Paylaş
Sağlığımızı korumanın yolu; onun ihtiyaçlarını anlamaktan, risklerini öğrenmekten ve yeni durumlara, gelişen yeni şartlara bağlı güncel stratejiler oluşturmaktan da geçiyor. Kısacası belirli aralıklarla “sağlık yoklamaları” yaptırmak şart. Bu yoklamaların sıklığının ve genişliğinin kişiden kişiye değişebileceğini unutmamakta fayda var.
Ben kadınların sağlık konusunda erkeklerden daha duyarlı olduklarını düşünüyorum. Bu sadece benim düşüncem de değil, pratikte net olarak görülüyor: Düzenli sağlık kontrolü yaptıran her 10 kişiden 7’si kadın. Erkekler sağlıklarına kadınlar kadar özen göstermiyor. Sağlık kontrollerine gelen erkeklerin de çoğunu kadınlar yönlendiriyor.
Bence erkeklerin kadınlara oranla daha kısa ömürlü olmalarında sağlıklarına gösterdikleri özensizlik önemli bir faktör. Kadınlar burada da doğru olanı yapıyor.
Sağlık kontrolleri, çoğu hastalığı erken yakalama fırsatı verdiği için önemlidir. Yeni geliştirilen testler, sağlığımızdaki değişimleri, bu değişiklikler sonrasında ortaya çıkabilecek hastalıkları sadece erken dönemde teşhis etmekle kalmıyor, daha tasarım aşamasındayken bile yakalayabiliyor.
Eğer sağlık taramalarını sıradan ticari check-up’ların dışına taşıyabilir de kişiye özel risk analizleri haline dönüştürebilirseniz, hastalıklardan korunma ve erken teşhiste çok daha önemli mesafeler alacağınızdan emin olabilirsiniz.
Elleriniz titriyor mu?
El titremesi yaygın bir sorun. Genç-yaşlı, kadın-erkek birçok kişi, ellerinde titreme olduğunu fark edip telaşlanıyor. Her şeyden önce şunu unutmayalım: El titremeleri her zaman, bir sağlık sorununun varlığına işaret etmez. Arkasında genellikle bir aile hikâyesi de vardır.
Aile büyüklerinde de görülmüş olması, çoğunlukla 20’li yaşlarda ortaya çıkması, uykusuzluk, yorgunluk, yoğun stres, kafein oranı yüksek içeceklerle artması dikkati çekicidir.
Ellerinin titrediğinden yakınan çoğu genç, hangi nedenlerin titremeyi artırdığını ya da azalttığını da zamanla fark eder ve buna bağlı stratejiler geliştirmeye çalışır.
Çoğunluğu iyi huylu olsa da el titremesinden yakınanların dikkatli bir tıbbi sorgulamadan geçirilmeleri, titremeyi yoğunlaştıracak faktörlerden uzak tutulmaları, buna rağmen titremeleri devam ederse bir nöroloji uzmanına yönlendirilmeleri gerekir.
Ellerde titreme yapabilen hastalıklar içinde en iyi bilineni Parkinson hastalığıdır. Bu hastalıkta, titremelerin istirahat halinde olması ve adeta “para sayma” hareketi şeklinde sürmesi, genellikle önce tek bir elde başlaması dikkat çekicidir.
İstirahat halinde belirgin olan titremenin hareketle azalması ya da kaybolması, zamanla ilerlemesi diğer titremelerden ayırt edici önemli özelliklerdir. Beynin özel bir bölümündeki hasarla ilişkili olan bu hastalığın tedavisinde son yıllarda önemli avantajlar elde edildi.
Bazı ilaçların, beyin tümörleri, beyin damar hastalıkları, omurilik hastalıklarının da el titremelerine yol açabileceğini hatırlayalım.
Sinir sistemi dışında tiroid problemlerinin el titremelerine yol açabileceğini de bir kenara not edelim.
Çinko eksikliği ne yapar?
Kalsiyum ya da demir gibi minerallerin eksikliği kadar olmasa da çinko eksikliği sağlığımız için önemlidir.
Bedeninde yeteri kadar çinko depolayamayanlarda bağışıklığın zayıfladığı, otoimmün hastalıkların sıklaştığı, saç, tırnak, cilt sorunlarının oluştuğu gösterilmiştir.
Özellikle çocuk ve yaşlılarda çinko eksikliği yaygın bir problemdir. Çocuklar çinkodan fakir beslendikleri, yaşlılar çinko zengini besinlerden uzak kaldıkları ya da besinlerle kazandıkları çinkoyu yeteri kadar hazmedemedikleri için çinko eksikliğine daha sık yakalanırlar.
Çinko, pek çok yiye-
cek ve içecekte bulunuyor. Özellikle deniz ürünleri ve kırmızı ette yeteri kadar çinko var.
Bağışıklık sisteminin zayıf olduğu düşünülen çocuklarda, saç ve tırnak problemleri yaşayanlarda kandaki çinko rezervlerini kontrol etmekte yarar vardır.
Paylaş