Tansiyon hastası olup olmadığınız fark etmiyor. Çünkü, kan basıncındaki ani yükselmeler herkesi korkutuyor. Bazen korkunun kendisi tansiyon ataklarının nedeni haline bile gelebiliyor. Hipertansiyon atakları ile son zamanlarda sık karşılaşıyoruz. Bunların çoğu "hipertansif acil bir durum" değil, sıradan, beklenmeyen, geçici tansiyon yükselmeleri oluyor. Hastalar ilaçlarını düzenli kullanmalarına rağmen ortaya çıkan bu ataklardan korkuyor, ürküyor.
HİPERTANSİYONLU birinde hipertansif acil durum dışında kan basıncının aniden yükselmesinin iki temel nedeni var: Stres ve tuz tüketiminin artması. Bunlara ilaç kullanılmasının unutulması, uykusuzluk, fazla miktarda alkol kullanılması gibi nedenleri de eklemek mümkün ama ilk ikisi en önemli faktörler.
Endişeli, tereddütlü, kızgın, öfkeli ve aceleci olduğunuz dönemlerde her şey yolunda giderken kan basıncınız aniden çok yüksek değerlere ulaşabilir. Özellikle endişe ve sıkıntı duygusu, panik hali kan basıncında ani fırlamalara yol açabilir. Panik bozukluk eğilimi olanlarda tansiyonun bu şekilde fırlamalarına daha sık rastlanır. Bu durum birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir. Böyle durumlarda tansiyon ilaçlarının dozunu arttırmak veya tansiyonu birden bire düşüren ağızda çiğnenen ya da dilaltında emilen ilaçları kullanmak yerine, stresli ortamdan uzaklaşmak, dinlenmeye çekilmek, ruhsal gevşetici bir ilaçtan faydalanmak daha etkilidir. Bir bardak limonlu su içilmesini de tavsiye edenler var ama bu önlemin etkisine de gücüne de fazla güvenmeyin!
Tuza hassas hipertansiyonu olanlarda ani kan basıncı yükselmelerini çok tuzlu yiyecekler de tetikliyor. Tuz yiyince kan basıncını arttıran, tuzun içindeki sodyum elementidir. Tuzlu yiyecekler ve tuz dışında, sodyumu yüksek içeceklerle, paketlenmiş gıdalar fazlaca yenilip içildiğinde de tansiyon fırlayabiliyor. Cipsler, sucuk, sosis ve pastırmalar, soya içeren soslar, tuzlu peynirler, konserveler, turşular tuza hassas kişilerde ani hipertansiyon ataklarına yol açabiliyor. Özellikle seyahatlerde, bayramlarda, kutlama günlerinde, davetlerde aşırı tuz yüklenmeye bağlı ani kan basıncı artışlarına daha sık rastlanıyor.
Tuza dikkat edin
Eğer kan basıncınız normal değerlerde seyrederken tansiyonunuzun yavaş yavaş yükseldiğini görürseniz hemen bir tartı cihazına çıkıp tartılın! Önlenemeyen tansiyon artışlarının nedeni çoğu zaman fazla kilolardır. Özellikle bel ve göbek bölgesinde biriken yağlar hipertansiyonlu hastalarda kan basıncı ayarını kolayca bozuyor. İşte bu nedenle hipertansiyon-kilo fazlalığı arasındaki ilişkiye dikkat etmek gerekiyor. Son yıllarda fazla kilolu ve şişman sayısı arttıkça hipertansiyonlu sayısında da bir artış oldu.
Hipertansiyonda etkili bir tedavi yapabilmek için ilgili ve bilgili bir hasta olmak gerekiyor. Eğer ilaçlarınızı düzenli kullanmaz, doktorların önerilerini dikkatle uygulamazsanız (tuz, alkol, uyku, stres, sigara) iyi sonuç almanız zorlaşıyor. Çoğu hastanın yaptığı gibi ilaçlarınızı düzenli kullanmayıp, yalnızca kan basıncınızın yükseldiğini hissettiğinizde yutarsanız, tansiyon gelgitlerinden kolay kolay kurtulamıyorsunuz.
İlgili bir hasta olun
"İnsan vücudunun nasıl çalıştığı konusunda çok şey bilen fakat tedavi ettikleri insanların kişisel yaşamları konusunda yeteri kadar bilgilenme ihtiyacı duymayan doktorların ve kendi yaşamları konusunda uzman, işlerinde başarılı, sosyal ilişkileri mükemmel ama vücudunda sistemlerin nasıl çalıştığı konusunda çok az şey bilen hastaların bir araya geldiği durumlarda" hipertansiyon tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar almak güçleşiyor. Hipertansiyonlu biriyseniz büyük bir olasılıkla hayatınızın geri kalan kısmında da hipertansiyonlu olarak kalacaksınız demektir. İşte bu nedenle ilgili ve bilgili bir hasta olmak, sorununuzu iyi yönetmek zorundasınız.
BİR BİLGİ
Acil hipertansif durumlar önemli
Hipertansiyonlu biriyseniz gerçek hipertansif bir acil durum ile karşılaşma ihtimaliniz de vardır. Kalp, böbrek, göz, beyin gibi hedef organ hasarlarının sık görüldüğü bu acil durumlar çok önemlidir, erkenden tanınıp hemen ortadan kaldırılmaları gerekir. Hipertansif bir acil durum beyinde felçle sonuçlanabilen hasarlara (hatta komalara), gözde kanamalara, kalpte birden bire ortaya çıkan yetmezlikler ya da kalp krizlerine, damar yırtılmalarına, böbreklerde süzme bozukluklarına yol açabilir.
BİR SORU / BİR CEVAP
Kilo verirsek tansiyon düşer mi
Sık karşılaştığımız sorulardan biri de "kilo vermenin kan basıncımızı düşürmeye yardım edip etmeyeceği?"dir. Kilo vermek kan basıncını kontrol etmeyi her zaman, herkeste, her yaşta kolaylaştırıyor. Hipertansiyon sadece kilo vererek hiçbir ilaca gerek kalmadan kontrol altına almak bile mümkün olabiliyor. Bu gerçeğe rağmen biz doktorlar bile yüksek tansiyonlu hastalarımıza ilaç yazar, tuzu yasaklarız ama onları tartmayı, varsa fazla kilolarını vermelerini önermeyi unuturuz. Uzmanlar özellikle 40-45 yaşın altında ortaya çıkan hipertansiyonda kilo vermenin neredeyse tansiyon ilaçları kadar etkili olduğunu söylüyor. Yani orta yaşlı biriyseniz, fazla kiloluysanız sağlıklı bir kiloya inmeden tansiyon ilaçlarına hemen başlamamanız gerekiyor.
UNUTMAYIN
Göbek yağlarınıza dikkat edin
Hipertansiyon-kilo ilişkisini değerlendirirken dikkat edilmesi gereken nokta hangi kiloda olduğunuzdan çok, ne kadar vücut yağına sahip olduğunuz ve yağ fazlasını vücudunuzun neresinde biriktirdiğinizdir. Bir baskülde tartılmak fazla kilolu olup olmadığınızı size hatırlatmaya yetebilir ama ciddi bir kilo sorununuz olmamasına rağmen yağ oranınız, yüksek yağlarınız göbek çevrenizde birikmişse hem hipertansiyon riskiniz artıyor, hem de kullandığınız ilaçların etkinliği azalıyor. Bu nedenle her hipertansiyonlunun ayda bir kez bel çevresini ölçmesi, kilosunu izlemesi gerekiyor. Bel çevrenizin erkekseniz 102 cm.den, kadınsanız 88 cm.den fazla olmaması gerekiyor.