Yer fıstığı, yaban mersini ve üzümde bolca bulunan resveratrol isimli molekülün yaşlanmayla mücadelede güçlü bir destek olabileceğini gösteren delillerin sayısı artıyor
Kırmızı üzümün kabuğunda bol miktarda bulunan bu nedenle de kırmızı şarabın neredeyse sağlığa yararlı bir alkollü içecek grubuna sokan resveratrol isimli molekülün yaşlanmayla mücadelede güçlü bir destek olabileceğini gösteren delillerin sayısı artıyor. Resveratrolün hayatı uzatan genlerle ilişkisinin olabileceğini düşündüren bulgulara ilk kez bundan on yıl önce ulaşıldı. Bu maddenin antienflamatuar yani, yangı azaltıcı bir faydasının olabileceği, dolayısıyla yangısal süreçlerle ilişkili yaşlandırıcı faktörleri baskılayabileceği birçok kez gösterildi. Resveratrolün özellikle damarlardaki yangısal-iltihabi süreçleri baskıladığı insülin direncini kontrol etmeyi kolaylaştırdığı kısacası sağlığa destek olduğuna ilişkin yeni deliller elde edildi.
ŞARAP DIŞI SEÇENEKLER
Bedeninize daha fazla resveratrol kazandırmak istiyorsanız bunun için alkollü bir içecek olan şaraptan daha akıllıca seçenekler var. Taze kırmızı üzümü makul ölçülerde tüketmek bunlardan en etkilisi. Yer fıstığında da bol miktarda resveratrol bulunuyor ama fıstığın dış kısmında kırmızı renkli ince kabukta yer alıyor. Fıstık ısıl işlemden geçirildiğinde, kavrulduğunda, fırınlandığında ya da kabuğu soyulduğunda resveratrol kazanma olasılığı düşüyor. Yaban mersini ve kızılcıkta da bol miktarda resveratrol var. Eğer kalp hastalıkları ve inmeden korunmak, antioksidan gücünüzü yükseltmek istiyorsanız bu besinlerden istifade edebilirsiniz. Resveratrol içeren desteklerin faydalı olup olmadığı henüz tartışılmadı. Bazıları, uygun koşullarda üretildiğinde resveratrol özlerinin faydalı olabileceğini ileri sürüyor. Günlük doz olarak da 50-100 mg resveratrol alınması tavsiye ediliyor.
Beyni besleyen gıdalar
Dikkati belleği ve odaklanmayı geliştirmede balık ve diğer kaynaklardan (ceviz, keten tohumu, semizotu ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, yumurta) kazanacağınız omega-3 yağlarının ciddi faydaları var ama beyni beslemek söz konusu olduğunda bu yağların dışında kalan doğal ilaçlardan da faydalanmayı düşünmelisiniz: Ölçülü miktarda tüketilirse kafein dikkati ve odaklanmayı güçlendiriyor. Yine ölçülü miktarda tüketildiği zaman şeker belleği de, dikkati de, konsantrasyonu da olumlu yönde etkiliyor. Fındık ve çikolatayı da beyin destekleri listesine eklemekte fayda var. Bu listede avokado ve tam tahıllar da yer almalı. Yaban mersini, siyah erik, siyah üzüm, siyah pancar da bu listeye eklenmeli. Gıda takviyelerine gelince... Beyni destekleyen gıda takviyeleri arasında ilk sıraları ginkgo ginseng magnezyum B 12 B6 vitaminler ve beta karoten alıyor.
Meşgul ol mutlu kal
Çalışan, yapacak bir işi olan ve belirli bir işe tabii ki dozunda kalarak odaklananlar işsiz ve aylak insanlardan daha mutlular. Chicago ve Şanghay üniversitelerinin araştırmacıları bu durumu deneysel olarak da kanıtladılar. Araştırma sonuçları gösterdi ki meşgul insanlar kendilerini daha iyi hissediyor ve durumlarını daha iyi olarak tanımlıyor.
Yüksek tansiyon neden tehlikeli
Tansiyonu yüksek olan ve iyi tedavi edilmeyenlerde kalp damar hastalıklarına, kalp büyümelerine ve kalp yetmezliklerine daha sık rastlanıyor. Uzun süre yüksek seyreden tansiyon zamanla böbrek fonksiyonlarını da bozuyor. Böbrek yetmezliğiyle sonuçlanabilen ‘hipertansif böbrek hastalığı’na sebep oluyor. Yüksek tansiyonun göz damarlarını da olumsuz yönde etkilediği biliniyor. Göz kanamaları retina tabakasında yırtılmalar ve benzeri göz sorunları tansiyon hastalarında daha sık görülüyor. Hipertansiyon felç-inme riski bakımından da önemli bir belirleyici. Hipertansiyonlularda bu risk artıyor. Kısacası tansiyon yüksekliğinin baş ağrısı göz kararması göğüs sıkışması gibi bildik nedenlerden çok daha önemli sonuçları var.
Kulakçık felci tehlikesi
Atrial fibrilasyon, çarpıntı şikâyetiyle hastaneye müracaat edenlere sık konulan teşhislerden biri. Kalbin kulakçık adını verdiğimiz üst bölümündeki odalardan kaynaklanan bu tür çarpıntılar bazen çok tehlikeli olabiliyor. Çünkü kasılma işlevini yitiren kulakçıklardaki kan pompalanamayınca kalbin genel pompa gücü de azalıyor. Ayrıca kulakçıklarda biriken kanın pıhtılaşması ihtimali artıyor ve bu pıhtıların şu veya bu nedenle dolaşıma katılması özellikle beyne gitmesi inme-felç ile sonuçlanabilen ciddi problemlere sebep oluyor. Atrial fibrilasyon özellikle mitral kapağı hastalıklarında sık görülüyor. Kalp krizinden sonra da bu soruna yakalanma riski artıyor. Tiroid hastalıklarında özellikle tiroid bezinin fazla çalıştığı durumlarda da sık görülen bir ritim bozukluğu olduğu biliniyor. Kalbin kas ve iletim sistemiyle ilişkili hastalıkların pek çoğunda atrial fibrilasyon görülüyor. Hastalık çoğu zaman belirti vermese de bazı hastalarda çarpıntıya özellikle tekrarlayıcı olduğundan ‘kuş kanadının hızla çarpması’ gibi bir hisse yol açabiliyor. Yorgunluk, nefes darlığı, baş dönmesi, baygınlık hissi, hatta bayılmalar ortaya çıkabiliyor. Koroner kalp hastalığıyla birlikte olduğunda göğüs ağrılarını sıklaştırabiliyor. Seyrek olarak kalpten çıkan pıhtıların beyin damarlarını tıkaması sonucu felçlere bile neden olabiliyor. Hangi nedenden kaynaklanırsa kaynaklansın atrial fibrilasyonun mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.
Beslenme iyi kolesterol seviyelerini etkiler
Temple Üniversitesi’nde (ABD) yapılan yeni bir çalışma karbonhidrat miktarı azaltılan beslenme planlarının iyi kolesterol HDL’nin kan seviyelerini yükselttiğini gösterdi. Ortalama 4-6 aylık bir düşük karbonhidratlı diyet HDL’de makul artışlar sağlayabiliyor. Bununla birlikte hızlı kilo kaybı sağlayan protein miktarı fazla ekstrem diyetler de tehlikeli bulunuyor. Bu diyetlerin bir aydan fazla uygulanmasının yalnız kabızlık, halsizlik, ağız kokusu, ürik asit artışına yol açmadığı; kalp krizi riskini de arttırdığı belirtiliyor. Bilindiği gibi iyi kolesterol HDL ‘çöpçü kolesterol’ görevi üstleniyor, damar duvarında biriken kolesterol kırıntılarını temizliyor. İyi kolesterolü azalan, özellikle 35 mg’ın altında seyredenlerde kalp krizi ve felç olasılığı yüksekliyor. İyi kolesterol HDL’nin düşük seyrettiği durumların başında gizli veya açık şeker hastalığı, karın göbek bölgesinden yağlanmayla ilişkili kilo sorunları, hipertansiyon ve gut hastalığı geliyor. HDL azlığı çoğu zaman karaciğer yağlanması ve kanda trigliserid yükselmesiyle birlikte seyrediyor. Özellikle ailenizde genç yaşta kalp krizleri geçirmeler ya da kalpten ölümler varsa, felç-inme sık görülüyorsa, yıllık sağlık kontrolleriniz yapılıyorken iyi kolesterol seviyelerinizi öğrenmeyi unutmayın. Kanda iyi kolesterol düzeylerinin ciddi oranda azalması en az kötü kolesterol LDL’nin yükselmesi kadar önemli. İyi kolesterol HDL’yi yükselten diğer önlemler şunlar: Yağ tercihini zeytinyağından yana kullanmak, sık sık kilo alıp vermemek, varsa fazla kiloları verip sağlıklı kilo aralığına inmek, sigara içmeyi bırakmak, aktif, egzersizi yoğun bir hayat tarzını ısrarla sürdürmek.