Selülit bu yaz da gündemde

Selülitten korunmanın ya da mevcut selülit sorununu hafifletmenin birçok yolu var. Biz bazı temel bilgileri toparlayıp size kolay ve etkili bir “anti-selülit reçete” hazırladık.

Haberin Devamı

Selülit, kadınların sevmediği bir sorun. Aslında burada da biraz “algı yönetimi” durumu var. Bir hastalık olmamasında, çok özel durumlar dışında artık bir “estetik kusur” sayılmamasına rağmen sorunun büyütülmesinde “magazin algısı”nın önemli bir rolü var gibi geliyor bana.
Hemen her kadında -istisnalar yok değil tabii ki- ve her mevsimde selülit hep var ama “bikini-mayo” durumu nedeniyle yaz aylarında daha çok gündeme geliyor.
Güzelim deniz sefaları ve faydalı güneş banyoları “portakal kabuğu görünümlü” bacakları ve kalçaları saklamak için medyayla köşe kapmaca oyununa dönüşüyor.
Selülitten korunmanın ya da mevcut selülit sorununu hafifletmenin birçok yolu var. Biz bazı temel bilgileri toparlayıp size kolay ve etkili bir “anti-selülit reçete” hazırladık. Uygulaması sizden!

NE YAPMALI?

Haberin Devamı

- Sık sık ve bol bol su için. Çay, kahve ve bitki çayları suyun yerini tutmaz!
- Yapay tatlandırıcılardan, renklendiricilerden, fastfood besinlerden, cipsler ve hazır gıdalardan uzak durun.
- Kolalı içeceklere elinizi sürmeyin.
- Bol ve sık sebze-meyve yiyin. Özellikle koyu renkli olanlarını tercih edin. Meyveleri yemekten iki saat önce ya da sonra tüketin.
- Kahveyi, enerji içeceklerini sınırlayın.
- Alkol kullanmayın ya da azaltın. Serbest radikallerin zararlarından koruyan antioksidan OPC’s (OPC: oligomeric proanthocyanidin) ihtiva eden, cilt dolaşımını koruyup destekleyen kırmızı şaraba 1-2 bardak olmak koşuluyla izin var ama haftada bir-iki kere!
- Şekeri kesin. Tatlılardan uzak durun.
- Bilinçli masaj selülit oluşumunu azaltabiliyor. Haftada iki-üç kez derin masajdan yararlanın.
- Güneşte fazla kalmak da selüliti artırıyor. Saat 10.00-15.00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15’ten yüksek koruyucular kullanın.
- Selüliti azaltabilecek en etkili yolun aerobik egzersizler olduğunu sakın unutmayın. Aerobik çalışmalar iyi ve planlı yapıldığında gergin ve formda tutar, kilo verdirir, cilt ve cilt altı yağları uzaklaştırır, genç, gergin ve düzgün bir cilt görünümü sağlar. Haftada en az üç kez 35-40 dakika sürecek aerobik aktivite yapın: Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin.
- Daha az kalori tüketin. Düşük yağlı bir diyet, aerobik egzersiz kadar etkin bir selülit azaltıcısıdır. John Hopkins Üniversitesi’nden Prof. Maria Simpson yüksek yağlı beslenmenin özellikle de tereyağı ve zeytinyağı dışında kalan bitkisel yağların (ayçiçeği, pamuk, mısır yağı) selülitin en önemli etkeni olduğunu belirtmektedir. Günlük toplam yağ tüketiminizi yağdan gelen kalorileri yüzde 25’in altına indirerek sınırlayabilirsiniz.
- Selülit tedavi edici ürünlerden fazla bir şey beklemeyin. John Hopkins Medical Institutions Health, Weight and Stres Clinic’de 32 selülit tedavi edici ürün ile yapılan çalışmada bu ürünlerin hiçbirinin yararı olmadığı saptanmıştır.
- Son bir öneri: Selülit deyip geçmeyin ama bu “kozmetik” sorunu fazla da önemsemeyin. Selülitlerinizden sizden çok genetik mirasınızın sorumlu olduğundan şüphe etmeyin.
Ve kısa bir not: Selülit ile mücadelenin yolu en çok da düzenli yürümek ve yüzmekten, karbonhidratları, kötü yağları ve tuzu az tüketmekten geçiyor, unutmayın!

BİR BİLGİ

Haberin Devamı

Kilo vermek selülit azaltır mı?

Kilo kaybı ve egzersiz selülit oluşumuna yol açan bölgesel dolaşım bozukluğunun giderilmesine katkı sağlasa da selülitin yol açtığı portakal kabuğu görüntüsünü ortadan kaldırmaz. Hatta zayıfladığınızda cildiniz gevşeyeceğinden selülitiniz daha da belirginleşebilir.
Cilt tonusu dermis (cildin üst tabakası olan epidermisin altında yer alan kısım) tabakasının yapısal sağlamlığına bağlıdır. Dermis elastik ve kolajen lifleri, yağ ve ter bezlerini, kılcal damarları, kıl köklerini ve sinirleri içerir. Bu tabaka ne kadar kuvvetli ise cildiniz de o kadar diri, sıkı ve canlı görünür.
Kilo aldığınızda adipozitler (yağ hücreleri) genişler, üst katmanlardaki kan damarlarına baskı yapar ve selülit oluşumuna neden olur. Eğer bir kilo kaybı programı uyguluyorsanız adipozitlerinizdeki yağ miktarı azalacağından yağ dokusunun boyutu da azalır. Bu da kan damarlarınızın üstündeki baskıyı azaltır. Bunun selülitinizi gidereceğini zannetmeyin! Kilo kaybı dermisteki bağ dokusunu bir arada tutan mekanik bağları zayıflatır. Bu yapısal değişiklik ciltteki selüliti daha belirgin hale getirebilir.
Kilo kaybı süreci gibi yaş da dermisteki bağ doku için bir risk faktörüdür. Yaşlandıkça cildinizin eski sıkılığını, diriliğini, canlılığını yitirdiğini sarktığını, gevşediğini ve pörsüdüğünü fark edersiniz. İşte bu değişiklikler cildinizdeki dermis tabakasını bir arada tutan bağların zayıflamasından kaynaklanır. Öyle görülüyor ki selülit ilerleyen yaşlarında da kadınları rahat bırakmıyor!

Yazarın Tüm Yazıları