciddi ve kronik bir hastalık! Peki, bunu yapacak 40-45 dakikanız yok mu?
* 20 dakika tempolu yürümeniz de işe yarıyor. Buna da mı imkân bulamadınız?
* Sabah ve akşam yapacağınız 10’ar dakikalık yürüyüşler de faydalı. Yine mi olmadı?
* Saat başı yapacağınız 2 dakikalık egzersizlerin, kısacık yürümeler, merdiven tırmanmaların da sağlığınıza “ilaç gibi” etkileri var. Hâlâ “bunu da beceremiyorum” mu diyorsunuz? Buyurun son bilgiye...
* Günde 2 saat ayakta durmanız halinde bile bedeniniz ve ruhunuz size minnettar kalıyor.
KABIZLIK NOTLARI
* Süt kabızlık yapar mı?
- Gaz ve kabızlık sorununuz varsa sütten uzak durun. Onun yerine yoğurdu tercih edin.
* Kefir kabızlığa iyi geliyor ama gaz yapıyor, ne yapmalıyım?
- Kullandığınız kefirin dışında gaz yapan başka bir sorumlu aramalısınız, çünkü kefir gaz yapan bir içecek değildir.
* Uzun süredir düzenli olarak kefir içiyorum, bir zararı
olur mu?
- Hayır. İstediğiniz kadar kefir içebilirsiniz. Kefiri beslenme düzeninizin bir parçası haline getirmenizi öneriyorum, yeter ki evde kendi hazırladığınız kaliteli bir kefir olsun.
* Papatya çayının kabızlığa iyi geldiğini duydum, doğru mu?
- Evet, doğru. Günde 2-3 bardak papatya çayı içebilirsiniz. Dilerseniz akşamları papatya-melisa karışımı bir çay içerek uykunuzu da derinleştirebilirsiniz.
* Zeytinyağı içmek işe yarar mı?
- Zeytinyağının faydalı olması, bağırsağı kayganlaştırması için bir yemek kaşığından fazla olması gerekir. O zaman da kalorisi yüksek olur, dikkat edin.
* Domates salatalık gibi şeyleri midem kabul etmiyor, neden acaba?
- Domatesin mideyle ilişkisi pek iyi değildir. Özellikle reflüsü olanlarda, domates ve domates suyu maalesef rahatsızlık yaratan bir besindir.
YENİ BİR ARAŞTIRMA
Çoğumuzun 8-10 saati ofiste masa başında oturmakla geçiyor. Bu hareketsiz saatlerin olumsuz birikimi çok önemli. İşyerlerimizde “neler yapabiliriz”e bir bakmak, sorunu daha derinlemesine araştırmak gerekiyor.
İngiltere Halk Sağlığı Birimi de öyle yapmış. Büro çalışanlarının yüzde 65-70’inin zamanlarının çoğunu oturarak geçirdiklerini gözlemleyen uzmanlar, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı ve bazı kanser türlerinin yaygınlığı açısından bu durumu incelemeye almışlar.
Prof. John Buckley’nin yürüttüğü araştırmada, ofiste çalışan ama daha uzun süre ayakta duranların kan şekeri düzeylerinin daha çabuk normale indiği, kan basıncı iniş çıkışlarının aşırı uçlara kaymadığı, daha fazla kalori harcadıkları saptanmış.
Wellbeing uzmanı Dr. Ann Hoskins, aktif olmanın sadece beden sağlığı için değil, ruh ve zihin sağlığı için de vazgeçilmez olduğunu söylüyor:
“Oturarak geçirilen uzun ofis saatlerini kısa ortam değişiklikleri ve hareketli zaman dilimleri ile bölmenin büyük değişiklikler yapacağını, üretimi, yaratıcılığı, yararlanılabilirliği artırıp hastalanma riskini ve işe gelmeme sorunlarını azaltacağını unutmayalım!”
İskandinav ülkelerinde başlatılan “işyerinde ayakta çalışma” uygulamasının yüzde 90’a varan yaygınlıkla uygulanabiliyor olması ise çok büyük bir başarı. Uygulamanın çalışan sağlığına katkısı ise önümüzdeki dönemlerde yapılacak araştırmalarla ortaya çıkacak.
Sonuç net. Ayakta geçirilen saatler, oturarak kaybedilen zamanlara göre bedene de ruha da çok ama çok daha faydalı...
9 MÜHİM ÖNERİ...
* Sağlıklı besleniyor olabilirsiniz ama eğer kiloluysanız karaciğeriniz yine tehdit altında demektir.
* Fazla meyve yemek de karaciğeri kötü etkiler, özellikle meyve sularından kaçınmaya çalışın.
* En büyük düşman, içine früktoz katılmış hazır yiyeceklerdir. Paketlenmiş gıdalardan, pastane mamullerinden uzak durun.
* Reçel, bal ve tatlılar insülini tahrik eder, bu da karaciğerin yağlanmasına neden olur.
* Hamilelik de karaciğer yağlanmasına neden olur. Hamilelerin ağrı kesiciler, antibiyotikler konusunda çok daha dikkatli olması gerekiyor, çünkü karaciğeri yoran ilaçların ve ağrı kesicilerin karaciğer krizi ya da komasına neden olma ihtimali daha yüksek.
* Hareketsizliğin kendisi de çok önemli bir risk faktörü.
* Karaciğerinizle barışık bir hayat sürmek istiyorsanız tükettiğiniz yiyeceklerin içeriklerinden emin olun ve diyetiniz doğal besinlerden oluşsun.
* Alkol karaciğerin en mühim düşmanıdır.
* Bilinçsiz ilaç kullanmak karaciğer için tehdittir.
HANGİ YİYECEĞİ NEREDE, NE KADAR SÜRE SAKLAYABİLİRSİNİZ?
Havaların ısınması ile birlikte yiyeceklerin saklama koşulları konusunda daha tedbirli davranmak zorunlu hale geldi. Yaz aylarında sıklıkla karşılaşılan besin zehirlenmelerinden korunmak istiyorsanız, listemizi mutfağınızdan eksik etmeyin!
Paylaş