Koroner kalp hastalığı, önemli sağlık sorunlarından biridir ve ne yazık ki neredeyse bizde de ölüm sebeplerinin ilk sırasını işgal etmektedir.
Kalp hastalığının tedavisinde en az "by-pass" cerrahisi kadar yaygın kullanılan ve yüz güldüren sonuçları nedeniyle kardiyologlar tarafından daha sık tercih edilen bir tedavi yöntemi haline gelen "stent uygulaması" etkin bir tedavi aracıdır. By-pass cerrahisinin "altın standart" olduğu doğrudur, ama uygun vakalarda stent uygulaması etkin sonuçlar vermektedir. Stent uygulanan hastaların sayısı arttıkça bize yöneltilen sorular da çoğalıyor. Stent uygulaması ile ilgili sorularınızı deneyimli bir kardiyoloji uzmanı, International Hospital kardioloji bölümünden, Doç. Dr. Tuğrul Okay’ın yanıtlamasını istedik. Aşağıdaki sorular sizin, yanıtlar ise Doç. Dr. Tuğrul Okay’ındır. Bu yanıtların kafanızdaki birçok soruya cevap vereceğinden, "Stent mi, by-pass mı" kargaşasına bir açılım getireceğinden hiç kuşku duymuyorum. Hemen belirtelim ki "Stent mi, by-pass mı" sorusuna en doğru yanıtı hastanın durumu ve onu izleyen kardiyoloğun görüşü belirleyecektir. Söz Dr. Tuğrul Okay’ın...
Niye ilaç kaplı stendler kullanılmaya başlandı?
Stent takılan her 10 hastadan ikisinde stentin doku ile kaplanması (üzerinin örtülmesi) aşırı olmakta ve bu aşırı derecede doku birikimi, damarı tekrar daraltabilmektedir. Tekrar daralan damardan kan akışı azalacağı için hastanın tekrar ağrıları başlayabilmektedir. Stentin içinin doku ile aşırı derecede dolmasına engel olmak için, kanser tedavisinde kullanılan ilaçları stentlerin üstüne kaplanması yoluna gidildi. İlaç ile kaplanan bu stentler üzerlerinin doku ile kaplanmasına izin vermedikleri için damarın tekrar daralması çok azaltıldı.
Stendin tekrar daralması sorunu çözüldüğüne göre niye herkes ilaçlı stent takmıyor?
İlaç ile kaplanan stentlerin yüzeylerinin doku ile kaplanmaları, ilaç kaplı olmayan stentlere göre daha uzun zaman almaktadır. Bu damar içindeki kanın bir metal olan stentle daha uzun süre temas etmesine yol açmaktadır. Önce de söylediğimiz gibi kan ile metalin teması, daima pıhtı oluşumuna zemin hazırlayan bir durumdur. İlaç kaplı stentin ne kadar sürede tamamen doku ile kaplanacağını henüz bilemiyoruz. Bazı çalışmalarda bu sürenin bir yıldan daha uzun sürebildiği gösterilmiştir.
İlaç kaplı stendin doku ile kaplanmasının gecikmesinin ne zararı olabilir?
İlaç kaplı stent kullanılan hastalar, aspirin ile ikinci bir kan sulandırıcı ilaç olan Clopidogrel’i bırakamamaktadırlar. Stentin metalinin tam olarak doku ile kaplanma süresi bilinmediğinden bazı hastalarda Clopidogrel’i hiç kesemediğimiz de olmaktadır.
Aspirin ile birlikte Clopidogrel’i sürekli almanın ne zararı var?
İki kan sulandırıcıyı birlikte kullanmak, her şeyden önce kanamaya eğilimi arttırmaktadır.
Stent takıldıktan altı ay sonra prostat bezinde kanser saptanan bir hastada cerrah prostat operasyonu öncesi, hem aspirin hem de Clopidogrel’in kesilmesini istemektedir. Halbuki biz kardiyologlar stentin içine pıhtı oturmaması için buna izin vermemekteyiz. Bu durumda ya operasyon ertelenmekte veya cerrah her şeyi göze alıp bu operasyonu yapmaktadır. Bir yıl önce ilaç kaplı stent takılan bir hastada prostat operasyonu öncesi aspirin ve Clopidogrel’in kesilmesinden tam 6 gün sonra stentin içinin pıhtı ile dolmasına bağlı olarak yaygın bir infarktüs geçirdiğine tanık oldum.
Bugün için ilaç kaplı stent takılan hastalarda ömür boyu aspirin, bir yıldan az olmamak üzere (muhtemelen daha uzun daha iyi) Clopidogrel kullanımı şarttır.
Bu mahzurları olduğuna göre 2007’de kimlere ilaç kaplı stent takılmalı?
İlaç kaplı stentlerin ilaç kaplı olmayanlara göre sadece tekrardan damarın daralma olasılığını azalttıkları buna karşın ölüm veya infarktüs geçirme riski açısından bir fark yaratmadıkları bilinmelidir.
Öncelikli olarak her hastaya, yani her damar darlığına ilaç kaplı stent yaklaşımı tamamen yanlıştır. Damar çapı 3,0 mm’den fazla olanlara (3,5 veya 4,0 mm gibi) kesinlikle ilaç kaplı stent takmaya gerek yoktur. Bu hastalarda ilaç kaplı olan stentler ile ilaç kaplı olmayan stentlerin tekrar daralma açısından bir farkları olmamaktadır.
Kalp krizi anında (ilk saatlerde) zorunlu olmadıkça ilaç kaplı stent takılmaması yoluna gidilmektedir.
Damardaki darlığa takılacak stentin tekrar daralma olasılığı yüksek ise o takdirde ilaç kaplı takılması tercih edilmelidir.
Hastanın uzun süreli olarak aspirin ve Clopidogrel kullanması mümkün olmayacaksa yine ilaç kaplı stent kullanılmamalıdır.
İkinci önemli nokta, kalbin beslenmesini bozmayan damar darlıklarına stent takılması gereksiz bir işlemdir. Damarınızdaki darlığın kalbinizin beslenmesini bozup bozmadığını doktorunuz yapılacak testlerden sonra size söyleyecektir.
Stent nedir, nasıl çalışır?
Kalbimizin üzerinde seyreden ve kalbi besleyen koroner damarların içindeki kan akımına engel olan darlıkların açılması için stent yerleştirilmesi, bugün çok sık başvurulan bir tedavi yöntemidir. Stent, çelikten yapılmış bir kafestir. Bu kafes, damarın açık kalmasını sağlamakta ve damar duvarına yapışmaktadır. Stentin yerleştirilmesi ile kan daha rahat bir şekilde o damardan geçerek kalbi besleyebilmektedir. Stent, yapısı çelik olduğu için kan ile temas etmesi, pıhtı oluşumuna yol açabilmektedir. Bu nedenle stent takıldıktan sonra bir süre aspirin ile ikinci bir kan sulandırıcı ilaç (etken maddesi clopidogrel olan) kullanılması gerekmektedir. Bu ilacın kullanılması ile stentin üzerine pıhtı oturması büyük ölçüde engellenebilmektedir. Damar içine yerleştirilen bu çelik kafesin üstü zaman içinde kendi dokumuz ile tamamen kaplanmaktadır. Üstü doku ile tamamen kaplanan çelik kafesin (stentin) bu şekilde kan ile teması kesilmektedir. Doku ile kaplanması ve kan ile temasın kesilmesinden sonraki bu süre yaklaşık 1-2 ayı almakta ve bu sürenin sonunda ikinci kanı sulandırıcı ilaç (clopidogrel) kesilmektedir.