Paylaş
Önce yarım milyona razıydık, 1-1.5 milyon derken neredeyse “günde 2 milyon aşılama” hedefine ulaşacağız. Başta Sağlık Bakanı, ekibi ve sağlık ordumuz olmak üzere bu olağanüstü başarıda emeği geçen herkese teşekkürler. Bu arada önemli bir hatırlatmayı da kayda geçirmekte fayda var: Daha önceden Sinovac ile aşılanan sağlık ordumuzun değerli mensuplarına 3. aşının yapılma vakti sanırım geldi. Sağlık ordusundaki genel beklenti 3. dozun BioNTech ile yapılması ve uygulamada biraz hızlı hareket edilmesi. Bir küçük hatırlatma daha: Bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullandıkları için Sinovac aşısıyla yeteri kadar güçlü bir bağışıklık üretemeyen kişilere de 3. doz aşılama bir an önce yapılmalı, onlar da güvence altına alınmalıdır. Tabii ki onlarda da 3. doz tercihi BioNTech aşısı olmalıdır.
OKUR SORULARI
BİR GIDA NE ZAMAN ‘İŞLENMİŞ’ SAYILIR
İŞLENMİŞ gıdaların tamamı değilse de çoğu sağlık için ya “zararlı” kabul ediliyor ya da “etkinliği azalmış” bir gıda muamelesi görüyor. İşlemden geçirince “zararlı”, en azından “faydası sınırlı” hale geldiği kabul edilen gıdaların en meşhurları şunlar:
1. Öğütülüp beyaz un haline getirilen tahıllar
2. Hidrojenize edilip margarine dönüştürülen sıvı yağlar
3. İşlemden geçirilip sosis, salam, sucuk olarak üretilen etler
4. Yağda kızartılıp trans yağ bombasına dönüştürülen sebzeler
5. Fırınlanıp kavrulan üstelik bir de tuz eklenen kuruyemişler
İŞLENİNCE DEĞERİ ARTAN GIDA VAR MI
VAR! İşte bazı örnekler:
1. Domates, suyu sıkılınca veya salçaya dönüştürülünce daha çok “likopen” zengini bir besin haline geliyor.
2. Kurutulmuş zerdeçal öğütülüp toz haline getirildiğinde ve üzerine bir parça da karabiber eklendiğinde mükemmel bir “kansersavar’a” dönüşüyor.
3. Sebzeler turşu haline getirildiğinde birer “probiyotik bombası” haline gelebiliyor.
4. Kırmızıbiber, biber salçası olarak işlemden geçirildiğinde daha “güçlü bir besin” oluyor.
TAVSİYE 1
GELENEKSEL MUTFAKTAN VAZGEÇMEYİN
BENDEN beslenme tavsiyesi isteyenlere ısrarla hep şu cümleyi tekrarlar dururum: ANNENİZİN MUTFAĞINDAN ŞAŞMAYIN! Şaşmayın çünkü şifa da sefa da, lezzet de sağlık da “geleneksel mutfak”ta yani “anne mutfağı”nda gizlidir.
TAVSİYE 2
GENETİK MİRASINIZI ÖĞRENDİNİZ Mİ
BİR gün kendinize “Ben niye şeker hastası oldum, niçin hipertansiyona yakalandım, kalp damarlarım neden daralıp tıkandı?” gibi sorular sormak istemiyorsanız, daha şimdiden elinizi çabuk tutun ve “ailenizde sık görülen hastalıklar” hakkında kısa bir soruşturma yapın. Başka bir deyişle “genetik mirasınızı öğrenip sizi bekleyebilecek muhtemel sağlık tehditlerini anlamaya” çalışın. Bu tehditlerden çoğunun da basit sağlık taramaları ya da genetik testlerle daha “filizlenmeden” yani neredeyse daha “tohum halindeyken” tanımlanabileceğini unutmayın.
HER GÜN NE KADAR SU
YAZLA birlikte düzenli su içme meselesi daha da önemli bir sağlık ayrıntısı haline geldi. Prensip olarak yetişkin biri günde ortalama 2 litre civarında suya ihtiyaç duyuyor. Günlük ihtiyaç rakamlara döküldüğünde ise “yetişkin birinin kilosu başına 25-30 mililitre, günlük enerji harcamasının her bir kalorisi için de 1-1.5 mililitre su içmesi” gerekiyor.
BİR UYARI
KALP RİSKİNİZ VAR MI
EĞER babanız, amcanız, dedeniz, erkek kardeşlerinizden biri ya da birkaçı “55”; anneniz, anneanneniz, veya kız kardeşlerinizden biri “60” yaşından önce kalp krizi geçirdiyse... Ya da birinci derece akrabalarınızdan herhangi biri geçirdiği kalp krizi nedeniyle 50 yaşından evvel hayata veda ettiyse lütfen “muhtemel bir kalp problemi hakkında” daha dikkatli olun. Zira bu bilgiler sizin de “kalp krizi geçirme riski yüksek biri” olduğunuz anlamına gelebilir.
BANA GÖRE
GÜRÜLTÜ DETOKSUNA İHTİYACIMIZ VAR
KİRLİLİK sorunu sadece çevre kirliliğiyle ve yalnızca müsilaj meselesiyle sınırlı değil. Sözel ve görüntüsel kirlilik de, ışık ve gürültü kirliliği de önemli birer sağlık tehdidi. Özellikle gürültü kirliliği çoğumuzun ıskaladığı mühim bir ayrıntı. Araştırmalara bakılırsa gürültü kirliliğinden kaçınmak için “sessizlik kürleri” yapmak sağlığımız için çok faydalı bir ayrıntı. Bu kürler sayesinde bakın neler kazanabiliyoruz:
1. Gürültü detoksu dinlenmeyi ve dinlemeyi kolaylaştırıyor.
2. Stres yükünü azaltıp telomerlerin yıpranmasını önlüyor. Neticede hayatı bile uzatabiliyor.
3. Tansiyonumuzu düşürüyor, kalbimizi dinlendiriyor.
4. Kalp ve solunum hızımız azalıyor, dolaşım sistemimiz sakinleşiyor.
5. Gürültü detoksu sayesinde uyku bozuklukları da ortadan kalkabiliyor.
6. Sessizlik kürlerinin belleği güçlendirdiğini gösteren bulgular da var.
7. Gürültü yoğunluğu azaldıkça öfke kontrolü kolaylaşıyor, tartışmalar azalıyor.
Paylaş