Paylaş
Ritim bozuklukları özellikle yaşlılarda kalp yetmezlişi, baş dönmesi ve denge bozukluklarına, hatta bazen pıhtı kopmaları sonucu felçlere bile yol açabileceşi için önemlidir. Sık görülen çarpıntı nedenlerinden biri olan, uzun sürebilen, tehlikeli neticeleri olabilen “atrial fibrilasyon” konusunda Kardiyoloji uzmanı Dr. Murat Kınıkoşlu’ndan yardım istedik. (Bu arada Kardiyolog, Dr. Murat Kınıkoşlu’nun sayfamızın sürekli konukları arasında yer alacaşını duyurmak isteriz.)
Yşte Dr. Murat Kınıkoşlu’nun anlattıkları...
Atrial fibrilasyon (AF), en sık gördüşümüz kalp ritim bozukluklarından biridir. Genç yaşlarda görülebilirse de daha çok ileri yaş hastalışıdır. 65 yaşın üzerindeki her 20 kişiden birinde atrial fibrilasyon vardır. Atrial fibrilasyonda kalbin kulakçıklarının düzenli kasılma özellişini kaybetmesine başlı olarak kalp hızlı ve düzensiz bir şekilde atmaya başlar. Hastalar, çarpıntı, halsizlik ve hafif derecede nefes darlışından şikâyet ederler. Elleriyle nabızlarını kontrol ettiklerinde vuruşların arasındaki sürenin, her vuruşun şiddetinin farklı olduşunu hissedebilirler.
ATRYAL FYBRYLASYON NEDEN ÖNEMLYDYR?
1-Bu rahatsızlıkta kalp kulakçışı içinde oluşan pıhtılar çeşitli organlarda damar tıkanıklıklarına neden olabilir. Örneşin beyin damarlarını tıkayarak felce neden olabilir. Atrial fibrilasyonlu bir kişinin felç geçirme riski 7 misli, ölüm riski ise yaşıtlarına göre iki misli daha yüksektir. Pıhtılar bazen beyin dışında böbrek, başırsak, kalp gibi organlarda da damar tıkanıklışına neden olabilirler. Atrial fibrilasyon kalp yetmezlişi ve kalp krizine de neden olabilir.
2-Kalp yetmezlişi yaparak çabuk yorulma, nefes darlışı, ayaklarda şişlişe neden olabilir.
Atrial fibrilasyonu kabaca ikiye ayırıyoruz. Bazı hastalarda 7 günden az süren çarpıntı atakları kendi kendine sonlanır bazılarında ise 7 günden uzun sürer ve geçmesi için mutlaka ilaç veya elektrik şoku ile müdahale gerekir. (=Ynatçı Atrial Fibrilasyon.)
Atrial fibrilasyon gelişmemesi için ne yapalım?
1 Tansiyon yükseklişi olan hastalarda atrial fibrilasyon sık görülür. Bu nedenle tansiyonunuzun kontrol altında olduşundan emin olun.
2Kalp damar hastalışı olanlarda sık görülür. Bu yüzden sigara içmeyin, kolesterolünüze ve şekerinize dikkat edin.
3Çocukken ateşli romatizma geçirenlerde sık görülür. Çocuklarınızın özellikle ayak bileşi, diz kapaşı aşrılarına dikkat edin, tedavide gecikmeyin.
4Guatr ve tiroid bezi hastalarında sık görülür. Halk arasında zehirli guatr olarak bilinen toksik guatr olan hastaların vakit geçmeden tedavi olmaları gerekir.
5Astım veya allerjik bronşiti olanların tedavilerini iyi yaptırıp, ataklardan uzak durmaları gerekir.
Atrial fibrilasyonun tedavisi var mı?
Atrial fibrilasyon gelişen bir hastada kalp atışlarının vakit geçirilmeden düzeltilmesi çok önemlidir.
Bu amaçla aşız yoluyla veya işne şeklinde uyguladışımız etkili ilaçlar vardır. Yaptışımız tedaviler rahatsızlışın başladışı ilk 12 saatte çok etkilidir.
Bazı hastalarda ilaçların etkili olmaması halinde elektrik şoku vererek ritmin düzelmesini saşlarız. Zaman geçtikçe yapılan tedavinin etkisi azalır. Bu yüzden, nabzının tamamen düzensiz attışını fark eden hastaların vakit geçirmeden hemen doktora başvurması çok önemlidir.
Geç kalınan vakalarda maalesef atrial fibrilasyon yerleşir ve düzelme saşlansa bile bir süre sonra tekrar ritim bozulur. Bu hastalarda ritmi düzeltmek yerine hastaya pıhtılaşmayı önlemek için kan sulandırıcı ilaç verip kalp hızını kontrol altında tutmayı tercih ediyoruz.
Atrial fibrilasyonda ablasyon tedavisi
Bazı aritmi türlerinde çok başarılı sonuçlar alınan ablasyon işlemi son yıllarda atrial fibrilasyonun tedavisinde de kullanılmaktadır. Kasıktan veya koldan bir kataterle (ince eşilip bükülebilen hortumlar) kalbin içine girilerek anormal elektrik yolları iptal edilir (yakılır veya dondurulur.) Bunun için önce kataterle kalbin içindeki elektrik akımları ölçülüp kısa devrenin veya anormal hücrelerin nerede olduşu bulunmaya çalışılır. Atrial fibrilasyonda kalbin her iki kulakçışında yaygın bir elektrik arızası olduşu için hatalı bölgenin tespit edilip onarılması nispeten zordur. Yşlem sırasında beyne pıhtı atması riski de olduşu için atrial fibrilasyonlu hastalarıma (şimdilik) ablasyon tedavisi önermiyorum.
Resim:1 Nabız kontrolü: Saş elinizin parmak uçlarını, birinci resimde görüldüşü gibi dik olarak sol bileşinizin iç yüzüne yerleştirip nabız vuruşlarınızı hissetmeye çalışın. Bu sırada saniyeli bir saate bakarsanız 15 saniye süresince kalbinizin atışını sayıp dörtle çarparak veya bir dakika boyunca nabzınızı sayarak dakikadaki atış sayısını bulabilirsiniz. Ykinci bir yol olarak aşaşıdaki resimde olduşu gibi.
Resim:2 Soldaki resim kalbin normal çalışmasını, saşdaki resim ise atrial fibrilasyonu ve hastanın EKG’sini göstermektedir.
Sorun sadece börek deşil!
Geçenlerde okuduşum bir gazete haberinde obezite sorununa dikkat çeken saşlık bakanımızın ev hanımlarına yönelik bir tavsiyesi vardı. Bakanımız hanımlara “misafir aşırlarken börek ikram etmemelerini” öneriyordu.
Bence sorun börek deşil. Türk insanı bunları yüzyıllardır zaten yiyor. Kadınlarımız komşu ziyaretinde yıllardır börek, çörek ikram ediyor.
Bence sorun, eskisinden daha çok yemeleri, beyaz unu, tuzu, şekeri daha çok kullanmaları, kötü yaşlarla bunları hazırlamaları ve daha da önemlisi eskiye oranla daha az yürümeleri, hareket etmemeleriyle ilgilidir. Komşusuna yürüyerek gidip gelen, bahçede başda çalışıp yorulan, ev işi, çamaşır vesaire derken kaslarını, eklemlerini kullanan kadınların sayısı da azaldı. Ne yazık ki yeni hayat bu tür aktiviteleri azaltmaya devam edecek.
Bence tek çözüm var: Yürümek. Özellikle kadınlarımızdan başlayarak Türk halkına daha çok aktivite yapmanın zevkini aşılamalıyız.
Paylaş