Sigaranın dumanında 40 kanserojen madde

Koroner kalp hastalıkları ve bunların yol açtığı ölümlerden korunmada atılacak ilk adım sigarasız ve sigara dumansız bir ortam oluşturmaktır.

Sigara dumanı kan dolaşımına girerek pıhtılaşmayı hızlandırmakta, atar damarlarımızın iç duvarlarını zedeleyerek yaşamı tehdit edebilecek kalp krizlerine yol açmaktadır.

SİGARA ve dumanının zararı yalnızca kalp krizi mi?.. Hayır: Akciğer, ağız boşluğu, yemek borusu, mide, pankreas, böbrek, mesane kanseri ve lösemiye de sigara dumanının neden olabileceğini unutmayın. Erken menapoz, kemik erimesi, erken doğum tehlikesi gibi risklerini de bir kenara not edin.

Bir kez daha tekrarlayalım! Dumanaltı sendromuna yol açan şey pasif içiciliktir. Adının ‘pasif içicilik’ olduğuna bakıp bu sorunu hafife almayın. Pasif içicilikte ‘aktif bir zarar görme’ söz konusudur. Sigara, puro ya da pipo içenlerin kirlettiği havayı soluyanlar, hem yanan tütünün, hem de tütün içenin dışarıya verdiği dumanı solumaktadır. Pasif içicilik işte bu nedenle sadece aktif zarar görmek değil, aynı zamanda aktif bir ‘ağız içicisi’ haline gelmektir.

KALP VE BEYNİ ETKİLER

Sigara, puro ya da pipo içildiğinde yüzlerce zararlı kimyasal madde solunan havaya karışmaktadır. Bu maddelerle kirlenmiş havayı teneffüs etmeniz dolaylı yoldan bu havadan etkilenmeniz, yani sizin de sigara içmeniz anlamına gelmektedir. Solunan havaya karışan sigara dumanında en az 40 kadar kanser yapıcı kimyasalların bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca yüksek oranda karbon monoksit gazı da kana karışmaktadır. Bu kanınızdaki yaşamsal bir gazın, oksijenin azalması, hücre, doku ve organlarınızın oksijensiz kalması demektir. Kanınızdaki oksijenin azalması, öncellikle onsuz yapamayan, ona en çok ihtiyaç duyan iki organınızı, kalbiniz ve beyninizi etkiler.

DUMANA PASİF KALMAYIN

Pasif sigara içmekten korunmak istiyorsanız pasif kalmayın. Dumanaltı sendromuna hiç olmazsa biraz dinlenip yorgunluk atmak, dostlarınızla bir şeyler yiyip stresinizi azaltmak için gittiğiniz mekanlarda razı olmayın. Pasif içiciliğin de neredeyse sigara içenler kadar sağlık riski yarattığının kuşku duymayın. Araştırmalar pasif olarak sigara dumanına maruz kalan kişilerde de kanser ve kalp hastalığı riskinin arttığını göstermektedir. Sigara içilen evlerde çocuklarda solunum sistemi hastalıkları, kulak-burun-boğaz sorunları daha sık görülmektedir.

Sigara dumanındaki toksinler (zehirler) ve karsinojenler (kanser yapıcılar) restoranlar, otel lobileri, işyerleri veya toplu taşıma araçlarındaki en önemli sağlık tehditleridir. Böyle bir ortamda yemek yiyen lokanta müşterisi 3-4 saat, işyeri çalışanı 7-8 saat bu pis ve tehlikeli havayı solumak zorunda kalmaktadır. Özellikle lokantalarda böyle bir zehirlenmeye maruz kalmanın izahı yoktur. Yapılması gereken şey, son derece kolay ve etkili bir çözümü uygulamaya koymaktan ibarettir. Sigara içenler için ayrı odalar veya köşeler oluşturmak! Pek çok ülke bu sorunu çözdü ve ‘cigar room’ ya da ‘cigar corner’a sahip restoranların sayısı hızla arttı. Bu uygulama hem iradesi dışında sigara içmek istemeyenleri, hem de sigarasını yandaki masadakini rahatsız etmeden tüttürüp kaderini yaşamak istemeyenleri mutlu etti. Bizim de bu gibi çözümlere hem hakkımız hem de ihtiyacımız var.

BİR SORUN

Lokanta ve barlara dikkat

Mönülerine bu kadar kalite katan, uluslar arası mutfaklar düzeyine ulaştıran lokanta, bar ve kulüplerin bu yönde herhangi bir girişimde bulunmamalarını anlamak güçtür. Muhtemelen müşterilerden bu yönde bir talep veya baskının gelmesini bekliyorlar. Bu yazıyı aynı zamanda böyle bir isteğin dilekçesi gibi de kabul edebilirler. Türkiye’nin en iyi lokantaları, kebapçıları, barları, salatacı ya da tatlıcıları seçilirken puanlama sisteminin içine sigara içilip içilmemesi kriteri de konulmalıdır. Bu uygulamaya mümkün olduğu kadar süratle geçmekte fayda var. Yoksa duman altı durumu sadece Anadolu kasabalarındaki kahvehanelerin değil, metropollerin en şık lokantaların da yaşamımızı tehdit eden sorunu hale gelecek. Evlerde aile bireylerinin, okul kantinlerinde genç ciğerlerin, otobüs, uçak ve trenlerde yolculuk edenlerin bu ortak ve kötü kaderi yaşamaları gerekiyor. Hiç olmazsa biraz dinlenmek, bir şeyler yiyip sohbet etmek kısacası, bedenine ve ruhuna hizmet edip saygı göstermek adına bulunduğumuz yerlerde bu çağ dışı sorunun yaşanmaması gerekiyor.

BİR UYARI

Her nefeste 50  bin hücre ölüyor

Türkiye’de yetişkin nüfusun yarısı, yani 17-18 milyon kişi sigara içiyor.

İlköğrenim çağındaki her 10 çocuktan biri sigara dumanı soluyor.

Gerekli önlemler alınmazsa önümüzdeki 20 yılda sigaraya bağlı nedenlerden ölenlerin sayısının yılda 550 bine yükselmesi bekleniyor.

Dünya Sağlık Örgütü, bu yıldan itibaren 2020’e kadar sigara nedeniyle her yıl 10 milyon insanın ölebileceğini belirtiyor.

Sigara her nefeste 50 bir kadar hücrenin ölümüne neden oluyor.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre son 20 yılda Türkiye’de sigara tüketimi yüzde 80 oranında arttı.

Türkiye’de erkeklerin yüzde 60’ı, kadınların yüzde 20’si ve genelde toplumun yüzde 40’ı sigara içiyor.

Türk kadınlarında sigara içme oranı artışı dünya ortalamasının çok üzerinde.

Sigara dumanında bulunan

Sigara kadınlarda doğurganlığı, erkeklerde iktidarsızlığı çoğaltıyor.

BAZI RAKAMLAR

Akciğer kanserinin yüzde 85’i, kronik bronşitin yüzde 75’i, kalp hastalıklarının yüzde 25’i sigaradan kaynaklanıyor.

Dünyada her yıl 8 milyon kadar pasif içici akciğer kanserine yakalanıyor. Sigara içmemesine rağmen akciğer kanserine yakalanan her dört hastadan biri pasif içicidir.

Japonya’da yapılan bir çalışma, eşleri sigara içen kadınların, içmeyen kadınlara göre akciğer kanserine yakalanma riskinin yüzde 30 daha fazla olduğunu gösteriyor.

ABD’de yapılan bir başka araştırma erişkin nüfusunun yüzde 30’unun pasif içici olduğunu gösteriyor.

Akciğer kanseri sıklığı son on yılda yüzde 250 arttı. Bunun en önemli nedenleri sigara kullanımındaki artış ve pasif içiciliğin yaygınlaşmasıdır.

Türkiye’de her 10 öğrencinin 9’u kendileriyle aynı alanda sigara içildiğini, 9’u halka açık yerlerde sigara dumanına maruz kaldığını, 6’sı ailesinde sigara içen birinin bulunduğunu, 5’i sigarayı teşvik eden reklamlarla karşılaştığını belirtiyor.
Yazarın Tüm Yazıları