Sosyal içicilik ne kadar güvenli

“Sosyal içiciyim” diyenlerin ne miktar ve sıklıkta alkol kullandıkları, nasıl bir sosyal içici oldukları pek belli değil.

Haberin Devamı

“Sosyal içiciyim” diyenlerin ne miktar ve sıklıkta alkol kullandıkları, nasıl bir sosyal içici oldukları pek belli değil. Üzülerek görüyoruz ki “sosyal içici” olduğunu zannedenlerden bazıları farkına varmadan dozu abartıp işin suyunu çıkarabiliyor. Bugün köşemizi alkol ve karaciğere ayırdık. Buyurun...

Sosyal içicilik  ne kadar güvenli

Lamı cimi yok, alkol çok toksik bir madde. En çok zararı karaciğere verdiği kesin. Kullanımı abartılırsa verdiği zarar siroza kadar ilerleyebiliyor. Alkolün başka sağlık zararları da var.
Mesela hipertansiyona davetiye çıkarması mühim bir konu. Özellikle gençlerde –bilhassa genç erkeklerde- alkol kullanımı ile hipertansiyon arasında ciddi bir bağlantı var. Alkolün metabolik sendromu tetiklediği, insülin direncini şiddetlendirdiği, göbek bölgesinde yağlanmaya yol açarak önce şeker hastalığına neden olabildiğini de biliyoruz.
Kalp damar hastalıklarına sebep olduğu, beyin/sinir sisteminde hasar yaptığı da kesin. Bir sürü farklı kanserle de bağlantısı var.
Kısacası “uzun süreli içicilik” tehlikeli bir durum. Mühim bir ayrıntı da şu: Alkol kullanımı “sosyal içicilik” noktasında tutulduğunda bile her an problem çıkarabilecek bir iş.
“Sosyal içiciyim” diyenlerin ne miktar ve sıklıkta alkol kullandıkları, nasıl bir sosyal içici oldukları pek belli değil. Belli değil zira sosyal içiciliğin dozu ve sıklığı konusunda ortak bir fikir birliği yok. Üzülerek görüyoruz ki “sosyal içici” olduğunu zannedenlerden bazıları farkına varmadan dozu abartıp işin suyunu çıkarabiliyor. Bugün köşemizi alkol ve karaciğere ayırdık. Buyurun...,

Haberin Devamı

Ne miktarda ne sıklıkta

Alkolün ille de doku, organ ve sistemlerinizde sorunlar ya da hastalıklara yol açmasını beklemeyin.
Alkol, vücudu kurutup susuz bıraktığı, midede yanmadan reflüye, ekşimeden kaynamaya sorunlar yarattığı, “baş ağrısı, şişme, hazımsızlık, yorgunluk” gibi belirtilere yol açtığı için de önemli bir toksin.
Bunları hissetseniz de hissetmeseniz de bedeninizin alkole bağlı toksik gelişmeleri toparlayıp düzeltmesi ise 7 ila 10 gün sürebiliyor. Bu süre içinde seks hormonlarınızın üretimi azalabiliyor.
Kalbinizin ritmi bozulabiliyor. Kanda şeker insülin dengeniz bozuluyor. Cilt yangıları, alerjileri tetikleniyor. Göz seğirmesi, kas yorgunlukları oluşuyor.
“Ben sosyal içiciyim!” diyenlerin çoğunda alkole bağlı karaciğer yağlanması, gastrit, reflü gibi sorunlar var. İşte bu nedenle alkol kullananların özellikle de “ben sosyal içiciyim!” diyenlerin “sosyal içiciliğin dozu” konusunu dikkatle gözden geçirmelerinde yarar var.

Haberin Devamı

Sosyal içicilik  ne kadar güvenli

 

ÖNEMLİ

Ne yapmalı

Alkolden prensip olarak uzak durmakta fayda var. Yok, eğer şu veya bu şekilde alkol kullanmak durumundaysanız şu noktalara özen göstermeniz işe yarayabilir.
Alkolle birlikte bol su için ama sakın ola ki alkolü su ihtiyacınızı giderecek dozda kullanmayın.
Alkol kullanmadan önce bol proteinli, posadan zengin bir yemek yiyin. Bu sayede alkolün emilimi yavaşlar, yan etkileri en aza iner.
Açken, stresliyken, duygusal yüklenme dönemlerindeyken içmeyin.
Özellikle üzgün (depresif) bir ruhsal dönemde alkolden uzak durun.
Kendinizi yorgun hissettiğinizde de “enerji kazanayım” gibi yanlış bir düşünceyle alkole sarılmayın.
Hiçbir alkollü içeceği sağlığa yararı olabilir düşüncesi ile kullanmayın.
Alkollü içeceklerin bazıları için ileri sürülen sağlık faydaları zannedildiği gibi “içersem daha sağlıklı olurum” düşüncesiyle geliştirilmiş bilgiler değil.
Az zararlı, çok zararlı olanları var ama alkollü her içecek prensip olarak sağlığa zarar veriyor. En azından faydalı olmadıkları kesin.
Ne kadar içtiğiniz, nerede duracağınız, hangi alkolü tükettiğiniz çok önemli ayrıntılar.
Özellikle sosyal içicilerin bu ayrıntılar konusunda duyarlı olmaları lazım.
Çok önemli bir ayrıntı da şu: Alkolle etkileşime geçmeyen ilaç neredeyse yok gibi bir şey.
Bu nedenle herhangi bir ilaç kullanıyorsanız alkol kullanacağınızda bir değil, yüz bir kere düşününüz.

Haberin Devamı

BİR SORU

Karaciğer detoksu faydalı mı 

Karaciğer vücudumuzun en önemli temizlik cihazı ve sağlığımızın en mühim belirleyicilerinden biri. Detoks denince akla gelen üç organın da (böbrek ve beyinle birlikte) en mühimi. Karaciğere faydası olduğu düşünülen çok sayıda faydalı bitki var. Enginar, rezene, deve dikeni, sarımsak ilk akla gelenler. Aşağıdaki bitkisel karışım formülünü ise Prof. Dr. Hasan Özkan önermiş.
Dr. Özkan formülünü “karaciğeri temizleyen, güvenle kullanılabilecek tek bitkisel detoks sistemi” olduğunu söylüyor. Özellikle de karaciğer yağlanması olanlara, kirli hava ve kimyasallara maruz kalanlara, Hepatit B taşıyıcılarına, kronik karaciğer hastalarına tavsiye ediyor.
Formülü yandaki kutuda bulabilirsiniz. Öneren güvenli bir kaynak. Deneyebilirsiniz. Prof. Dr. Hasan Özkan kronik karaciğer hastalarına ayrıca şu tavsiyelerde de bulunuyor: Uzun süre aç kalmayın. Uykusuzluktan uzak durun. Çok yorulmayın. Alkolle ilişkinizi kesin. Hayvansal yağları fazla tüketmeyin. Kilo başına bir gramdan fazla protein almayın. Fazla kilolarınız varsa verin. Sebze, meyve ve bitkisel ağırlıklı beslenin.

Haberin Devamı

Sosyal içicilik  ne kadar güvenli

KESİP SAKLAYIN

Karaciğer için detoks formülü (*)

*200 ml temiz su
*İçine bir baş sarımsak (ezmeden, soyularak)
*İri bir parça taze zencefil (ezmeden)
*4 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
*100 ml taze sıkılmış elma suyu
Bunları karıştırıp 12 saat bekletin, sonra karışımdan bir çay bardağı aç karna için.
Yarım saat sonra 100 mg karahindibadan çay hazırlayarak bir çay bardağı için.
Yarım saat sonra çeyrek çay kaşığı toz Arnavut biberi bir çay bardağı suyla karıştırıp için.
Not: Bu formülü dört gün süre ile tekrarlayın.
Beşinci gün bir büyük bardak suya üç yemek kaşığı saf süzme bal, çeyrek çay kaşığı karabiber ve bir limonu sıkıp suyunu ekleyip karıştırın ve bekletmeden için.
(*) Dr. Hasan Özkan tarafından hazırlanmış olan bu tavsiye Medikal Akademi’den alınmıştır.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları