Testosteron azalınca ne oluyor

İster yorsun, halsiz, bitkin düşürsün, isterse keyifsiz, alıngan, hassas, öfkeli, hırçın biri yapsın testosteronun aşırı düşmesi her erkek için önemlidir. Çünkü sonuçları sadece cinsel ve ruhsal problemlerle sınırlı kalmaz, bedeni de etkiler. Neler mi yapar? Buyurun...

Haberin Devamı

Birçok araştırmada net ve açık olarak teyit edildi ki testosteronun gereğinden çok azalması erkeğin kalbini de yoruyor. Kalp problemlerine (mesela kalp krizi) yakalanma risklerini artırıyor, farklı kalp sorunlarına davetiye çıkarıyor. Testosteron azalmasının “balkon” ya da “cankurtaran simidi” diye hoş görmeye çalıştığımız “göbeklenme” sorununu teşvik ettiği de bir başka gerçek. Testosteron düştükçe kaslarınızın yavaş yavaş sizi terk ettiği de önemli bir ayrıntı. Diğer taraftan erkeklerde kemik bütünlüğü de testosteronla az-çok ilişkili. O azaldığında kemiklerde de boşalma/koflaşma halleri ortaya çıkmaya başlıyor. Kısacası testosterondaki aşırı düşme erkeğin ruhunu da bedenini de derinden etkiliyor.

NE YAPMALI?
Peki, o zaman eksilen testosteronu yerine koymak gerekmez mi? Sorun da zaten tam da bu noktada başlıyor. Çünkü ortak bir fikir yok. Bir grup, aşırı düşen testosteronun o yaş grubu ile uyumlu değerlere yükseltilmesinin sorun yaratmayacağını düşünüyor. Diyelim ki elli yaşındasınız ama testosteron seviyeleriniz 70’li 80’li yaşlardaki kadar düşük seviyelerde. Böyle bir durumda testosteronunuzu elli yaş grubu değerlerine yükseltecek dozda testosteron takviye almanızda bir mahsur olmamalı.
Diğer grubun görüşü ise çok farklı. Onlar tam da tersine testosteronla en küçük bir oynamanın bile doğru olmayacağı ve hiçbir müdahalenin yapılmaması gerektiği düşüncesindeler. İleri sürdükleri temel kanıt ise testosteron takviyesi yapılan erkeklerin bir grubunda ortaya çıkan “prostat kanseri” sorunu. Bu grup özellikle bu gerekçeye dayanarak testosteronu yükseltmenin riskli olabileceğini kabul ediyor.
Konu açıklığa kavuşana kadar daha doğrusu ortak bir fikir oluşana kadar kesin bir şey söylemek zor. Kararı bu konuda uzmanlaşmış hekimlerin, özellikle de androloji konusunda deneyim kazanmış ürologlara bırakmak lazım.

NORMALİ NE?
Sağlıklı her erkeğin özellikle kırklı yaşlardan sonra yıllık sağlık değerlendirmelerini yaptırırken testosteron ölçümlerini istemesinde bence fayda var. Bu inceleme cinsel dürtüsü azalan, enerji eksikliği hisseden, hüzne/depresyona eğilimli ve/veya ters, aksi, öfkeli değişimler yaşayan, yemeklerden sonra erken uykusu gelen, çabuk yorulan, kaslarının zayıfladığını, boyunun kısaldığını hisseden, odaklanmada zorluk çeken, unutkanlık sorunu yaşadığını düşünenler içinse bir zorunluluk gibidir.
Uzmanlar çoğu erkek için toplam testosteron seviyesinin 400-600 ng/dl, serbest testosteron seviyesinin ise 25-30 pikogram seviyesinde olmasını tavsiye ediyor. Tabiî ki testosteron hakkında karar verirken sadece bu ölçümlerle yetinmek doğru olmayabiliyor. Başka testlere de (prolaktin, LH, SHBG, östrojen, vs) ihtiyaç duyulabilir. Hangi testlerin gerekli olacağı kararını siz değil, doktorunuz vermelidir.

Haberin Devamı

Diğer sebepler
Daha önce de belirttiğim gibi “yorgun erkek sendromu” denince akla sadece testosteronun aşırı düşmesi gelmemeli, aşağıdaki nedenleri de hatırlamalı.
* Tiroid tembelliği
* Organ yetmezlikleri
* D vitamini noksanlığı
* Demir eksikliği
* B12 azalması
* Potasyum/sodyum düşüklüğü
* Kronik enfeksiyonlar
* Bazı kanserler
* Uyku apnesi
* Depresyon

Haberin Devamı

BİR NOT
Kadınlar ve testosteron
Testosteronu sadece erkekler değil, kadınlar da üretir. Onların yumurtalık ve böbreküstü bezleri de az da olsa testosteron imal eder. Kadınlarda aşırı üretim “tüylenme, sivilceler, insülin direnci ile ilgili kilo almalar ve saç dökülmesi” gibi sorunlara yol açar. Testosterondaki aşırı düşmenin kadınlarda da etkisi erkeklerdeki gibidir: CİNSEL İSTEKSİZLİK!

Yazarın Tüm Yazıları