Şeker hastalarını bekleyen ciddi sorunlar var

Bu kişiler bazı sağlık sorunlarına daha kolay ve sık yakalanıyor. Örneğin, bu hastalarda enfeksiyonlara yakalanmanın arttığı biliniyor.

Özellikle mantar enfeksiyonu, diş eti iltihapları daha sık görülüyor. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonlarına da sık rastlandığı biliniyor. Şeker hastalarında (bilhassa yaşlı, şeker kontrolü bozuk olan hastalarda) basit bir grip kolaylıkla zatürreeye çevirebiliyor. Kıl kökü iltihaplarından, ciddi apselere kadar pek çok iltihabi problemin de sık rastlandığı belirtiliyor.

GÖZ SORUNLARI TEHLİKELİ OLABİLİYOR

Şeker hastalarını bekleyen görme sorunlarının sayısı da oldukça fazla... Bu hastalığın esas olarak bir damar hastalığı olduğu bilinirse, gözün damar bakımından zengin olan retina tabakasında meydana gelen hasarları anlamak daha kolay olur. Kan şekeri ayarı iyi olmayan diyabetlilerde, retina tabakasında yeni damar oluşumlarına, kanamalara, retina yırtıklarına sık rastlanıyor. Öyle ki, bu tabakada meydana gelen hadiseler bazen ciddi görme kayıplarına bile yol açabiliyor. Yetişkinlerde görülen tam görme kayıplarının en önemli nedeninin diyabet olduğu biliniyor.

Diyabetlilerde bulanık görme veya gözlük numaralarında ani değişikliklere de sık rastlanıyor. Bu durum kan şekeri sık sık yükselen hastalarda daha çok görülüyor. Katarakt, göz tansiyonu yani glokom, vitreus hemorajileri gibi sorunların da diyabetlilerde beklenenden daha yüksek oranda görüldüğü belirtiliyor.

KALP KRİZİ VE FELÇ RİSKİ ARTIYOR

Diyabetli hastalar kalp damar hastalıklarına karşı daha hassaslar. Özellikle diyabet ayarı iyi olmayanlarda çok erken yaşlarda bile kalp krizlerine rastlanabiliyor. Bazen bir kalp krizi yetmezliği veya ritim bozukluğu, diyabetin ilk belirtisi bile olabiliyor. Diyabetlilerde kalp krizleri ağrısız olabiliyor. Ağır, tehlikeli krizlere diyabetlilerde daha sık rastlanıyor. Kalp krizleri tekrarlayıcı da olabiliyor.

Damar hasarlarından beyin de nasibini alabiliyor. Kan şekeri uzunca bir süre yüksek kalan diyabetlilerde bellek bozuklukları, inme, göz siniri felçleri (ve buna bağlı göz kapağı düşmeleri) ve yüz felçlerine normalden sık rastlanıyor. Şeker hastalarında ayak sinirlerini tutan ve venöropati olarak bilinen sinir hasarlarına da beklenenden daha çok tesadüf ediliyor. Nöropatinin bir başka sonucu ise cinsel işlev bozukluğu... İktidarsızlık yani sertleşme problemine diyabetlilerde daha sık rastlanıyor.

BÖBREK YETMEZLİĞİNE DİKKAT

Şeker hastalarında görülen damar hasarından, böbrekler de etkilenebiliyor. Böbreğin temel süzücü sistemi olan glomerüllerde yapısal bozukluklar ortaya çıkabiliyor. Bu durum başlangıçta yalnızca idrar yoluyla şeker ve albümin kaybına yol açarken, bir süre sonra süzme bozukluklarına yani böbrek yetmezliğine yol açıyor. Sorun bazen çok ilerliyor. Diyaliz ya da böbrek nakli zorunlu hale gelebiliyor. Bu hastalarda ağır seyreden böbrek yolu iltihaplarına da (pyoronefrit) sık rastlandığı belirtiliyor.

KORKMAYIN AMA BİLGİLİ BİR HASTA OLUN

Eğer şeker hastasıysanız bu yazının biraz canınızı sıktığını tahmin ediyorum. Sizi üzmek istemem ama bu bilgileri bilmenizde yarar var. Ancak bu sorunlar kan şekerini iyi ayarlayan diyabetlilerde pek görülmüyor. Kan şekeri yüksek seyreden diyabetlilerde ise diyabet ayarındaki bozukluğun derecesi ve süresi ile ilgili olarak bu problemlerle karşılaşmak her zaman mümkün...

Eğer hastalığıyla ilgili ve yeteri kadar bilgili bir diyabetli iseniz, korkmanızı gerektiren bir durum söz konusu değil. Yok, eğer dikkatsiz ve hastalığını önemsemeyen, sorumsuz davranan bir hastaysanız, bu kötü olasılıklarla her zaman karşılaşabileceğiniz aklınızda olsun.

Şeker hastalığının belirtileri

Çok su içme, özellikle geceleri sık ve çok idrara çıkma

Sebebi açıklanamayan kilo kaybı ve halsizlik

Bulanık görme

Cilt enfeksiyonları, kuruluk ve kaşıntıları

Aşırı acıkma hissi, çok yemek yeme arzusu

Cinsel işlev bozuklukları, sertleşme sorunları

Ayaklarda yanma, uyuşma, karıncalanma, gece krampları

Diş eti hastalıkları

Sık sık tekrarlayan enfeksiyonların geç iyileşmesi

Adet düzeni: Ne zaman doktora başvurulmalıdır

Adetler 16 yaşına kadar veya ilk meme gelişiminin üzerinden 3 yıl geçmiş olmasına rağmen başlamamışsa

13 yaşına kadar meme gelişimi başlamamışsa

Adetler aniden 3 aydan fazla kesilmişse

Aşırı düzensizleşme başlamışsa

Adetler 21 günden sık veya 45 günden geç oluyorsa

Alışılandan fazla kanama olmaya başlamışsa

Periyotlar arasında kanama oluyorsa

Adet sırasında çok ağrı oluyorsa

Kuru cilt erken yaşlanır

Kuru ciltler daha çabuk kırışır. Deri kuruluğunun tedavisi için çok sayıda ürün seçeneği vardır. Bizim favorimiz hiyalüronik asit içeren ürünlerdir. Yaşınız ilerledikçe cildiniz daha kuru ve daha az yağlı bir hale gelir. Ayrıca sonbahar ve kış aylarında da cilt kuruluğu artar. Cilt kurumasını kolaylaştıran başka faktörler de vardır: n Sıcak su

Klima Hava yolculukları

Deterjanlar

Sık duş yapmak n Bazı kimyasal maddeler

Diyabet hastalığı nasıl kontrol edilir

Açlık ve tokluk kan şekeri ölçümleri

HBA1c ölçümleri

Belirli aralıklarla yapılan idrar analizleri

Belirli dönemlerde yapılan genel sağlık değerlendirmeleri

Son günlerde vücut şişlikleriniz arttıysa

Sonlarına yaklaştığımız ramazanın bu güzel günlerinde, 4 haftadır yayınlanan yazılarımızın faydalı olduğunu umuyoruz.

Son günlerde sıkça gelen sorular "artan ödem şikayetleri"ne yönelik... Beslenme düzenindeki değişikliklerin yanı sıra hava sıcaklıklarının da yüksek olması, bu dönemde şikayetleri artıran nedenler arasında olabilir. Su tüketiminizi sık sık gözden geçirmeyi unutmayın. Su tüketiminizi azaltabilecek diğer sıvıları (çay, kolalı içecekler, soda gibi) sindiriminizi rahatlatmak düşüncesi ile gereğinden fazla artırıyor da olabilirsiniz. Bu içecek grupları, özellikle kafein içerenler vücudunuzda su kayıplarına neden olurken, meydana gelen ödem şikayetlerinizi artırabilir.

Bunun yanı sıra yemek sonrasında meyve tüketiminizin yerini sık sık tatlılar alıyorsa, hem posadan hem de vitamin, mineral bakımından fakir beslenmeniz ödeme yol açabilir. Çiğ sebze ve meyveler, gün boyu değişen sodyum, potasyum ve magnezyum gibi minerallerin önemli kaynaklarıdır, dikkat! İftar sonrasında ve sahurda mutlaka meyve tüketin.

Ramazan sofralarının vazgeçilmezi çorbalarınızı pakette hazır olanlar ile yapıyorsanız, vücut suyunda değişiklikler meydana gelebilir. Sodyumdan oldukça zengin bu çorbaların tüketim sıklığını azaltın. Kendi hazırladığınız çorbalarda da kıvam artırıcı tabletleri tercih etmeyin. Çok masum görünen bu değişiklikler, ödem şikáyetlerinizin azalmasında size yardımcı olacaktır.

Sporcular için oruç

Yoğun antrenmanları olan ve oruç tutan sporcularda, uzun süreli açlık sonucu kan şekerinin düşmesi, halsizlik, dikkat dağınıklığı ve performans kaybı gibi durumlar görülebilir.

Yoğun aktiviteye sahip sporcuların oruç tutmaması önerilse de bazı sporcular tutmak istiyor olabilirler. Oruç tutmak isteyen sporcuların kendilerine özel, ramazan ayına, beslenme alışkanlıklarına, vücudunun ihtiyacına, varsa sağlık problemlerine uygun bir beslenme programına ihtiyaçları olacaktır.

Spor yapmayan birine göre daha fazla enerjiye ihtiyaç duyan sporcuların iftarla beraber ve sonrasında bu ihtiyacını karşılaması, daha zor olabilir. Yetersiz enerji ve dengesiz beslenme ile bir ayı geçirmesi, performansı etkileyerek sporcunun başarısı üzerinde olumsuz etkiler gösterebilir.

Hafif antrenmanları olan sporcular veya her gün antrenmanı olmayan sporcular, yine öğünlerin miktar ve içeriği konusunda uzmandan yardım alarak oruç tutabilirler ve en iyi şekilde ramazan ayını geçirebilirler.