Diyet haberleri içinde en çok okunan ve ilgi görenler hızla kilo verdiren "şok diyet"ler. İkinci sırada size yattığınız yerden zayıflamayı vaadeden "tembel diyetler" geliyor.
Bu diyetlerin arkasında çoğu zaman pazarlanmaya çalışılan bir ürün bulunuyor. Bu saçma ve zararlı diyetleri yaparken size önerilen ürünleri de kullanırsanız yağlarınız kendiliğinden eriyiveriyor!
Eğer bu tür şarlatanların diyetlerine kanıp, haplarla şuruplarla oyalanırsanız veya sizi aç susuz bırakan şok diyetlerle kilo vermeye kalkarsanız sonuç hiç değişmiyor. Hızla verilen kilolar aynı hızla geri alınıyor. "Bonus" olarak da geriye "bozulmuş ve durmuş bir metabolizma, depresif, çökmüş bir ruh hali, hüzün ve umutsuzluk" kalıyor. Bir süre sonra da daha diyet sözcüğünü duyar duymaz ürperen biri haline geliyorsunuz.
Kilo vermenin en doğru yolu ihtiyacınız kadar yemek, yeteri kadar hareket etmek ve yeme içme yanlışlarınızı düzeltmektir. Eğer kalıcı bir sonuç almak istiyorsanız Hint-Tibet tıbbının saçma sapan haplarından, Afrika çöllerinin faydasız kaktüslerinden (Hoodia) veya yosun özlerinden de, yağ eriten hormon iğnelerinden de vazgeçmeli, doğru yöntemlere itibar etmelisiniz. Kilo vermeyi arzulayanların sayısı arttıkça size yeni öneriler üretenler hep olacaktır. Cilde yapıştırılan bantlarla, pasif jimnastik aletleriyle, oksijen veya karboksi terapi kürleriyle size zayıflamanızı önerenleri kibarca reddedin. Genlerinizi araştırarak, genetik haritanızı çıkararak, gıda duyarlılığınızı inceleyerek, kan grubunuzu belirleyerek ya da yağ eritici bazı doğal haplar önererek size yol gösterenlere de teşekkür edin. Ne bağırsaklarınızı yıkatarak kaslarınıza elektrik uyarılar veren aletlerle sarsılarak, ne de sauna etkisi yapan naylon plastik- tulumlar giyerek kilo veremezsiniz. Kilo vermek ve verilen kiloları korumak yaşam biçiminizde ciddi değişiklikler gerektirebilir. Bazen sorunun çözümü için önemli hormonal ve metabolik testlerden geçmek de zorunlu hale gelebilir. Eğer doğru çözüme ulaşmak istiyorsanız bilimsel yöntemlerden vazgeçmeyin.
Sağlıklı kan dolaşımı için sarı mucize
Sarı renkli bir baharat olan zerdeçalın; yüzyıllardır iyileştirici özellikleri biliniyor. Kan pıhtılaşmasını önlemek amacıyla kullanılan Kumadin isimli ilacın yapımında bu baharattan faydalanılıyor. Zerdeçal geleneksel olarak kan aktivasyonu, eklem ağrılarının dindirilmesi, karaciğer ve safra kesesinin temizlenmesi amacıyla kullanılıyor. Araştırmalar zerdeçalın kan pıhtılarını azalttığını, safra üretimini artırdığını, kolesterolü düşürdüğünü ve bazı kanserleri önleyebildiğini gösteriyor. Kan dolaşımı için yiyeceklerden veya besin desteği şeklinde alabileceğiniz zerdeçalı kumadin (warfarin) alan kişilerin kullanmaması gerektiğini hatırlatalım.
Bunlar kilo verdirmiyor
n Zayıflama hapları
n Zayıflatıcı cilt bantları, kremleri
n Pasif jimnastik aletleri
n Hipoksi cihazları
n LPG ve benzeri yöntemler
n Radyofrekans ile yağ kırma
n İnfrared ile incelme
n Sauna ile kilo verme
n Hormon iğneleri
n Hipnoz- akupunktur
Kaygı bozuklukları da yoruyor
Kaygı, hoşa gitmeyen, nedensiz bir korku ve endişe durumudur. "Kötü bir şey olacakmış hissi" şeklinde sıkıntı verici bir huzursuzluk duygusu belirgindir ve bu duygu kişide "tetikte olma" ihtiyacı doğurur. Bu içten gelen alarm duygusu esasen günlük hayatın bir parçasıdır ve hemen herkes zaman zaman kaygılı hissedebilir. Ancak aşırı kaygı insanda belirgin bir sıkıntıya neden olur ve günlük hayatı olumsuz yönde etkiler.
Belirtileri nelerdir
Yorgunluk önde gelen belirtilerinden biridir. Kaygının diğer sık görülen fiziksel belirtileri arasında kalp çarpıntısı, nefes darlığı, yüz kızarması, kas gerginliği, ağız kuruluğu, titreme, terleme, üşüme, ateş basması, el ve ayaklarda uyuşma hisleri, bayılacak gibi olma sayılabilir. Eğer yaşadığınız bu tür belirtiler zaman içinde azalıp kaybolacağına devam ediyor, hatta şiddetleniyor ve günlük hayatınızı sekteye uğratıyorsa kaygı bozukluğunuz olabilir. En sık görülen kaygı bozuklukları fobiler, halk arasında panik atak olarak bilinen panik bozukluk ve yaygın kaygı bozukluğudur.
Eğer kaygı bozukluğunu düşündüren yakınmalarınız mevcutsa;
n Doktorunuz size kaygı bozukluğu tanısı koyarsa tedavisi psikoterapi ve ilaç tedavisi olmak üzere iki türlüdür. Terapilerinize düzenli katılın ve terapilerde verilen ödevleri aksatmayın.
n Doktorunuzdan nefes egzersizleri ve kas gevşetme teknikleri hakkında bilgi alınız ve bunları uygulayınız.
n Düzenli egzersiz yapmak, kas gerginliğinizi azaltarak gevşemenize yardımcı olur.
n Kaygı belirtilerini şiddetlendirebileceğinden mümkün olduğunca kahve ve kola gibi kafeinli içeceklerden uzak durunuz.
n Kaygılarınızla başetmenin yolu onlardan kaçmak değil, onları tetikleyen durumların üstüne gitmektir. Bilişsel Davranışçı Terapi adı verilen psikoterapi türü, bu konudaki en etkili tedavi yöntemidir. Psikiyatristiniz ya da psikoloğunuz bu konuda size yardımcı olacaktır.
n Psikiatri Uzmanı Dr. Samuray Özdemir
DİYET GÜNLÜĞÜ
Diyet yaparken listelerde öneri kısımları olur hep, siz de bir öneriler listesi yapar mısınız?
Önerilere kulak verin
1. Diğer kalorili içeceklere gerek yok, su en iyi içecek tercihinizdir.
2. Beslenme planınıza damak tadınıza uygun akıllı seçimleri ilave edin ve diyetinizi sabote eden muzur seçimleri hemen uzaklaştırın.
3. Açlığınızı bastırmaya çalışmayın. Sık sık ara öğünler bunun için var unutmayın!
4. Gece ara öğününüze bazı günler bir parça protein içerikli besin ilavesi yapın.
5. Sizi mutlu eden yiyecekleri listeleyin ve haftada bir gün egzersiz sonrasında birini seçerek tüketin.
6. Ana öğünlerinize protein içerikli (et, tavuk, balık, yoğurt, peynir, yumurta gibi) bir besin- size uygun olacak porsiyonlarda- ilave edin.
7. Yemeklerinizi hazırlarken az tuz, bol baharat kullanın.
8. Mutfağınızın stok yaptığınız kısmını bol bol sağlıklı yiyeceklerle doldurun.
9. Yiyecekleri mevsimine göre tüketin.
10. Makarna, pilav, börek gibi yiyeceklerin yanında bol çiğ sebze veya haşlanmış sebze tüketin.
11. Aktif olun, egzersizinizden ödün vermeyin.
Bel çevresine dikkat
3 ay önce diyet yapmaya başladım, her akşam 30 dakika egzersiz yaptım ve istediğim kiloya ulaştım fakat bel ve basen ölçüm fazla, inceltmek için 1-2 kilo daha mı vermem gerekiyor? (Boyum 1,67-kilom 52.)
Boyunuz ve kilonuz arasında bir sorun yok. Bu kilonuzu korumanızda ve altına da düşmemenizde fayda var. Yağ oranınız değişmiş olabilir. Kısa sürede hızlı verilen kiloların büyük bir kısmı su ve kas kaybıdır. Yağ oranının azalması için yavaş zayıflama daha etkilidir. Ama yaptığınız günlük 30 dakika yürüyüş yağ kaybını sağlamış olabilir. Özetle bir vücut analizi yaptırıp yağ oranınıza bakmanızı tavsiye ederim. Eğer olması gereken aralıkta ise kilo vermekten ziyade, var olan kilonuzu koruyup, yağ yakımı için değil, vücudu toparlamak, sıkılaştırmak için egzersiz yapmanız gerekecek. Aynı zamanda günlük aktiviteniz azalmış olabilir. Gün içinde daha hareketsiz iseniz, genelde oturuyorsanız, stres düzeyi arttıysa, hormonal değişimler yaşıyorsanız (yaşınızı bilmiyorum) bel çevresiniz kalınlaşmış olabilir.
Rahim kanseri belirtileri
Rahimin içindeki tabakanın kanserine endometrium kanseri denir. Yumurtalık, rahim ağzı ve vajina, dış genitaller, tüplerde oluşan kanserler diğer kadın genital organ kanserleridir.
Endometrium, yani rahim kanseri çoğunlukla menopoz sonrasında görülür, nadiren 40 yaş altında görülür. İleri evrelere ulaşmadan önce belirti vermeye başlar. Erken teşhis için bu belirtilerin iyi bilinmesi şarttır:
n Uzayan adet veya adet aralarında kanamalar
n Menopozdan hemen önceki yıllarda sık adet veya ara kanamalar
n Menopoz sonrası her türlü kanama
n Vajenden pembe akıntılar gelmesi
n İlişkide ağrı, kasık ağrısı ve kilo kaybı geç ortaya çıkar.
Ultrason ve kürtajla kolaylıkla teşhis konabilir. Sevindirici olan, hastaların %7’sinde yakın veya uzak metastaz olmadan teşhis konulmakta olmasıdır.
Koenzym Q10 ile kalbinizi dinlendirin
Koenzym Q10 dünyanın pek çok yerinde çeşitli kalp problemleri için kullanılan popüler bir destektir. Bu madde vücutta doğal olarak tüm hücrelerde bulunan güçlü bir antioksidandır. Stres dönemlerinde kalbin daha etkili çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca yorgunluk ve kas zayıflığı gibi sağlık sorunlarında da faydalıdır.