Ses kısıklığı yaygınlaşıyor mu

Ses kısıklığı yaygın şikâyetlerimizden biri oldu. Farklı nedenleri var ama KBB uzmanları özellikle iki nedenin üzerinde ısrarla duruyorlar: Ortam gürültüsünün artması ve reflü sorunu!

Haberin Devamı

Gürültülü ortamlarda farkına varmadan -ister istemez- bağırarak ya da yüksek ses tonuyla konuşmak zorunda kalıyorsunuz, konuşurken sesinizde ani yükselmeler yapmanız hatta bağırıp çağırmanız gerekebiliyor. Böyle ortamların maalesef genellikle sigara içilen, havası temiz olmayan, ses tellerini tahriş edecek düzeyde hava kirliliği içeren yerler olması da önemli.
Reflü sorununa gelince... Reflüden yakınanların sayısı arttıkça ses kısıklığından şikâyet edenler çoğalıyor. Hızlı yemek yemek, acı, ekşi, baharatlı yiyeceklere ağırlık vermek, portakal, domates gibi asit yükü fazla sebze ve meyveleri sık tüketmek, gece atıştırmalarına başlamak ve akşam yemeklerini geç saate bırakmak reflüye, reflü nedeniyle yemek borusunu tahriş eden asit muhtevalı mide sıvısı da ses kısıklığına neden oluyor.
Ses kısıklığınız varsa sık sık su için. İçtiğiniz su ne çok sıcak ne de çok soğuk olsun. Uzmanlara göre ses tellerini nemlendirmek, ses kısıklığının en etkin ilacı gibi görünüyor. Sigara içmemek, stresten uzak durmak ve lüzumsuz ilaç kullanımından kaçınmak da önemli.
Gerekli olmadıkça yüksek sesle konuşmamaya, bağırıp çağırmak yerine sakin ve daha düşük bir tonda konuşmaya özen göstermek de unutulmamalı.
Bu arada ses kısıklığının virüs hastalıkları ve bunlara bağlı larenjitler nedeniyle de ortaya çıkabileceği hatırlanmalı, uzun süre devam eden ses kısıklıklarının arkasında ses tellerinde bir nodül ya da kanser oluşumunun yatabileceği akıldan çıkarılmamalı.

Haberin Devamı

Haşimoto nasıl teşhis ediliyor?

Haşimoto hastalığı, sık rastlanan tiroid sorunlarından biri. Guatra yol açıyor, tiroid fonksiyonlarını yetersiz hale getirerek tiroid yetmezliğine, seyrek olarak da aşırı hormon üretimine yol açarak hipertiroidiye neden olabiliyor.
Hamilelik ve hemen sonrası, ergenliğe geçiş, menopoz dönemi, ağır bedensel veya ruhsal travmalar hastalığa yakalanma olasılığını artıran faktörler.
Boyunda şişlik, yutma güçlüğü, durup dururken kilo almak ya da kilo vermek, çarpıntı, yorgunluk, bitkinlik, aşırı terleme ya da cilt kuruluğu da sık görülen şikâyetler. Teşhis için bir aile hekimi, iç hastalıkları ya da endokrinoloji uzmanıyla iletişime geçmeniz lazım. Doktorlar hastalığın kesin teşhisinde hastalığa yol açan bağışıklık bozukluğunu kanıtlayan testlerden faydalanıyor. ANTİ-TPO bu testlerin en önemlisi. Ayrıca tiroid fonksiyon testlerinden -TSH, T3, T4- de yararlanmak gerekiyor.
Teşhis, tiroid bezinin ultrasonografik incelemesiyle tamamlanıyor. Bu inceleme, tiroid bezindeki dokusal hasarı net ve açık olarak gösteriyor.
Hastalığın tedavisi ise son derece kolay ama çoğu zaman tedavi bile gerektirmiyor, izlemek yetiyor. Siz yine de teşhisi de tedaviyi de doktorlara bıraksanız iyi olur.

Haberin Devamı

Tüylenmeyi ciddiye alın

UYARI

Tüylenme, genç kız ve kadınların canlarını en çok sıkan sorunlardan biridir. Genellikle genetik temelli olsa da farklı sağlık sorunlarının işareti de olabileceğinden tıbbi bakımdan önemli bir problemdir.
Örneğin erkeklik hormonu salgılayan bir yumurtalık ya da böbreküstü bezi tümöründe ilk işaret birden bire ortaya çıkan çene altında, kulak etrafında ve kollarda yoğunlaşan koyu kalın ve sert tüyler olabiliyor.
Beyindeki hipofiz bezinin hastalığı ya da yumurtalığın kistlerle dolduğu polikistik over sendromunda da tüylenme hastalığın ilk ve tek belirtisi olarak karşımıza çıkabiliyor.
Bu nedenle herhangi tüylenme sorunuyla karşılaşanların sorunu sadece kozmetik olarak görmemeleri, arkasında tıbbi bir problemin de bulunabileceğini düşünmeleri lazım.
Tüy kaybı için gösterilecek gayretler -ilaçlar- veya girişimler -epilasyon lazer uygulamaları- gereksiz zaman kaybına yol açabildiğinden bu nokta çok önemli.

Haberin Devamı

Çölyak ihtimalini unutmayın

BİR BİLGİ

Uzun süredir tekrarlayıp duran ishal atakları, şişkinlik, gaz, yorgunluk, iştahsızlık gibi şikâyetleriniz varsa ya da nedeni anlaşılamayan demir eksikliği kansızlığı, cildinizde, ağzınızda tekrarlayıp duran aft benzeri sorunlar söz konusuysa bu gibi problemlerin arka planında sinsi sinsi gelişen bir sağlık sorununun, öncelikle de bir çölyak hastalığının olabileceği aklınızda olsun.
Bu hastalık, tahıllarda -buğday, arpa, çavdar, yulaf- bulunan glutende, daha doğrusu glutenin altyapısını oluşturan gliadin isimli maddeye bağırsakların aşırı hassasiyet göstermesiyle ilişkili bir bağışıklık sorunundan kaynaklanıyor.
Hastalığının farkında olmayanlar, tahıl tüketmeye devam ettiklerinde bir süre sonra bağırsak duvarı doğal yapısını kaybediyor ve adeta törpülenmiş şekilde düzleşiyor, hasar görüyor.
Hastalığın kesin teşhisi için ince bağırsaktan biyopsi yapmak gerekiyor ama çoğu zaman kan testleri de işi halledebiliyor. Bunun için üç temel kan testinden faydalanmak mümkün: Anti-gliadin, anti-endomisial, anti-transglutaminaz antikorlarının tayini.
Eğer ilerleyici kilo kaybı, tekrarlayıp duran karın ağrıları, kansızlık, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, gece terlemeleri iştahsızlık, saç dökülmesi gibi sorunlarınız varsa çölyak hastalığı ihtimali aklınızda olsun.

Yazarın Tüm Yazıları