Paylaş
YENİ başlatılan “her çocuğa günde bir bardak süt” uygulaması, çoçuklarımızın sağlıklı büyüyüp gelişmesi bakımından doğru bir karardır. “Söz konusu sağlıksa eğer”, süt de yoğurt da ayran da doğru seçimlerdir, üçü de sağlığı korur, güçlendirir; gerisi teferruattır! Çocuklarımızın bağışıklık sistemlerinin güçlenmesi ve bedensel büyümeleri için ihtiyaç duydukları proteinler, vitaminler, mineraller ve kalsiyumu kazanmaları için süt de yoğurt da ayran da “elzem” gıdalardır. Ama siz bana yukarıdaki soruyu “Süt mü, ayran mı?” diye sorarsanız benim oyum ayrandan yanadır. Hatta size “sütü ayranı bir kenara bırakın, çocuklara her gün bir su bardağı kadar “doğal yoğurt” yedirmenin bir yolunu bulun” derim!
AYRAN VEYA YOĞURT
Uygulama pratiğinin olup olmadığını tam olarak bilemiyorum ama ben olsaydım çocuklarımıza her gün 1 bardak süt yerine, ayran ya da yoğurt verirdim. Süt, ayran ya da yoğurtla da yetinmez, yanına 8–10 tane badem veya fındık ya da 4–5 ceviz de eklerdim zaman zaman. Dahası kuruyemiş olarak yer fıstığını antepfıstığını da düşünürdüm.
Hadi ufkunuzu biraz daha genişleteyim: Zaman zaman bu kuruyemişleri kaldırıp yerine 2-3 kuru kayısı veya kuru siyah erik ya da bir kuru incir veya yarım avuç kadar çekirdeksiz siyah üzüm de eklerdim. İmkanım olsaydı eğer sütün yoğurdun ayranın yanına zaman zaman kuruyemiş veya kuru meyve yerine bir orta boy elma, portakal, 2 mandalina veya 4-5 kayısı eklemeyi bile düşünebilirdim. Kısacası bu kampanya iyi ve faydalıdır. Faydalıdır, çünkü çocuklarımızı yeniden geleneksel besinlerimizle tanıştıracaktır.
Faydalıdır çünkü, çocuklarımızı sağlıksız fast food ürünlerden özellikle sağlığa son derece zararlı olan cipslerden krakerden şekerlemelerden gazlı kolalı tıka basa şeker dolu sağlık zararlısı içeceklerden fast food yiyeceklerden uzak tutacaktır. Faydalıdır çünkü, çocuklarımıza “sağlıklı beslenme” kavramını hatırlatacaktır. Faydalıdır çünkü, “obezite ile savaş” için çok iyi bir başlangıç olacaktır.
Faydalıdır çünkü, çocuklarımıza beslenme bilinci aşılayacaktır.
Bu kampanya mümkünse ülke genelindeki “resmi-özel” ve de “azınlık-çoğunluk” demeden tüm okullara yayılmalı, mümkünse süt konusundaki ısrar bir kenara bırakılıp, ayran, yoğurt hatta “kefir alternatifi” de tartışılmalıdır. Beslenmenin sağlık için en önemli belirleyicilerinden biri olduğuna kafayı takmış bir hekim olarak, bu düşünceyi pratiğe geçiren herkese teşekkür ediyorum.
ÇOCUK İÇİN VAZGEÇİLMEZ
TARIM Bakanlığı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile el ele vererek hayata geçirdiği bu güzel kampanyayı orasından burasından didiklemek, şu veya bu şekilde gıdıklamak, kafa karıştırıcı bazı bahaneler üretip “sonucu etkilemeyen” mucize fikirler ortaya atmak mümkün ama, eğer bir bardak sütün ayranın ya da yoğurdun çocuğunuza günlük ihtiyacının neredeyse 1/3’i kadar (300 mg) kalsiyum, ciddi miktarda A vitamini (250 ünite) ve magnezyum (20-25 mg) kazandırıp, bir o kadar da kaliteli protein sağlayacağını bilirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Bahar yürüyüşleri için şimdi tam zamanı
YÜRÜMENİN, her gün 30–45 dakika süreyle yaşınıza, beden yapınıza, kilonuza, sağlık durumunuza uygun bir tempoda düzenli yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirmenin, kalbe Omega-3 yağları, beyne ginkgo biloba, kan şekeri uyumuna tarçın, tansiyon dengesine az tuzlu yemekler, kilo kontrolüne ise en az diyetler kadar faydalı olduğunu gösteren yeni çalışma sonuçlarını gördükçe keyifleniyorum.Keyifleniyorum çünkü yıllardır, HÜRRİYET’in bana verdiği bu kocaman alanı kullanıp sizi “yürümek ilaçtır” diyerek yürümeye teşvik etmeye çalışıyorum. Yakın zamanda düzenli yürüyüş yapmanın dört önemli yanı daha kanıtlandı: Bir; “yürümek cinsel gücü arttırıyor”, iki, yürümek “uyku kalitesini güçlendiriyor”, üç, yürümek “yaşlılığa bağlı bellek kaybı ve denge durumlarını geciktiriyor ve dördüncüsü: “Yürümek kabızlığın en etkili ilaçlarından biri! Umarım bu güzel bilgiler oturmakta hala ısrar edenler varsa eğer onları harekete geçirecektir...
Liposuction zayıflatmaz
BAHARLA birlikte “liposuction sezonu” da açıldı. Bu yöntem özel olarak üretilmiş kanüller aracılığıyla vücuttan yağ çekilmesi ameliyatıdır. Bu ameliyatla ortalama 2–2,5 kilogram civarında yağ vücut dışına çıkarılmaktadır. Uygulamanın ilk başladığı 70’li yıllarda alınan yağ miktarı 1-1,5 litreyi geçmiyordu. Sonralarda bu miktar önce 2-3 kiloya, sonra 5-6 kiloya kadar yükseldi.
Bu ‘estetiktir’
Bana göre alınan yağ miktarı 3-4 kiloyu geçince ölümle sonuçlanabilen komplikasyonların oranı da artıyor. Ve bu ameliyat hiçbir zaman kilo sorununun çözümü için düşünülemeyeceği, sadece bölgesel yağ birikimlerine veya vücudun bazı kısımlarındaki kontur düzensizliğine çözüm üreteceği için hiçbir zaman 2-3 kiloyu geçmemelidir. Liposuction bir kilo verme ve yağ azaltma yöntemi değildir, bir “şekil verme” ameliyatı, estetik bir girişimdir.
Kolesterol ilacına dikkat
KOLESTEROL ilaçlarının her gün yeni bir “marifeti” ortaya çıkıyor. Aslında; bu tür zararlı etkilerin ilaç firmalarınca baştan beri bilindiği ama biz doktorlardan da siz hastalardan da gizlendiği anlaşılıyor. Son yıllarda yaygın kullanılan “rosuvastatin”nin en riskli olabilecek kolesterol ilacı olduğu anlaşılıyor. Rosuvastatin son jenerasyon statin türevlerinden biri. Ve maalesef en pahalı kolesterol ilaçlarından biri olmasına rağmen bizde de çok yaygın kullanılıyor.
Cinselliğe etki
Şeker hastalığı ihtimali söz konusu olduğunda diğer statinlerin de (atorvastatin, simvastatin, pravastatin) daha emniyetli olduğunu söylemek zor. Kolesterol ilaçlarının karaciğer ve kaslarda hasar, cinsel isteksizlik gibi daha pek çok yan etkisi var. Doğru ve zamanında kullanıldıklarında da “hayat kurtarıcı” faydalar sağlayabilen bu ilaçların her kolesterolü yüksek olanda kullanmayı düşünmeden önce sebep olabilecekleri yan etkileri ve tabii ki bu işin ekonomik boyutlarını da gözden kaçırmamak lazım.
Paylaş